Profilimde ki 'Skin' ve 'Amenta' isimli kitapları okursanız sevinirim
Eminem&Rihanna - The Monster ile okuyun.
'' Uyandığımda ilk gördüğüm yüz senin ki olmalı''
****
'' Ona bahsettin mi hiç eskide olanlardan? '' Sorunun aniliği ile şaşkınca Carly'e baktım. '' Saçmalama. Ona ne diyeceğim Ah Zayn ben geçmişte 2 kişiyi öldürdüm ve bir çok kötü alışkanlıklarım vardı falan mı? '' Carly bu dediğime karşılık gözlerini devirirken bikinimi düzeltip ayağa kalktım '' Bu saçmalıklar geçmişte kaldı. Tekrar hatırlatmanın bir anlamı yok '' Carly dudaklarını ısırdı. '' Pekala şu çok boktan geçmişi unutalım. '' Carly'e döndüğüm sırada anlamsızca gözlerime bakan Zayn'i gördüm. Hadi ama lütfen konuştuklarımızı duymasın. '' Geçmişte neler yaşadınız '' Zayn'e yutkunarak baktım. '' Eski sevgililerimiz falan. '' Kıçımı kurtaran Carly'e minnettar bakışlarımı yollarken konuyu değiştirdim. '' Zayn bana ilk burada çıkma teklifi etti. '' Gülümseyip oturduğum yerden kalkarken kalçama yapışan kumları elimle çırpıp Zayn'in yanına gittim. Ellerini belime yerleştirip dudaklarımızı birleştirirken kollarımı boynuna dolayıp elimi narince başına yerleştirdim. ''kesin şunu her gün ön sevişmenizi izliyoruz zaten '' kıkırdayıp Zayn'den ayrıldım. '' Ben biraz yüzeceğim '' Carly omuz silkerken Zayn havlusuna uzanıp bana gülümsedi. Bende tek başıma oldukça temiz olan denize ilerledim. Vücudum soğuk su ile buluşurken derin nefes aldım. Tamamen suya girince yüzmeye başladım.
-Zayn'in Anlatımı-
Telefonumdan yükselen zil sesiyle başımı kaldırıp elimi Lucy'nin çantasına attım. Siyah telefonumun kilidini açtığımda ekranda yazan '' Perrie '' yazısı ile ayağa kalkıp Carly'e bir şey demeden biraz uzaklaşıp telefonu açtım. '' Ne istiyorsun '' Perrie oldukça kalın sesiyle yanıtladı. '' Seninle son kez konuşmak istiyorum Zayn. Eğer sende istiyorsan yarın bana evlenme teklifi ettiğin kafede saat 2'de '' Bir şey demeden telefonu yüzüne kapatıp bir süre yüzen Lucy'e baktım. Ona söylersem ya benimle gelmek isterdi ya da gitmeme engel olurdu. Bu yüzden ona söylemeden son kez perrie ile konuşmaya gidecektim. Telefonumun kilidini açıp Lucy'e seslendim bana döndüğünde fotoğrafını çektim. Kıkırdayıp denizden çıkmak üzere yüzmeye başladığında havluma ilerleyip az önceki gibi uzandım. Gözlerimi kapattığım sırada üzerimde ki ağırlıkla gözümün birini araladım. '' Pardon bayım yerimde yatıyorsunuz '' Lucy konuşurken dudakları-dudaklarıma çarparken gülümsememe engel olamadım. '' Mmm buradan kalkmayı düşünmüyorum. Ayrıca pozisyonumuzdan son derece mutluyum. '' Lucy kıkırdayıp başını göğsüme yerleştirdi. Islak saçlarını okşarken göğsüme ufak bir öpücük kondurdu ve soğuk vücuduyla sıcak vücudumu iyice sardı. Bu kıza aşıktım. Üzerimde bıraktığı etkisine de
-Sonra ki gün Lucy'nin Anlatımı-
'' Boşver '' Carly omuz silkip yanımdan kalkarken Lilly sınıfa girdi. Başı öne eğik ilerlerken sınıftan onunla ilgili hiçte iyi olmayan fısıltılar yükseliyordu. En yakın arkadaşının olduğu sıraya oturacağı zaman kız çantasını yan tarafa koydu. Lilly dolu gözlerle oradan uzaklaşırken seslendim '' Lilly ? '' Arkasını dönüp beni görünce gülümsedi. Yanıma gelirken ayağa kalkıp kollarımı açtım. Kollarım arasına girdiğinde onu sıkıca sardım.'' Günaydın bebek '' Ondan ayrılıp yanağına sulu bir öpücük kondurdum. '' Yanım boş otursana '' Çantasını yanıma koydu '' Sanada günaydın '' Titreyen sesine karşılık kaşlarımı çattım. '' Senden nefret eden insanlar karşısında güçsüz düşmemelisin hadi gülümse. İşte böyle '' İkimiz kıkırdarken içten bir şekilde bana sarıldı. '' İyiki varsın Lucy '' Ondan ayrılırken sınıfta bize şaşkınlıkla bakanlara ' Önünüze dönün orospu çocukları ' bakışları attım. Felsefe hocası derse girdiğinde sınıf sessizliğe bürünürken başımı sıraya dayayıp gözlerimi kapadım.
-Miley Cyrus - Wrecking Ball ile okuyun.
'' Görüşürüz!'' Lilly arabasıyla uzaklaşırken Carly'e döndüm. Hala Lilly ile olan yakınlığıma şaşkındı. Dudaklarımı araladığım sırada telefonuma gelen mesajla sustum ve elimde ki telefonun kilidini açıp gelen mesajı okumaya başladım.
'' Delicesine aşık olduğun sevgilin ve onun biricik ilk aşkı perrie xxxx kafesinde el ele konşuyorlar. Sanırım boynuzlanıyorsun tatlım :) –Luke '' Şaşkınlık içerisinde mesaja bakarken yutkundum. '' Ben gidiyorum '' Carly bir şey demesine gerek kalmadan hızla okuldan çıkıp geçen taksilerden birini durdurdum. Koltuğa yerleştiğimde kafenin adını söyledim. Zayn'e güvenim tamdı böyle bir şey olmayacağını oraya gidince sadece bir ' HİÇ ' ile karşılaşacağımı biliyordum. Zayn benden bir şey saklamayacağı içinde ona güveniyordum. Taksinin durmasıyla ücreti ödeyip taksiden indikten sonra sert Londra havası titrememe sebep olmuştu. Kırmızı ceketime sıkıca sarılıp kafeye ilerledim. Kafenin kapısını itip içeri girdikten sonra sıcak hava dalgası ile tenim buluşunca ceketime sarılmayı kestim. Kafenin içine adımlarımı atıp ilerledim. Etrafta gözlerimi gezdirirken eski nişanlısının yanağını okşayan Zayn'i görünce nefesim daralmaya başladı. Dudaklarım şaşkınlık ile açılırken hızla atan kalbim ve dolan gözlerim görüş açımı bulanıklaştırıyordu.
I never hit so hard in love
Aşka asla bu kadar sert vurmadım
Şaşkınlıkla onlara bakarken omzuma çarpan garsonu umursamadım. Zayn kızın söylediği şeye karşın kahkaha atmaya başladığında gözleri-gözlerimi buldu. Dehşete uğramış gibi gözleri açılırken şaşkınlıkla bana bakıyordu.
All I wanted was to break your walls
Tüm istediğim senin duvarlarını yıkmaktı
All you ever did was break me
Senin tüm yaptığın beni yıkmaktı
Elimi boynuma götürüp bana aldığı ve ayrılsak bile çıkarmayacağıma dair söz verdiğim kolyeyi kavrayıp sertçe boynumdan çektim. Zayn sandalyesini itip ayağa kalktığı sırada kolyeyi yere fırlattım.
Yeah, you wreck me
Evet, yıktın beni
Kafeden hızla çıkarken adımı haykırmasını umursamadan hızlı adımlarımı koşmaya çevirdim. Yanağımda ki ıslaklıkla ağladığımı anlayınca daha hızlı koştum. Tek bildiğim bundan sonra onu affetsem bile ilişkimizde güven denilen şeyin olmayacağıydı.
****
Evin kapısını kapatıp ceketimi kollarımdan sıyırdım ve askılığa attım. Gözümde ki yaşları silip yere eğildim ve ayakkabılarımın bağcığını çözdüm. Ayaklarım soğuk zemine değince ürpermemi umursamadan mutfağa ilerledim. Dolabı açıp şişerlerden birinde bulunan soğuk suyu elime alıp kapağını açtım ve başıma dikerek suyu bitirdim. Şişeyi bir tarafa fırlatırken burnumu çektim ve ağlamamak için ellerimi gözlerime bastırdım. Derin bir nefes alıp salona geçerken kaslı bir vücuda çarptım. Yere düşmemem için beni tutan kollar ve dudaklarıma yakın olan dudaklardan gözlerimi çekip yüzüne tamamen bakınca gözlerim irice açıldı.
'' S-Sen nasıl girdin buraya? ''
O ise sadece dudaklarıma bakıyordu. Sıçmıştım. Açık ve net.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Boy
Fanfiction... ''Bana bir söz ver '' nefesi yüzüme çarparken zorlukla yutkunup ela gözlerine baktım. Bakışlarında o kadar çok duygu besliyordu ki saatlerce gözlerine bakmak istiyordum. Aşk-Nefret-Özlem-Hüzün-Acı ve daha bir çok duygu dolu bakışları dudaklarıma...