Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻(Üst Bilgi: Derin Esen)
***"Hepsinin aklı allak bullak yani, öyle mi?"
Derin'in sorusu karşısında Peter, başını sallamakla yetindi. Zira durum özetle tam da onun ifade ettiği şekildeydi. Çocuklarla bir araya gelmiş ve onların bir nebze de olsa kafalarını toplamalarını sağlayabilmiş olsa da alabildiği yol ancak bu kadardı. Leo'yla yüzleşmişler, aralarındaki problemleri aşmışlar ancak kızlarla ilgili kısma bir türlü çözüm getirememişlerdi.
Kafa karışıklığı her yerdeydi çünkü. Problemler sağlıklı bir ilişkide olması gerektiği şekilde iki kişiyle sınırlı kalmamış, üçüncü kişilere de sıçramış ve bu da durumu içinden çıkılamaz bir hale dönüştürmüştü. Yaşananların merkezinde Natalie ya da Aylin olmasaydı belki bir şekilde sıyrılabilirlerdi bu karmaşadan. İlişkilerini korumaya alır ve birbirlerini odaklanabilirlerdi. Ancak yaşananlar onları da etkilemişken sorunlardan öylece kaçamazlardı.
Ve henüz haberleri olmasa da Derin'le Peter'ın ilişkisi de üçüncü bir kişiden etkilenecekti.
Leo'dan.
Çünkü aynı saatlerde Leo müzik kariyerine bir süre ara vereceğini bildirmek için şirkete gitmiş ve Mickey'le annesini bir arada yakalamıştı. Birlikte olduklarını idrak etmesiyse zor olmamıştı. Sonrasındaysa kimsenin durdurmaya gücünün yetmediği bir kavga patlak vermiş, Leo doğum gününde yaşananların da etkisiyle tüm hıncını Mickey'den çıkarmıştı. Annesiyle birlikte olmasını hazmedemeyişi bir yana, gönül ilişkisinden doğan bir kariyer düşüncesi tam da Peter'ın olmasından korktuğu şekilde zihnine yerleşmiş ve olanlar olmuştu. Babasının gölgesinden asla kurtulamadığını düşünen ve daha birkaç gün önce sevdiği kadının onu başkasına tercih ettiğine inanan Leo, sağduyusunu tamamen kaybetmişti.
Doğum gününde olanlar hiçbir şeydi. Luke ve Leo'nun arasında yaşananlar Mickey'le olanların yanında kavga bile sayılmazdı. Peter'a haber geldiğinde ve apar topar şirkete gittiklerinde Derin, kendi gözleriyle şahit olmuştu o anlara. Mickey harap olmuş vaziyetteydi. Leo'ysa tam anlamıyla çığırından çıkmıştı.
Mickey tüm bunlardan Derin'i sorumlu tutuyordu. Çünkü ona göre ilişkilerini Aylin'e anlatan oydu. Çenesini tutamamışsa pekâlâ bu ilişkinin açığa çıkmasına ve Leo'nun kulağına gitmesine de neden olmuş olabilirdi. Üstelik Peter'ın böyle bir şey yapmayacağından da emindi. Çünkü Peter, kavgaları sırasında, Leo'nun hayatına müdahale etmeyi bırakması şartıyla bu ilişkiden ve hangi amaçla Abigail Flores'le birlikte olduğundan Leo'ya söz etmeyeceğini söylemişti ona. Söylemenin arkadaşına zarar vermek olacağını biliyordu ve şimdi Leo'yu zorlukla tutmuş Mickey'in üzerinden çekmeye çalışırken onun bakışlarına yansıyan şaşkınlık da en az Mickey kadar bu ilişkinin ortaya çıkmasını beklemediğini gösteriyordu.
Geriye bir tek Derin kalıyordu. Bu da Peter, nihayet Leo'yu geri çekebildiği sırada Mickey'in Derin'i suçlaması için yeterliydi.
"Sen söyledin! Peter'la kavgamızda yanımızdaydın ve bu ilişkiyi öğrendiğin gibi arkadaşına yetiştiren de sendin! diye bağırdı Mickey ve Peter'ın bakışları hayal kırıklığıyla Derin'e döndüğünde dur durak bilmeden suçlamalarını yağdırdı üstüne.
"Senin yüzünden oldu tüm bunlar! Peter ne kadar gizli tutmaya çalıştıysa sen o kadar açığa çıkarmaya çalıştın bu ilişkiyi ve şimdi arkadaşlıklarının sona erişini izlemeye mahkumsun!"
