Partiler, kovalamacalar, pembe dizilerden fırlamış tekinsiz adamlar, yüzümüze patlayan flaşlar ve bir de... DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİM.
Kendilerini entrikaların kasıp kavurduğu bu gösterişli dünyada bulan dört genç kızın çılgın hikayesi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Üst Bilgi: Leo Martinez)
***
Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi gecenin de bir sonu vardı elbet. Konser bitmek üzereydi artık. Leo Martinez son şarkılarını söylüyordu ve birazdan konser alanından ayrılarak tekrar ulaşamayacakları uzak bir hayale dönüşecekti. Kızlar buna takılmamaya çalışıyorlardı. Bu gece hayatlarının en keyifli saatlerini geçirmişlerdi ve şimdi de konserin en beklenen anı gelmişti. Leo Martinez hayranlarından birini sahneye çıkartacak ve ona şarkı söyleyecekti.
Şüphesiz orada bulunan tüm kadınların kalbi bu ihtimal karşısında delicesine çarpıyordu. Leo Martinez karşılarında durup gözlerinin içine bakacak belki de kendilerine gülümseyecekti. Ona sarıldıklarını hayal ettiklerinde pek çoğunun heyecandan nutku tutulduğu doğruydu. Şarkının gitarla başlayan o hoş melodisi duyulduğundan beri konser alanında Leo'nun ismi yankılanıyordu. Leo Martinez şanslı kızı seçmek için gözlerini ön sıralarda dolaştırmaya başlamıştı.
O sırada Aylin, her kadın gibi heyecanlı hissediyordu kendini. Hatta onlardan daha heyecanlı olduğu bile söylenebilirdi. Seçilen kişi olma düşüncesi onu sevince boğuyor, etrafında olan biten her şey rüyaymış gibi geliyordu. Arkadaşlarının da ondan aşağı kalır yanı yoktu tabi. Ama Aylin'in herkesten farklı olarak taşıdığı bir endişesi de vardı ki o da Leo'nun kendisini tanıma ihtimaliydi.
Yine de bunun zihnini meşgul etmesine izin vermeyecekti. Ne de olsa bu, ona göre çok küçük bir ihtimaldi. Ana odaklanmaya çalıştı. Esin ve Derin el sallayarak dikkati kendilerine çekmeye çalışırken Günce, Leo'ya sesleniyordu. Açık alandaki tüm ses suyun altındaymışçasına boğuktu ve Aylin'in kalbi adeta kulaklarında atıyordu.
Ve derken Leo onların bulunduğu tarafa ilerledi. Adım adım yaklaşıp gözlerini üzerlerinde gezdirmeye başladı. Bakışları Aylin'e de değinip geçeceği sırada durakladı ve birden tüm ilgisini Aylin'e yöneltti.
Aylin'in beklediği son şey karşısında Leo'yu bulmaktı. Göz göze geldiklerinde yıllardır hayranı olduğu bakışlarla karşılaştı. Uzun kirpiklerle bezenmiş gözler onu inceliyordu. Bir anlığına kalbi göğüs kafesinden çıkacak sandı. Ama sonra, Leo'nun bakışlarının yüzünde dolaştığı o kısacık anda, Aylin içten içe korktuğu şeyin gerçekleşmek üzere olduğunu fark etti. Leo'nun kaşları hafifçe havaya kalktı. Onu tanıdığını belli eden parıltı gözlerine ulaştı ve Aylin'in aklı otel odasında yaşanan o küçük düşürücü hatıraya kaydığı sırada Leo gülümseyerek ona elini uzattı.
Başka bir zaman olsa Aylin o eli tutup çoktan sahnede bulmuştu kendini. Ama o an, daha sonra düşünüp de kendisine defalarca kızacağı bir şey yaptı. Ayağına kadar gelen fırsatı tepip hızla kızların arkasına geçerek kalabalığa karıştı.
