Boran'ın anlatımıyla bu bölümü yazacağım..
Ölüme giderken bile aklında sadece sevdiklerin olur. Senin yokluğunla nasıl başa çıkacaklarını düşünürsün. Hayatının pamuk ipliğine bağlı olduğunu bilirsin ama yine de yaşama dört elle sarılırsın. Sevdiklerin ve seni sevenler için.
O vahim kazanın üzerinden tam bir ay geçmişti. Bir de üstüne mahkemelerle uğraşmak zorunda kalmıştım. Bana çarpan araçtaki sürücü alkollüyken araç kullanmıştı. Eşi ve çocukları şikayetçi olmayayım diye çok dil dökmüşlerdi. Ben şikayetçi olmasam bile hakkında kamu davası açılmıştı. Adam ölmüştü ama yine de adalet peşini bırakmamıştı. Bana verdikleri parayı ailesine geri vermiştim.
Can bir an olsun yanımdan ayrılmamıştı. Geceleri benimle birlikte yatıyordu. "Ben okuya ditçem." demiş ve bana okul malzemeleri aldırmıştı. Şimdi küçük okul çantasını sırtına takmış evi turluyordu. "Sen okul da ne öğreneceksin?" diye sormuştum. "Boyama yapçam." demiş ve elindeki kalemlerle duvaları boyamaya başlamıştı. İlk günlerde Rojin duvarların halini görünce çıldırmış olsa da sonradan sesini çıkarmamıştı. "Boyama kitabını boşuna aldık." diyen ve elindeki kitabı sehpanın üstüne koyan Rojin'e bakmıştım. "Belki oğlumuz boyacı olur." dedim ve güldüm. Rojin nefesini sesli bir şekilde vermiş "Bir o eksikti." demişti.
"Senin bugün moralin mi bozuk?" diye sorduğum zaman bana bakmış "Keyfim gayet yerinde, Can'ın peşinde koşturmayı, mide bulantılarını, bel ağrısını, mide yanmalarını ve bacak ağrılarını saymazsak iyiyim." demişti. Bu sefer ki hamilelik süreci onu çok zorluyordu. Can'da küçük olunca hamileliğini bile yaşayamıyordu. Yanına gittim ve sırtını göğsüme yasladım. "Kendini bana bırak." dedim. Rojin'in omuzlarına ve beline masaj yapmaya başladım. "Neyse ki senin dokunuşların biraz olsun rahatlamama yardımcı oluyor." demişti.
Boynundan öpmüş, kokusunu içime çektiğim zaman boynu gıdıklanmış olacak ki kıkırdamıştı. Bir kez daha boynundan öptüm ve elimi karnına koyup kızımızı sevmeye başladım. "Onun adını ne koyalım?" diye sordum. "Sen Kardelen olsun demiştin." dediği zaman tek kaşımı kaldırmıştım. "Ben mi öyle dedim?" diye sordum. "Evet senin hayalin benim yanıma gelince onun adı Kardelen olsun dedi." demişti. "Hım Kardelen güzel isim ama belki başka bir isim koyarız olmaz mı?" diye sordum. "Ben isim fikrini sana bırakıyorum." dediği zaman yüzümde gülümseme oluşmuştu. "Sen nasıl uygun görürsen." dedim ve boynunu bir kez daha öptüm.
Rojin bana doğru dönmüş, ellerini yüzümün iki yanına koyup dudaklarımdan öpmeye başlamıştı. Bende ellerimi kafasına koydum ve dudaklarını kendime bastırıp öpücüğümüzü derinleştirdim. Nefes almadan öpüşüyorduk. Ağzını açtığı zaman dilimi ağzının içine kaydırdım ve diliyle oynamaya başladım. Yere atılan oyuncak sesiyle dudaklarımız ayrılmıştı. Kapının girişine baktığımız zaman Can'ı görmüştük. "Ben çana tüstüm." demiş ve bana bakmıştı. Nefesimi düzene sokup onun yanına gittim. "Neden bana küstün?" diye sordum. "Çen annemi benden tok teviyoysun." demişti ve suratını asmıştı. "Sana bir sır vereyim mi?" diye sordum.
"Vey." demişti. "Ben aslında seni daha çok seviyorum." dedim ve ona sarıldım. "Bende teni teviyoyum." demişti. Can'ı kucağıma almış, kanepeye geçip oturmuştum. Telefonum çalmaya başlayınca Can'ı kucağımdan indirmiş ve telefonu elime almıştım. Ekran da babamın adını görünce kaşlarım istemsizce çatılmıştı. "Kim arıyor?" diye soran Rojin'e bakmış "Babam arıyor." demiştim. Telefonu açıp kulağıma götürmüş "Efendim." demiştim. "Boran nasılsın?" diye sormuştu. "İyiyim sağol sen nasılsın?" diye sordum.
"İyi demek adetten olmuş, bende iyiyim." demişti. "Neden aramıştın?" diye sordum. "Hatrını sormak için aramıştım." dese de ben inanmıyordum. "Öyle mi? Kaç aydır merak etmiyordun, simdi mi aklına geldim?" dediğim zaman "Bana kızgın olduğun için aramamıştım." dedi. "Şimdi de kızgınım." dedim. "Annen senin kaza geçirdiğini söylemişti. Bende durumunu merak ettim." dedi. "İyiyim bir şeyim yok, merak etme." dedim. Rojin meraklı gözlerle bana bakıyordu. "Bana ne kadar kızsan da haklısın. Seni ve kardeşlerini ihmal ettim." demişti. "Robin'in oğlun olmadığını öğrenince gerçek evlatlarına mı dönmeye karar verdin?" dedim ve sesli bir şekilde nefesimi verdim. "Yaptım bir cahillik affet." demişti. Şaşırmıştım çünkü babam ilk kez benden af diliyordu. "Benim şuan kapatmam lazım sonra konuşuruz." dedim ve telefonu kapattım.
Ona karşı olan öfkem hiç geçmemişti ve geçmeyecekti. O da zaten bunun farkındaydı. "Baban neden aramış?" diye soran Rojin'e bakmış "Benden af dilemek için aramış." dedim. "Affedecek misin?" diye sormuştu. "Bana yaptıkları yenilir yutulur cinsten değil. Biraz daha burnu sürtsün." dedim ve telefonu sehpanın üstüne koydum. Can boyama kitabını almış ve karalamaya başlamıştı. "Batın boyuyoyum." demiş ve bize dönmüştü. "Bak annesi boyama kitabı boşa gitmedi." dedim ve gülümsedim. Rojin'de bana gülümsemiş ve arkasına yaslanmış "Kızımızın adı ne olacak?" diye sormuştu. "Daha karar vermedim." dedim ve kolumu ona sardım. Bana yaslanmış başını göğsüme koymuştu.
Elim onun karnını okşayınca hafif tekmeler hissetmiştim. "Kızımız tekme atıyor." demiş ve elini elimin üstüne koymuştu. "Evet hissediyorum." dedim. "Bende baktam." diyen ve yanımıza gelen Can'da elini annesinin karnına koymuştu. "Güçel karteşim." demiş ve ardından annesinin karnına öpücük kondurmuştu. Rojin, Can'ın başını okşamış "Sende benim yakışıklı oğlumsun." demişti. Bu huzurun hiç bitmesini istemiyordum. Hep böyle huzurlu olalım istiyordum. İnsanın ailesi yanındakiler ve ona değer verenlerdi. Şuan babam umurumda bile değildi. Son zamanlarda yaptıklarını düşünürsek onunla konuştuğum için dua etmesi lazımdı.
Ellerini boynuma dolamış ve beni kendine çekmişti. Dudaklarımız birbirine çok yakın bir mesafedeydi. "Seninle birlikte olmayı özledim." dediğim de "Bende seni özledim." demişti. Dudaklarını öpmüş ve onu yatağa doğru götürmüştüm. Rojin yatağa sırt üstü uzanınca bende karnına dikkat ederek onun üstüne uzanmıştım. Boynunu öpmeye başladığım zaman ağzından iniltiler dökülmeye başlamıştı. Şuan o da bende alev alev yanıyorduk. "Boran beni bulutların üstüne çıkar." demişti. İlk zamanlar utangaç olan kadın gitmiş yerine her şeyiyle beni arzulayan bir kadın gelmişti. Rojin'in bu hali benim daha çok hoşuma gitmişti.
Üstündeki kıyafetleri çıkarmaya başladığım zaman Rojin'de bana yardım etmişti. Her yerini öpmüş ve onu tarifi zor duygularla kendinden geçirmiştim. Bacak arasına eğilmiş ve öperek onu bulutların üstüne çıkarmıştım. Rojin nefes nefese kalana kadar onun bacaklarının arasına dil darbeleri indirmeye devam ediyordum. Kafamın üstündeki eli başımı bastırmıştı. Hem inliyor hemde zevkten kıvranıyordu. "Nasıldı?" diye sordum ve ona baktım. "Harikaydın." demiş ve nefesini düzene sokmuştu. "Şimdi sıra bende." dediği zaman ona şaşırmış bir şekilde bakmıştım. "Öyle bakma kendini bana bırak." demiş ve arsız bir şekilde sırıtmıştı. "Tamam." dedim ve üstümdeki kıyafetleri çıkarmaya başladım.
Rojin'in elleri ve dudakları bedenimin her yerinde geziyor ve beni tarifsiz bir duyguya sürüklüyordu. Bacak arama gelince nefesimi tutup ne yapacağını izlemeye başlamıştım. Beni kendimden geçirmesi saniyeler sürmüştü. "Harikasın yavrum." dedim ve elimin altındaki saçlarını okşadım. İçimdeki zevk dalgası kabartıkça kabarmış ve patlamak için can atıyordu. Ağzımdan iniltiler dökülmeye başladığı zaman bana bakmış ve gülümsemişti. "Seni seviyorum." dediğim zaman "Bende seni seviyorum." demiş ve dudaklarıma öpücük kondurmuştu. İkimizde yüzümüzdeki gülümsemeyle birbirimize sarılmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
Ficción General{Önemli bir duyuru paylaşmak istiyorum. Kitabım yetişkinler içindir. 18 yaşın altındakilere önermiyoruz..} Sevgili dostlar.. BERDEL Hikayesi herkesin yazdığı gibi bir hikaye değil. Yarısı gerçek hayattan uyarlandı. Mutluluk aslında yanı başımızdad...