Tam da o anda bu kez Leo döndü Peter'a hayal kırıklığıyla, acı içinde. En yakın arkadaşının bu ilişkiden haberi vardı ve ona söylememişti. Peter, bakışlarında gördüklerinin hangisinin canını daha çok yaktığına emin olamadı. Leo o kadar çok duyguyu aynı anda barındırıyordu ki gözlerinde, ne söylerse söylesin Leo'nun onu anlamasını sağlayamayacağını biliyordu.
Leo tek bir söz etmeden yanından geçip gittiğinde kendini anlatma fırsatı da böylece kayıp gitti ellerinden. Hemen ardından ise Abigail Flores onu dinlemesi için yalvaran sözleriyle peşinden çıktı. Sesi koridorda yankılanarak uzaklaşırken yoğun bir pişmanlık içindeydi ancak Leo'nun onu dinlemeye niyeti yoktu.
Tüm çalışanlar ve Mickey Rivera da odadan çıktığında Derin'le Peter baş başa kaldı.
"Bunu nasıl yaparsın?" diye sordu Peter yorgun bir sesle. Kızgınlık belirtisi bile gösteremiyordu şu an. Öfkelenmeye gücü kalmamıştı sanki. En yakın arkadaşını kaybetmişti az önce ve sevdiği kadının ihanetine uğradığını düşünüyordu.
Derin ise tam bir şaşkınlık içindeydi. O kimseye hiçbir şey söylememişken nasıl olmuştu da bir anda her şeyin sorumlusu haline gelmişti.
"Ben yapmadım. Yemin ederim ben kimseye söylemedim Peter. Aylin'in ya da Leo'nun nasıl öğrendiğiyle ilgili hiçbir fikrim yok," dedi çaresizce. Umutla söylediklerine inanmasını bekledi Peter'ın. Ne var ki Derin ne söylerse söylesin Peter mantıklı düşünebilecek durumda değildi. Bir sürü soru dolanıp duruyordu zihninde ve boş bir ümitle cevaplarını Derin'de arıyordu. Derin'in sözleriyse onun için yeterli cevaplar değildi ve bitkin zihninin uyuşturduğu öfkesini alevlendirmekten başka bir işe yaramıyordu.
"Sen değilsen kim söyledi Derin! Söyle bana, kim! İkimizden başkasının bu ilişkiden haberi yokken nasıl oldu da Aylin'in bu ilişkiden haberi oldu? Leo nasıl oldu da Bayan Flores ve Mickey'in yanında bitti!
Yalnızca bir tesadüftü ancak Leo olayın şokuyla
hiçbir açıklama yapmadan gittiğinden Derin'in kendini savunacak bir şeyi kalmamıştı elinde. Peter'a ise çekip gitmekten başka çare bırakmamıştı. Peter, ona ne kadar inanmak isterse istesin duygularına yenik düşmüştü bir kere. Derin bile soruları karşısında sessiz kalmışken başka türlüsüne ihtimal veremiyordu."Sana güvenmiştim," dedi bu yüzden hayal kırıklığıyla.
Ardından Derin'in tek bir kelime daha söylemesine fırsat tanımadan ayrıldı yanından ve Derin'i gözyaşları içinde bir başına bıraktı.
***
Aynı gün Derin, büyük bir acı ve hayal kırıklığıyla geldi eve. Peter ona inanmamıştı. Diğer kızlar gibi onu da buraya bağlayan kimse kalmamıştı artık. Kızlara olan biteni ağlayarak anlatırken aklında dönüp duran tek düşünce buradan gitmek istediğiydi. İsteğiyse anında destek buldu kızlar tarafından. Bir zamanlar hepsine mutluluk veren Miami artık onlara ızdıraptan başka bir şey hissettirmiyordu çünkü. Burada kalmalarının anlamı yoktu.
O gece bir karar verdi kızlar ve birkaç gün sonra da Türkiye'ye döndüler.
***
Maşallah dediğimiz üç gün yaşamıyor 😒
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİM
Teen FictionPartiler, kovalamacalar, pembe dizilerden fırlamış tekinsiz adamlar, yüzümüze patlayan flaşlar ve bir de... DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİM. Kendilerini entrikaların kasıp kavurduğu bu gösterişli dünyada bulan dört genç kızın çılgın hikayesi.