Toprağa inen yağmur damlaları sürekli şiddetini arttırıyor, toprağı koyu bir renge bürüyordu. Evren koyulaşan bulutlarla birlikte karanlığa bulanıyor, göz kapaklarını ıslatan yağmur etrafı buğulu görmesine neden oluyordu.
Zihnindeki görüntüler her an varlığını kaybedecekmişçesine hızlıydı. Görülebilen görüntüleri buğulandırıyor, birçok şeyi kısıtlıyordu.
Sesler fazlaydı. Ve bu kulaklarını rahatsız ediyordu. Yağmurun sesi, yerin sarsılarak ayrılmasına benziyordu. İkizlerin yavaş nefes alış verişleri her an dozunu kaybedecekmiş gibiydi.
Kızın söyledikleri kafasının içinde yankılanıyordu. Nasıl bu konuma geldi bilmiyordu ama şu an doğru kişileri bulma hissiyle sarılmıştı. Her şeyi sonlandıracak kişiyi bulmuştu veya her şeyi yeniden başlatacak olan kişiyi. Bilmiyordu. Fakat ilk defa öğrenme şevki bu kadar fazlaydı.
"Gidelim," dediğinde beklemeden tekrar ağaçların arasında karıştı kız. "Sanırım yeni bir yer bulmam gerekecek."
Kızın ani çıkışına karşı adımlarını hızlandırarak önüne geçti Ilgın. Alnına yapışan saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdığında derin bir nefes aldı. "Yardımın gerekiyor." Sesi huzursuzdu. Birilerinden medet ummaktan hoşlanmıyordu.
Kız kaşlarını çatarak Arya'ya baktı. Kardeşinin düşüncelerini tartmak için bir süre onu izledi. Ardından tekrardan önüne döndü. "Ne için?"
"Gayet iyi biliyorsun."
Arya ağacın dibinden kalkarak ıslak ellerini üzerine sildi. "Size yardım edemeyiz." Yavaş adımlarla yanlarına geldiğinde durdu. "Bizlik bir durum yok."
"Sizi de arıyor olmalılar."
"Bu kanıya nereden vardın?"
Sustu.
Sadece varsayımdı ama hisleri doğrultusunda bu kızlarda bir şey vardı. "Öyle hissediyorum," dedi kararlılıkla.
"Gerçekten mi?" dediğinde güldü Arya. Neşeden yoksun bir gülümsemeydi.
"Sadece zamanımızı harcıyor."
Yakınlarda başka sesler duydu. Birilerinin ayak sesleri zemine her vuruşunda yağmur sesini bastırarak ön plana çıkıyor, ağaçlar rüzgârın etkisiyle birlikte sallanarak seslere ortak oluyordu.
"Birileri geliyor," dedi Arya etrafa dikkat kesilirken. Eli refleks olarak ceketinin iç cebine gitmişti. Bunu fark ettiğinde normal haline döndü fakat hareketi Ilgın'ın gözünden kaçmamıştı.
"Duyuyorum."
Ilgın kaşlarını biraz daha çattı. Sesler çok ileriden geliyordu. Tahminine göre iki üç kişiydi veya farklı yollardan geliyorlardı. Yağmur sesleri bastıramıyordu. Ama asıl dikkatini çeken, sesleri ikizlerinde işitiyor olmasıydı. Bu yeteneğin sadece kendisine ait olduğunu sanıyordu. Sesler yaklaşık birkaç kilometre ileriden geliyordu ve ikisi de ona göre hareketlenmişti.
"Ne güzel," dedi gözleriyle etrafı tararken. "Şimdi emin oldum." Gözlerini Afra'nın gözlerine sabitledi. Bir yerlerde, kendisini barındıran izleri hissediyordu. Bu merakını arttırıyor, suskunluğunu karanlığa bulamasına neden oluyordu.
"Ne güzel," diye tekrarladı gözlerini bir an olsun ayırmadan. "Bir belaya daha bulaştık."
"Öyle oldu," dediğinde sesleri daha dikkatli dinlemeye başladı Arya. Ardından tekrar ağacın altına geçti.
![](https://img.wattpad.com/cover/50317025-288-k436075.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFRA
Mystery / ThrillerBiri seni izliyor... Belki bir deli çünkü etrafında çok fazla var. Gerçek delilerden bahsediyorum. Her an saldırıya geçecek türden olanları. Belki de tanıdığın biri. Ya da bir gölge. Her adımını biliyor, geçmişini ve geleceğini. Ya o gölge gerçekse...