"Tanrı'nın kutsal ışığında parıldayanın yozlaşması an meselesidir. İblis, melek ya da insan; düşünen her varlığın en ilahi laneti, Tanrı'nın sunduğu üstün mevkiyi ve gücü, kendi iradesiyle dengede tutmaya çalışmaktır."
Vatikan'a bağlı iblis melezi a...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yıllardır, Fuji'nin bizlere sunduğu hikâyeyi didikler dururum. Çalışma arkadaşlarım bu huyumdan artık nefret etse de Fuji'nin içinde yatan gizemi bilme isteği, benim ikigaim oldu.
İsmini güzeller güzeli Kaguya'ya yazılan mektuptan alan Fuji, "ölüm olmadan" anlamına gelmekte. Her püskürüşte içindeki lavdan Kaguya'ya kelimeler fısıldayan dağda yakılan mektup, rivayete göre güzel kıza âşık olan imparatorun yazdığı mektubun ta kendisiymiş. Araştırmalarımı biraz daha yoğunlaştırınca, eski bir parşömende şu hikâyeye denk geldim:
"İmparatorun aşkı o kadar büyüktü ki, kadına ölümsüzlüğü vermek istedi. Fakat göklerdeki babası (Ay'ı temsil eden tanrı Tsukiyomi) ışığını oğluna çevirince mektuba yazılanları okudu ve öfkeden deliye döndü. Öfkeli tanrı, oğluna aklını başına getirecek ve bir daha tanrıların kararına karışamaya cesaret edemeyeceği bir ders vermek istedi.
Tsukiyomi, güzel ışıklarının tümünü, o zamanlarda ismi henüz koyulmamış Fuji'ye çevirir ve Kaguya'nın dikkatini çeker. Kız dağa doğru büyüyle müdahale edilmiş bir kararla yola çıkarken, imparator gökyüzündeki hareketliliği fark eder. Zeki imparator durumu çabucak kavrar ve yazdığı mektubu aceleyle katlayıp askerlerini çağırır. Mektubu askerlerine teslim eden imparator, kâğıdı tutuşturup dağın içine atmalarını emreder ve bunu yaparken de askerin durmadan "Fuji" yani "Ölüm Olmadan" demesini ister.
Böylelikle yola çıkan askerler dağın zirvesine Kaguya'dan önce ulaşırlar ve imparatorlarının dediklerini harfiyen uygularlar. Mektup alevler içinde dağ ağzından içeri atılır ve büyük bir lav patlaması yaşanır. Büyü etkisi altında dağa doğru ilerleyen Kaguya, korkunç lavları görünce kendine gelir ve dağ ağzından göğe yükselen çizgileri fark eder. Çizgilerin birer kanji olduğunu ve Fuji (富士) yazdığını algılayınca büyünün etkisinden tamamen kurtulur ve doğruca evinin yolunu tutar.
Göklerden olup biteni izleyen Tsukiyomi, zaman zaman Fuji dağına sisler gönderir ve Kaguya'ya yeni sihirler dener. Günümüzde dahi imparatorun ruhu, Kaguya'nın ruhunu korumak için ölümsüzlük büyüsü yazdığı mektubu askerlerinin ruhuna teslim eder ve Fuji'ye gönderir. Fuji her lav kustuğunda Kaguya dağın ona söyledikleriyle büyüden kurtulur ve evine geri döner."
Denk geldiğim başka bir rivayetteyse, genç imparator, babasının gazabından sevdiceğini korumak için kendini Fuji'ye atmış. Tsukiyomi, fırsatı yakalayınca oğlunun ruhunu Fuji'ye sonsuza dek hapsetmiş. Haksızlığa daha fazla dayanamayan diğer tanrılar toplanmış ve imparatorun ruhunu bir ejderhaya çevirmiş. Böylelikle babasına karşı az da olsa şansı olacakmış. Fakat imparator kaçmayı reddetmiş ve gücünü ikigaisi için kullanma yolunu seçmiş. Kaguya her yola çıktığında imparatorun ruhu sisten bir ejderha gibi Fuji'den yükselir ve Kaguya'ya görünürmüş. Güzel kızın ruhuysa ejderhadan korkup evine geri dönermiş.
Gerçek hikâyenin ne olduğundan emin değilim; fakat imparatorun ikigaisi Kaguya'ysa, benimki de Fuji'dir.
Eser Sahibi: Ekklesia Kagera (影)birimi tarihçisi,Rin Eserin Kayıtlı olduğu Yer: Ōmine Dağı (大峰山) Tapınağı arşivi, Nara, Japonya.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Hikaye, Kaosların Yükselişi Serisi evrenine aittir. Gerçekte kayıtlı olan böyle bir hikaye yoktur. Alıntı, daha doğrusu çalıntı yapmayınız.)