4.Bölüm - Parti (Part V)

16 2 2
                                    

Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Hey sen,Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Üst Bilgi: Leo Martinez)
***

Mesai saatlerinin son dakikalarındaydılar ama bar hala doluydu. Onlar birazdan bardan ayrılacak olsalar da gece henüz bitmemişti. Belki de parti sabaha dek devam edecekti. Kızlar yorgunluklarını had safhada hissediyorlardı ama buna rağmen yine de mutluydular. Çünkü Leo Martinez konserine gidebilmek için artık önlerinde bir engel kalmamıştı. Yarın akşam belki de bu saatlerde konser alanında onu göreceklerdi.

Ama hepsinin bilmediği ve özellikle de Aylin'i ilgilendiren bir şey vardı ki o da Leo'nun çoktan yakınlarda olduğuydu.

O gece Leo, parti alanına biraz daha geç inmeye karar vermişti. Konser öncesi her zaman şarkılarını şöyle bir gözden geçirir, biraz da maç seyrederek kendini rahatlatmaya çalışırdı. Binlerce insanın oluşturduğu kalabalığa şarkı söylemek Leo için yeni bir şey değildi. Ama yine de hala gergin hissettiği zamanlar oluyordu. Böyle anlarda yalnız kalmak istese de arkadaşlarıyla vakit geçirmenin de iyi geleceğini biliyordu.

Ayağa kalktı ve diğerlerinin yanına indi.

İçeri girişi öyle coşkulu olmadı. Hatta neredeyse sessiz gerçekleştiği bile söylenebilirdi. Orada bulunan herkes bir şekilde Leo'nun tanıdığı insanlardı. Bir kısmıyla müzik sektöründen tanışıyordu. Bir kısmıyla da sadece iş ilişkileri olmuştu. Bazıları arkadaşlarıydı. Bazılarıysa dostları.

Ama hepsi de buradaydı ve hepsi de Leo'yu gördükleri için sevinmişlerdi. Samimiydiler. Ona sarılırken ya da sırtını sıvazlarken onunla birlikte olmaktan memnundular. Bu yüzden Leo kısa sürede ortama uyun sağladı ve kendini partinin atmosferine bıraktı. Biraz içki almak için içeceklerin bulunduğu alana ilerlediğindeyse onu orada genç bir kadın karşıladı.

"O masaya az önce çerez bıraktığıma eminim. Üzerinden yalnızca birkaç dakika geçti. İçecekleri de bitmemişti. Başka birileri sipariş vermiş olmasın."

Önünde açık renk saçlarıyla ortalama boylarda genç bir kız duruyordu. Sırtı Leo'ya dönüktü ve Barmene bir şeyler anlatıyor, ortada bir yanlış anlaşılma olduğuna dair onu ikna etmeye çalışıyordu. Ama karşısındaki bir türlü ona inanmaya yanaşmıyordu.

"Üç numaralı masa istedi diyorum. Neden beni dinlemiyorsun? İçkilerini de hazırladım üstelik. Biraz daha oyalanmaya devam edecek misin?"

Kız başını yana eğdi ve pes etmiş şekilde nefesini dışarı verdi. Belli ki söz anlatmaktan yorulmuştu. Barmen' in söylediklerini kabullenerek tezgâhın üzerindeki bardakları tepsisine dizdi ve çerezlerini de yanına ekledi.

Gitmek için arkasını dönmek üzereydi ki başka bir çalışanın seslenmesiyle durakladı.

"5 numaralı masa hala çerezlerini ve içeceklerini bekliyor. Nerede kaldı bunlar?"

Kız bir kez daha Barmene baktı ve onun nihayet hatasının farkına vardığını anladı. Çocuk gözlerini kaçırmıştı ve bir bezle tezgâhı siliyordu. Kız birkaç şey söyleyerek haklı oluşunun keyfini çıkarabilirdi belki ama bunu yapmadı. Bunun yerine sadece derin bir nefes almakla yetindi ve ne yöne gideceğini kestirmeye çalıştı.

"Bu masa ne tarafta kalıyordu? Şu tarafta sanırım."

Tepsisini hafifçe havaya kaldırdı ve sağa doğru döndü. Ama dönüşü o kadar ani ve beklenmedikti Leo, tepsi kafasına çarpmadan sadece saniyeler önce kenara çekilerek kendini kurtardı. Fakat masa o tarafta değildi.

"Yo hayır. Şuradaki masalardan biri olmalı."

Bu kez sol tarafa döndü ve Leo bir kez daha kenara çekilerek tepsiden son anda kurtuldu. Neyse ki bu kez doğru yönü bulmuştu kız. Adımlarının üzerinde tepsiyi düşürmemeye dikkat ederek ilerlemeye başladı.

Kalabalığın içinde kaybolması o kadar kolaydı ki Leo bir süre onu göremedi. Sadece sarı saçlarının arada sırada belirip kaybolan ışıltısı vardı. Yine de çok geçmeden tekrar ortaya çıkmıştı. Bardakları masaya dizerken Leo nihayet onun yüzünü seçebildi.

Bu kız, havuzun kenarında gördüğü Aylin'di. Bu kadar büyük bir otelde bir kez daha onunla karşılaşmıştı. Yalnızca tesadüftü belki. Belki de çok daha fazlasıydı. Ama nedeni ne olursa olsun o kızda içini ısındıran bir şey vardı. Aylin kendi sıradan hayatı içerisinde savrulup giden biriydi sadece. Onun, gösterişli yaşamından uzakta oluşuydu belki de Leo'ya böyle hissettiren. Gerçek dünyada yaşıyordu o. Daha gerçek görünüyordu.

Aylin servisini tamamlayıp arkadaşlarının yanına döndüğünde mesaileri bittiği için sevinçliydi. Gülümserken Leo'nun bakışlarının üzerinde olduğundan habersizdi.

O sırada Derin'in gözleri tezgâhın arkasında duran Emre'ye takıldı. Cansu, karşısında oturuyor ve onunla sohbet ediyordu. Bir ara gülerek Emre'nin omzuna dokundu. Emre'den itiraz gelmediğindeyse ona daha da yaklaştı ve sohbetlerini ilerletti. İkisi de hallerinden son derece memnun görünüyorlardı. Emre'nin dudaklarında keyifli bir gülümseme vardı.

Derin, dudaklarını birbirine bastırdı ve bakışlarını diğerlerine çevirdi. Kızların peşinden giderken Emre gözünde değerini çoktan yitirmişti. Odalarına vardıklarında üzerlerini değiştirip hepsi de bitap halde kendilerini yatağa bıraktılar. 

***
En büyük hayalim birilerine tepsi geçirmek👯‍♀️

BENİM DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin