Profilimde ki 'Skin' ve 'Amenta' isimli kitapları okursanız sevinirim
Merhabalar ^.^ biz geldiiiik. Geçen bölüm bir karışıklık olmuş onu düzeltmek istiyorum. Luke'un sağ kolu aslında John'du ama ben geçen hafta biraz dalgın olduğumdan isim karışıklığı oldu -Ki zaten düzelttim. Kapak fotoğrafı için @irembatmaz16 ya çok ama çok teşekkür ederim bu bölümü ona ithaf ediyorum! Onun dışında bölümler her cumartesi geliyor bunu artık sormayın 'yb? ' diye. Ayrıca instagramı olanlar beni takip ederse sevinirim : @rihfectt. Yeni bölüm facebook'ta ( One Direction Team Hikayeleri ) sınır geçince haftaya cumartesi gelecek. İyi okumalar yazım hatalarım varsa kusura bakmayın
Beyoncé – Partition ile okuyun.
'' Yapılan her şeyin bir bedeli vardır. ''
****
'' O zaman kızlar bu içkimi Lucy'nin seksiliğine kaldırıyorum. '' Lilly , Luke'un bacağına dolanmış bacağını rahatsızca çekerken bardaklarımızı Luke ile tokuşturduk. Yan masada oturan ve yarım saattir kesiştiğimiz John'a bakarken bardağımı kaldırdım. Dilini dudakları üzerinde gezdirip aynı şekilde bardağını kaldırdığında ona bakarak viskimi içmeye başladım. Bakışlarımı spot ışıklarının yanıp-söndüğü sahneye çevirdiğim sırada çıkan striptizci kızlarla yerimde rahatsızca kıpırdandım. Gecenin sonunda striptiz yapmam gereken mağara adamı nişanlım olduğu için huzursuzlanmıştım. Dikkatle kızları izlerken bu hareketlerden bazılarını gece Zayn'e yapmayı planlıyordum. Çantamın yerinden oynamasıyla tüm dikkatimi çantama verdim. Stefan ve diğerlerine belli etmeden çantamı alıp içinden telefonumu çıkardığımda Finn mesaj atmıştı. Mesajda '' Şimdi '' yazıyordu. Dik bir konum alıp yan masaya bakışlarımı çevirdim. Dikkatle beni izleyen John'a çarpık bir gülücük atıp koridoru gözlerimle işaret ederken diğerlerinden izin isteyerek kalktım. Koridora ilerlerken omzumun üstünden bakarken geniş cüssesiyle John peşimden geliyordu. Çantamı sıkıca kavradığım sırada boş koridora giriş yapmıştım bile. Kolumu tutup sertçe duvara yaslandığımda John'un keskin bakışlarıyla karşılaştım. '' Merhaba tatlı şey '' Tehlikeli sırıtışı yüzüne yayılmışken dudaklarımı ısırıp tişörtünün yakasından tutarak bedenlerimizi birbirine çarptırdım. '' Sus ve kendini bana bırak. '' dediğinde gülümseyip dudaklarımızı birleştirdim. Çıplak bacaklarımda sıcak ellerini hissettiğimde alt dudağını dudaklarım arasına alıp emmeye başlamıştım bile. Bacağımı kaldırıp beline sardığında aynısını diğer bacağıma yaptı. Elimi saçlarından geçirip sertçe inlemesi için kendimi ona bastırdım. Yüksek sesli inlemesi kulağıma dolduğu sırada dudaklarımı araladım. Dilini ağzımın içine sokup dillerimizi birleştirdiğinde gözlerimi açtım. Zevkle kapanan gözleri benim için avantajdı. Elimi belli etmeden kaldırıp bekleyen David'e işaret verdim. Mavi gözleri kırmızı ışığın aydınlattığı koridorda keskince John'a odaklanmışken Finn'de geldi. İkisi birden John'a saldırdıklarında kolumun tersiyle ağzımı sildim. Yere tükürdüğüm sırada belime dolanan kollar ve beni-benden geçiren erkeksi kokusuyla Zayn'e yaslandım. John şaşkınca bize bakarken Zayn yere düşen çantamı eğilip alırken eli hala belimdeydi. '' Son karşılaşmamızda beni gerçekten sinirlendirmiştin John. '' Gülümseyip ona bakarken konuşmaya devam ettim. '' Sevgilimin vurulmasında yardımcı oldun ve bir çok piçlikler yaptın. Ve şimdi hiçbir şey olmamış gibi seninle ateşli sevişme yaşayacağımı düşünecek kadar sikine düşkün azgının teki çıktın. Oysaki beni zorlarsın sanmıştım. Ama bir göz kırpmamla ayakta boşalacak hale geldin '' Alayla kahkaha attığım sırada Finn ve David çırpınan John'un ensesinden tutarak yere çöktürdü. '' Bu kadar sürtük olacağını bilmezdim. '' Kıkırdadım. '' Az önce öyle demiyordun ama? Utanmasan ayakta soyup becerecektin beni? '' John sinirle bana bakmayı sürdürürken Zayn'in bana uzatmış olduğu silahı aldım. '' Herkes bize yaptığının cezasını çekecek. Özellikle o Piç Luke. '' Keyifle güldüm. '' Canın cehenneme '' diye tısladığında Zayn sabırsızca konuştu. '' Yap şunu güzelim. '' Güldüm. '' Biliyor musun John cehenneme benden önce sen gidiyorsun orospu çocuğu. '' Silahı kaldırıp konuşmasına fırsat vermeden tetiğe bastığımda alnının ortasından akmaya başlayan kanla yüzümü buruşturdum. Zayn dudaklarını kulağıma yaklaştırıp konuştu. '' O kadar ateşliydin ki beni fena zorladın. Gece uzun olacak aşkım '' Finn , David ve Zayn ortadan kaybolurken üzerimi düzeltip içeri geçtim. Stefan'ın yanına oturduğum sırada yüksek sesli ortam yüzünden Stefan kulağıma eğilip bağırarak konuştu. '' Geç kaldın prenses? '' Onun yaptığı gibi kulağına eğilip bağırarak konuşmaya başladım. '' Millet o kadar azmış ki kabinlerde işi götürüyorlar '' Kahkaha atıp elini omzuma attığı sırada Finn'in yolladığını tahmin ettiğim kız çığlık attığında müzik durdu. Kız yalancı bir korkuyla bağırarak konuştu. '' Ko-Koridorda Ö-Ölü Bir-Biri Va-Var '' Kızı tanıyordum. Finn bir ara bu kızla takılıyordu. Güzel rol yapıyordu hakkını yememek lazım. Hepimiz kalkıp koridora ilerlerken Luke rahat bir hareketlerle ilerliyordu. Kalabalığı aşıp yerde ölü bir şekilde yatan John'u gören Luke duraksadı. Çenesi titremeye başladığında herkes sessizdi. '' Kardeşim '' diye mırıldandı Luke. Açıkçası biraz acımıştım. Daha sonra ortalığı yıkacak şekilde bağırdı. '' Kardeşim!'' Yere çöküp John'u kolları arasına aldı '' John.. Uyan dostum! '' Bekle o ağlıyor? Ah. İçimdeki ufak vicdan azabıyla daha fazla dayanamayıp başımı Stefan'ın omzuna yasladım. Luke ve acı dolu haykırışlarını aldırmamak amacıyla bize yaptıkları gözümün önünden geçmeye başlarken içimdeki acıma kırıntıları yok olmuştu. Nede olsa Yapılan her şeyin bir bedeli vardır. Bu gün John , Sonra Stefan ve en son Luke. Hepsi yaptıklarının cezasını çekecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Boy
Fanfiction... ''Bana bir söz ver '' nefesi yüzüme çarparken zorlukla yutkunup ela gözlerine baktım. Bakışlarında o kadar çok duygu besliyordu ki saatlerce gözlerine bakmak istiyordum. Aşk-Nefret-Özlem-Hüzün-Acı ve daha bir çok duygu dolu bakışları dudaklarıma...