31. Bölüm - Fırtına Öncesi Sessizlik (Part III)

4 1 1
                                    

Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Hey sen,Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Üst Bilgi: Esin Aktan)
***

O gün izin günü olmasına rağmen Misery Of Sound'daydı Esin.

Günce o saatlerde çalıştığı için Esin'in istediği üzerine çatının kapısını açmış ve böylece Esin'de gerekli malzemelerini oraya taşıyabilmişti. Biraz rüzgâr esmesine rağmen açık havada resim çizmeyi sevdiği için seçmişti burayı. Hem aklını dağıtmak içinde uygun bir ortamdı; öyle ki kapalı ortamda dikkatini asla toplayamıyordu. Aklına sürekli Natalie geliyordu ve onun bir sorun yaratıp yaratmayacağı konusunda endişeleniyordu. Hem kendisi için hem de kızlar için...

Kâğıtlarını şövaleye yerleştirdi, kalemlerini önüne dizdi, balkonun ortasındaki uzun tahta parçasının üstüne oturdu ve çizmeye başladı. Henüz odaklanabilmişti ki, arkasındaki birkaç adımın sesini duyup başını çevirdi hemen.

"Merhaba," dedi Chris her zamanki ipeksi sesi ve canlı gülümsemesiyle. Esin'in yüzünde engel olamadığı muzip bir gülümseme belirdi hemen. Göğüs kafesi yavaş yavaş daralmaya başladıysa da bunu dışarı yansıtmamak için çaba harcadı. Chris 'in geleceğini bilmiyordu ancak tahmin edilebilir olduğunu da inkâr edemezdi. Birkaç saat önce Chris'e burada olacağına dair bir mesaj atmıştı ne de olsa.

"Merhaba, Chris" dedi sakin bir şekilde.

Kapının eşiğine yaslanmış, ellerini ise göğsünde kavuşturmuştu Chris. Üstünde açık gri bir tişört ve siyah, sıradan bir deri ceket vardı. Altında ise her zamanki siyah kotlarından biri. Esin onun görünüşünü seviyordu; tüm o heyecanlanmaları bir kenara rahat da hissediyordu aslında. Ancak yine de bunu biraz saklamaya çalışarak önüne döndü ve Chris 'in yanına gelmesini bekledi ancak birkaç dakika boyunca hiçbir ayak sesi duymayınca başını çevirdi tekrar.

"Niye orada duruyorsun?" diye sordu yarım bir gülümsemeyle.

"Durmuyorum. Seni izliyorum," diyerek cevap verdi Chris. Dudaklarında ki imalı gülümseme öylesine çekiciydi ki... Kaşlarını hafifçe çattı ancak dudaklarında hala o anlamlı gülümsemesi duruyordu. "Dikkatini mi dağıttım yoksa?"

Esin önüne dönmeden önce gizli bir gülümsemeyle başını sağa sola salladı.

"Ah, hayır," diyerek yalan söyledi ve sırtını dikleştirdi. "Dikkatim kolay kolay dağılmaz."

Söylediğiyle beraber Chris'in tek kaşı havaya kalktı, dudaklarına muzip bir gülümseme yerleşti ancak Esin çoktan önüne döndüğü için onun ifadesindeki değişimi görmedi tabi ki.

"Bundan emin misin?" dedi basit bir şekilde. Ardından kendisine yaklaşan adımların sesini duydu Esin. Ortam öylesine sessiz ve adımlar öylesine heyecan vericiydi ki, Esin'in kalp atışları kulağına kadar ulaşıyordu sanki. Tam beyninin içinde müthiş bir baskı vardı ve tüm vücudunu etkiliyordu. Kalemini sabit tutmaya çalışarak en azından bir şeylerle meşgulmüş gibi görünmeye çalıştı ancak bunun doğru olmadığı o kadar belliydi ki...

BENİM DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin