7. Bölüm - Kısa Bir Veda (Part II)

12 2 0
                                    

Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Hey sen,Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Üst Bilgi: Günce-Lucas)

***

Aradan geçen birkaç saatin ardından Esin bir kez daha Christopher 'la karşılaştı.  Bu kez yanında Lucas ve Peter da vardı. Çıkış işlemlerini yapmak için resepsiyondaydılar ve kendilerini iskelede bekleyen tekneyle otelden ayrılıp uzun bir uçak yolculuğunun ardından Miami'ye döneceklerdi. Leo Martinez çoktan dikkat çekmeden otelden ayrılmış, teknede yerini almıştı. Diğerleri de işlemler tamamlandıktan sonra onunla buluşacaklardı.

Arzu hanım en az Leo Martinez kadar önemsediği misafirlerini en iyi şekilde yolculamak istemişti. Bu yüzden pek çok personel lobideydi ve bir kısmı bavulların tekneye taşınması için görevlendirilmişti. Kızlar da bu uğurlama komitesinin içindeydiler ve Arzu Hanım her birini önemsediği görevler için seçmişti. Geleneksel bir uğurlamaydı amacı. Kızlar da bu amacın en çarpıcı kısımlarını oluşturuyorlardı.

Lucas, oda kartını Günce'ye uzattığı sırada Günce, elindeki kolonyayı oradan geçip giden birkaç müşteriye ikram etmekle meşguldü. Lucas'ın işine mâni olmasından hoşlanmayarak kısa bir an ona baktı ama onun istifini hiç bozmadan kartı uzatmaya devam ettiğini gördüğünde mecburen kartı aldı. Çekmecelerden birini açıp kartı yerleştirdikten sonra alışılagelmiş şekilde kalçalarıyla gözü kapadığı sırada Lucas'ın dudakları imalı bir gülümsemeyle kıvrıldı.

"Uzuvlarını dikkatli kullan da olur olmadık yerlere değmesin."

Manalı yorumunun Günce'yi şaşırtması gerekiyordu belki. Hatta şaşırdığı, bir nebze sinirlendiği bile söylenebilirdi. Ama sözleri onu kışkırtsa da Günce ona istediğini vermemek niyetindeydi. Otelde kaldığı günler boyunca bir araya geldikleri sınırlı zaman dilimlerinde Lucas'ın gizli bir yanını keşfetmişti. Onun dışa kapalı yapısı ve geçit vermez görünüşünün altında ender olarak sergilediği haylaz bir tarafı da vardı. Laf oyunlarında iyiydi ve ciddi görünüşüne rağmen Günce'yle önemsiz atışmaları sırasında bu yönünü fark etmeden ortaya çıkarıyordu. Günce, zaman zaman elde ettiği küçük zaferlerin sinirlenmekten çok daha kârlı olduğuna karar vermişti. Üstelik beklenmedik cevapları karşısında Lucas'ın afalladığını görmek de onu fazlasıyla memnun ediyordu.

Bu yüzden dudakları bilmiş bir gülümsemeyle kıvrıldı ve yorumuna kulak asmadan ona kolonya ikram etti.

"İster misiniz?"

Lucas, kendisine aldırış edilmemesine bozulsa da belli etmedi ve yaklaşıp avuçlarını Günce'ye uzattı. Günce kolonyayı döktüğünde ellerini şöyle bir ovuşturdu ama Günce'nin bu kadarla yetinmeye niyeti yoktu.

"Lütfen, sadece ellerinize sürmek olmaz. Bu bizim geleneklerimizden biridir. Şöyle güzel bir nefes çekin de içiniz ferahlasın."

Lucas, Günce'ye baktı bir süre. Yüzündeki muzip ifadeden onun bir şeyler karıştırdığından şüphelenmişti ama sonra bunun sadece ilginç bir adetten ibaret olduğunu düşündü. Koklamanın ne zararı olabilirdi ki? Avuçlarını yüzüne yaklaştırdı.

BENİM DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin