21. BÖLÜM

692 116 286
                                    


"Birileri adımı sayıklıyor," dedi Afra gökyüzüne bakarak. "Bundan hoşlanmadım."

"Nerede kaldılar sence?" diye sordu Arya.

Afra bumerangı kaldırarak ucunu biraz daha sivrileştirdi. "Bilmem seninkiler hakkında pek fikrim yok," derken keyif alıyor gibiydi.

"Nereden benimkiler oluyor?"

"Sonuçta seni arıyorlardı."

"Ya ne demezsin," dedi Arya keyifsizce. "Kız iyi satranç oynuyor ama."

"Zeki birine benziyor. Yine de şu an kafasının karıştığına eminim. Soru işaretlerini çözmeye çalışıyordur."

"Soru işaretleri sana dönükse eğer, işleri baya zor. "

Afra bir an duraksadı. Tüm keyfi kaçmıştı. "O neden?"

"Çünkü kardeşin bile seni tam anlamıyla tanımıyor."

Tek kelime etmeden bıçağı biraz daha kavradı. Kardeşinin tüm dikkatiyle kendisini izlediğini hissediyordu ama ona diyecek bir şeyi yoktu.

Kışın soğuğun iliklerine vurduğu anda boşlukta ilerliyordu. Hissettiği soğuk, havada asılı kalıyor geçmişinde mekik dokuyordu. Tüm hayatını, bir tablonun önünde durmuş onu tüm dikkatliyle izlermiş gibi izlemişti.

Söylenecek çok şey vardı ama birkaç cümleyle anlatılacak kadar basit değildi.

"Ne söyleyeyim?" dedi Afra sesindeki öfkeyi bastırmaya çalışırken. Arkasında yatan çaresizliği saklamak istedi. "Anlatılacak bir hayat yaşamadım."

Arya başını ağaca yaslayarak gökyüzüne baktı. "İlk tanışmamızı hatırlıyor musun?".

Zihni geçmişi perde dokurken boşlukta ilerlemeye başladı. Güneş ufuktan göğe doğru yükselirken dalgaların kıyıya vuruşunu izliyordu. Bu hiçbir zaman vazgeçmediği bir alışkanlığıydı. Bir sonbahar sabahı, yine aynı yerdeydi. Sabahın erken saatlerinde kimse olmazdı denizde ama o gün biri daha vardı.

Sessiz adımlarla yanına gittiğinde durdu. Başını denizin gökyüzüne karıştığı kesimden bir an olsun ayırmadı. "Bu saatlerde kimse olmaz sanıyordum," diye fısıldadı kız. Bir şey demedi. Ne demesi gerektiğini bilmiyordu. "Oluyormuş."

Kızın kendisine baktığını hissetti ama yine de duruşunu bozmadı. Bulunduğu yerde kimin ne amaçla bulunduğunu umursamazdı. Her zaman bulunmak istediği yerde bulunur sonra hiç var olmamış gibi yeniden geldiği yönden geri dönerdi.

"Bana ne kadar çok benziyorsun," dediğini duydu Arya'nın. "Hatta neredeyse bensin."

Kızın elini omzunda hissetti. "Bana bakar mısın?"

Yüzüne yansıyan güneş ışınları gözlerine ulaştığında zihni geçmişini anımsadı. Yeni kişiler kabul edemeyecek kadar ıssızdı. Sır gibiydi. İkiden fazla kişi bilirse adından sapardı ama onun için sır iki kişilik de değildi. Kendisinden çıktığında tüm özelliğini yitirirdi.

Arkasını döndüğünde geldiği yöne doğru hızlı adımlarla yürüdü. Ardında kalan seslere kulak asmadı. Günün sonunda ise yeniden boşluğa sığındı.

"Evet, hatırlıyorum."

"O günden sonra sürekli beni izlediğini de hatırlıyor musun?"

"Nasıl unutabilirim ki? Ama seni izlemiyordum," diye cevap verdi Afra. "Kendimi izliyordum. Her seferinde seni gölgen gibi takip ediyordum. Çünkü kendimi izleyebileceğim bir aynam yoktu." Nefesini seslice dışına verdiğinde bumerangı yere bıraktı. "Hem aynalar sadece dış görünüşü gösterir. Ben ikisini birden izledim."

AFRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin