34.Bölüm

134K 2K 308
                                    

Profilimde ki 'Skin' ve 'Amenta' isimli kitapları okursanız sevinirim

Rihanna - What Now ile okuyun ( Navy olan adminin rekor kırmak için okuyuculardan yardım alma çabası ) 

"Canım acıyor. Saç uçlarıma kadar, canım acıyor. Susuyorum. Seni çok özlüyorum ve sen bunu bilmiyorsun."

****

Londra'nın kasvetli ve son derece soğuk olan sokaklarında ellerim cebimde sadist gibi yürürken cebimdeki metalin titremesiyle düşüncelerimi bir kenara sıyırıp dar kotumun cebinden telefonumu çıkardım. Bilmem kaçıncı cevapsız araması gözüme takılırken onu umursamamış ve rehberimden Lilly'i aramıştım. Oldukça ince ve tam bir İngiliz aksanlı insanın içini ısıtan sesi kulağıma doldu. '' Moralim bozuk Li buluşup bara gidelim. Carly'e haber vereceğim. '' İtiraz etmeyeceğini biliyordum. ''  Tamam fıstık bende sıkılıyordum. Hazırlanıyorum hemen '' Gülümsedim ve bir şey demeden telefonu kapadım. Rehberden Carly'nin numarasını bulup arama yerine bastıktan sonra telefonumu kulağıma götürdüm. '' Evet? '' Carly'nin uykulu sesiyle nefes verdim. '' Lilly ve ben bara gidiyoruz sende geliyorsun. '' Telefonun diğer ucundan duyulan esneme sesine karşılık ağladığım için kızarmış ve acıyan gözlerimi devirdim. '' Geliyorum tamam. Sende hazırlan küçük rahibe '' Bu sefer Carly suratıma kapatırken Zayn'den gelen 35.mesaja bakmayıp deri ceketimin –Ne zaman yanıma aldım fikrim yok- cebine telefonu sıkıştırıp başımı öne eğdim ve şarkı mırıldanmaya başladım.

I found the one, he changed my life

O'nu buldum, hayatımı değiştirdi

 But was it me that changed

Ama değişen ben miydim,

 And he just happened to come at the right time

Ve o sadece doğru zamanda gelen kişi miydi?

 I'm supposed to be in love

Aşık olmam gerekiyordu,

 But I'm not mugging

Ama ben değilim,

Üşüyen ellerimi ısıtmak açısından ellerimi cebimden çıkartıp birbirine sürterken koşuşturan insanların arasına ne zaman girdiğimle ilgili bir fikir üretmeye çalışırken ileriden gelen sarı taksiye doğru elimi kaldırdım. Taksi önümde yavaşça durunca kapıyı açıp beklemeden kıçımı yumuşak zeminle buluşturup araba parfümü kokan takside derin bir nefes alıp tek çırpıda evimin adresini söyledim. Taksi yağmurun habercisi olan soğuk ve sıkışık trafikte ilerlemeye çalışırken telefonumu cebimden çıkarıp mesajların olduğu kısma girdim.

'' Hala seni bekliyorum Lucy. ''

'' Tam bir saat oldu!''

'' Seni becereceğim Lucy. Bu sefer seni becerirken bayılacaksın!''

'' Sikeyim! Aç şu siktiğimin telefonunu ''

'' Beynini sikeceğim ''

'' Hala açmıyorsun!''

'' Sen öldün Lucy! Bu sefer asla durmayacağım!''

'' Seni özledim Lucy. Bu yeni numaram haberin olsun. En kısa zamanda buluşalım mı? Sanırım aramızdaki bağlar koptu ve bu siktiğim gerçek beni gerçekten üzüyor. Seni seviyorum x –Stefan. ''

Diğer Zayn'in tehdit içerikli aptal mesajlarına bakmadan Stefan'ın yeni numarasını kaydetmiş başımı başlayan yağmurdan dolayı ıslanmış cama yasladım. Yağmur damlaları cama çarpıp aşağı doğru akarken yağmurdan korunmak için koşuşturan insan sürüsüne alayla güldüm. Aklınıza gelebilecek sürüyle şeyi yapsalar bile o yağmurdan şemsiye veya başına çaresizce kapanmış ceketler olmadan ıslanmamak imkansızdı. İnsanlar ve aptal düşünceleri diye fısıldadığım sırada camdaki buğulanmayı elimle sildim. Taksi çoktan evime yaklaşmışken yerimde doğruldum ve omzumda asılı olduğunu yeni hatırladığım çantamı açıp taksi metreye baktım. 20 doları çıkartıp taksinin durmasıyla parayı uzattım ve sahte bir gülümsemeyle arabadan inip koşarcasına eve ilerledim. Cebime sıkıştırdığım anahtarla kapıyı açıp içeri daldım. Bir saniye bile beklemeden odama çıkarken mırıldandım. '' Bu gece kendimi dağıtmam gerek  ''

Bad BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin