26. Bölüm- Daha Yakın (Part II)

9 1 3
                                    

Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Hey sen,Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Üst Bilgi: Günce - Lucas)
***

"Ne kadar güzel görünüyor," dedi Günce ağacın tepesinden manzarayı izlerken.

Sabah piknik için gelmişler ve güzel bir kahvaltının ardından etrafta biraz gezinmişler, sonra da Lucas'ın ısrarı üzerine yüksek bir ağacın üstüne tırmanmışlardı.

Günce bir dalın üstüne hafifçe oturmuş, manzaradaki ağaçların simetrik gidişatının görüntüsü karşısında hayran hayran bakarken, Lucas onun karşısında başka bir dalın üstünde duruyordu. Tek eliyle omzunun üstündeki bir dala tutunmuş, diğer eliyle ise Günce'nin yanındaki bir dala tutunup Günce'nin bedenini kendi gölgesinin altına almıştı.

Günce gözlerini son kez manzarada gezdirdikten sonra tekrar Lucas'a döndü ve gözlerini kaçırmamaya özen göstererek baktı ona. Bu kadar yakınında olmak hem çok güzel hem de rahatsız ediciydi. Lucas'ın gözleri o konuşurken dudaklarına kayıyordu ve Günce sanki geveliyormuş gibi hissediyordu. Bundan daha kötüsü ise kendisinin gözlerini Lucas'ın dudaklarına kaydırmamak için özellikle çaba harcamasıydı. Gözleri ona işkence için direniyordu sanki... Öpüştükleri andan sonra daha da zorlaşmıştı üstelik.

"Bu kadar yükseklik yeter sanırım," dedi Günce gülerek. "İnelim mi artık?"

Yükseklik koca bir palavraydı. Lucas onu öylesine güzel çevrelemişti ki, heyecandan aşağı düşeceğinden korkmuştu Günce.

"Tabi, olur," dedi Lucas başını sallayarak ve dikkatlice aşağı inmeye başladılar. Lucas özellikle Günce'yi koruyor, elini sürekli onun üzerinde tutuyor; birkaç saniyede bir 'dikkatli ol' diyor ve ekliyordu: 'tuttum seni' 'yakaladım seni' 'Bana tutunabilirsin.' O kadar ilgiliydi ki, Günce sırıtmamak için zor tutuyordu kendini. Ancak Lucas bunun farkında bile değildi. Biraz çattığı kaşlarıyla işine odaklanmıştı tamamen.

Ağacın en son atlama yerine geldiklerinde önce Lucas atladı atletik ama aynı zamanda zarif bir şekilde. Ardından Günce ayaklarını aşağı sarkıttı inmek için hazırlanarak. Lucas hemen belinden tuttu onu ve ağaç ile kendi bedeni arasındaki bölgeye indirdi yavaş bir şekilde. Fazla yavaş...

"İşte geldik," dedi Lucas yarım bir gülümsemeyle. Ancak ellerini Günce'nin belinden çekmemesi durumu biraz garip kılıyordu.

"Tek parça halinde," diyerek güldü Günce. Gerilimi biraz azaltmak istiyordu ancak o güldüğünde Lucas'ın bakışları çok kısa bir süreliğine dudaklarına kaydı elinde olmadan. Günce'nin gülüşünü çekici buluyordu. Özellikle bu kadar yakınındayken kendisine böyle sevecen gülmesi içinde ona yaklaşmasını söyleyen sese destek oluyordu adeta.

BENİM DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin