80.Bölüm

54.6K 1.7K 370
                                    

Profilimde ki 'Skin' ve 'Amenta' isimli kitapları okursanız sevinirim  

SA BİZ GELDİK. Kısa bir geçiş bölümüydü sonraki bölüm uzun olacak . Geç geldiği için üzgünüm ayol. Kuzenim bizdeydi ve ben oturup yazamadım. Ayrıca haftaya abim izine ayrılıyor ve yazabilirmiyim bilmiyorum bu nedenden dolayı haftaya perşembe olması gereken final bir kaç güne ertelendi. Ve benimde bir haberim var. Çarşamba günü yeni bir Zayn hikayesine başlıyorum ve umarım okursunuz. Zaten paylaşınca ben size haber veririm. Hehehe. Onun dışında tekrar söylüyorum haftaya abim izine çıktığı için yeni bölüm yazabilir miyim bilmiyorum ki zaten yazamadığım için bu aralar oturup 15-20 sayfa yazmam gerekir bunuda ben yapamam. Tamam artık susuyorum. Facebook'ta bölüme koyduğum sınır geçince yazmaya başlarım bu yüzden hikayenin sınırı geçmesi için One Direction Team Hikayeleri sayfasından +50bin beğenisi var dış bağlantıda link var açamayanlar profilimde mevcut. Bana ulaşmak için instagram hesabı'mı takip edebilirsiniz [@rihfectt  ]. Yazım hatalarım varsa kusura bakmayın bölüme geçerbilirsiniz    

Dinleyin : Hurts - Mercy

'' Artık sana güvenmiyorum ''

****

Sorgularcasına kaşımı kaldırdım ve güç almak istercesine elimdeki ultrason fotoğrafını sıkıca kavradım. '' Bak kim olduğun şuan beni pek ilgilendirmiyor. Bu-Burada ne arıyorsun? '' Güldü ve yavaşça bana doğru gelmeye başladı. Yutkundum. '' Zayn sana benden hiç bahsetmedi mi. '' Aklıma gelen düşünceyle yutkundum. Oda düşmanlarından biriydi. Zayn bebeğimizi koruyamayacaktı işte! '' Bak sorunun benle değil. Git Zayn'le uğraş. '' Tek kaşını kaldırdı ve beni baştan aşağıya süzdü. '' Malik işini iyi biliyor he. Fıstık gibi kızsın. ''  Şu durumda kendimi düşünmem oldukça doğaldı fakat bu çocuk beni ürkütüyordu. Telaşla konuştum '' Lütfen bana zarar verme. Ben hamileyim. '' Güldü. '' Başka yalan yok muydu ? '' Başımı iki yana salladım. '' Hayır gerçek bak buda ultrason fotoğrafı '' Elimdeki fotoğrafı ona uzattığımda almak yerine elleri cebinde tek kaşını kaldırmış elimdeki ultrason fotoğrafına baktı.  '' Tüh '' Ona anlamsızca baktım. '' Senide kaçırdık desene. Ciddi olmak gerekirse güzelim. '' bir adım daha attığında tamamen dibime girmişti. Durduk yere hızlanan kalbimin atışları ve karnımın içinde dört nala çıkan kelebeklere lanet okuduğumda nane kokan nefesini yüzüme serbest bıraktı. ''Hamile bir kadına zarar verecek kadar şerefsiz biri değilim. Ama senden hoşlandığımı bilmeni isterim. '' Yüzünü eğip dudağımın kenarına öpücük bıraktığında istemsizce elim saçlarına gitmişti. Yumuşacık saçları vardı. Gözlerimi kapattığımda Calvin elini çeneme yerleştirdi ve geri çekildi. Gözlerimi açtığım sırada  yere düşen metal sesiyle hızla ayrıldık. Zayn şaşkınca bize bakarken yutkundum. '' Lucy ? '' Zayn kısık sesle konuştuğunda nefes alışım hızlanmıştı. Başımı öne eğdiğimde Calvin çoktan gitmişti bile. Zayn omuzları düşük ve gözleri dolu bir şekilde bana bakarken ben ise parkeye bakıyordum. Çok geçmeden adım sesleri geldiğinde tam önümde durdu. Elini kaldırıp çeneme yerleştirdi ve başımı kaldırdı. Gözlerine bakamayacak kadar suçlu ve sürtük hissediyordum.  Bu yüzden gözlerimi sıkıca kapadım. '' O az önce seni öptü ? '' Yutkundum ve başımı salladım. '' Ve sen gözlerini kapatıp o piçin saçlarıyla oynadın. '' bağırmıyordu. Ses tonunda ki kırgınlık içimde bir yerlerde kalbime batan okları canlandırdı.  '' Zayn '' suçlulukla fısıldadım. Elini çenemden çekti. '' Ben buraya seni götürmek için gelmiştim. Sürpriz yapacaktım. Ben. Ben... '' Elini telaşla saçından geçirdi. Küfür edip evden koşarak çıktığında yere yığıldım ve göz yaşlarımı serbest bıraktım. Tanrım ben ne yaptım ?

-Zayn'in Anlatımı-

Ellerimi çenemin altına yumruk şekilde yerleştirip gözlerimden akmamak için savaş verdiğim bir tane göz yaşını serbest bıraktım. Bu kırıcıydı. Sevdiğin insanı başkasıyla görmek. Onu şimdi daha iyi anlıyordum ama bu gerçekten bok gibi bir şeydi. Onunla bir daha asla eskisi gibi olamayacağımızı bilmekte öyle.  Düşüncelerim arasında boğulup giderken gecenin ayazında ve sessizliğinde ortama yayılan telefon melodisiyle sıçradım ve kısa sürede cebimden telefonu çıkardım. Ekranda ki ' Gün ışığım ' adını görünce yutkundum ve cevap vermedim. Kısa bir süre sonra tekrar telefon çalınca sinirle bakmadan açtım '' Ne var ne? '' Karşı taraftan kahkaha sesi geldi. '' Kızın sanırım benden hoşlandı ha? '' Sinirle avuçlarım arasında ki telefonu sıktım. '' Senin belanı sikicem Calvin. Adamsan kaçmazsın orospu çocuğu ''  Kısa süren sessizliğin ardından konuştu. '' Eh bende senin kızdan hoşlandım. Duygularım karşılıklı. İyi akşamlar dostum. '' Telefon kapandığında sertçe yere koydum. Ne atmamı beklemeyin ben onu parayla aldım öpücükle değil. Her neyse.  Sıkıntıyla iç çektikten sonra ayağa kalktım ve arabaya ilerlemeye başladım. Lucy'le konuşma vakti gelmişti. Her ne kadar 1 saat öncesine kadar ona yapacağım sevgi sözcükleri dolu olan konuşma çöpe gitmiş olsa da sanırım bu boktan gerçeği kabul etme zamanı gelmişti. Arabaya binip gaza bastığımda olacaklara kendimi alıştırmaya başladım.

Mutlaka Dinleyin : Katy Perry - The One That Got Away

-Lucy'nin Anlatımı-

Sıkıntıyla elimi saçımdan geçirdim. '' Finn kaç kez aradım açmadı. '' Finn derince nefes aldı. '' Neden gittiğini söylesen bi? '' Yutkundum. '' Bu özel bir mesele. Seni de mi- '' Lafımı kesen açılan kapının sesi olmuştu. '' Finn sanırım geldi teşekkürler yine de görüşürüz. '' Bir şey demesini beklemeden telefonu kapadım ve hızla kapıya ilerlemeye başladım.Salon kapısında onun sert gövdesine çarptığım sırada kolları sıkıca belimden kavrayıp düşmemi engelledi.  Kollarımı kaslı bedenine sardım. '' Zayn bir şey oldu sandım. '' Tel elimi boynuna yerleştirip onu kendime çektiğimde ellerimi itti ve benden uzaklaştı. '' Konuşmak için geldim. '' Yutkundum ve başımı salladım. O dolgun ve öpülesi kırmızı dudaklarından çıkacak her bir kelime beni telaşlandırıyordu. '' Geç '' eliyle koltukları gösterdiğinde ikiletmeden koltuklara ilerledim ve oturdum. Oda benim gibi önüme gelip sehpayı tek eliyle yaklaştırdı ve oturdu. Gözlerimiz buluştuğunda ela gözleri hiçbir duyguyu göstermiyordu. Kendini bana karşı kapamış gibiydi. '' Bu gün gördüğüm o şey gerçekten beni üzdü. '' Dudaklarımı araladığımda uzun ince parmakları dudaklarımın üzerindeki baskısıyla beni susturdu. '' Bunu yapamam. İhaneti kaldıramam. O görüntüyü hafızamdan kazıyamam. '' Zorla derin bir nefes aldığında burnumun ucu sızlamaya başlamış  ve gözlerime yaşların biriktiğini hissediyordum. '' Ben seninle eskisi gibi olabilmek için konuşmaya gelmiştim ama gördüğüm manzara. '' Güçlükle konuştum. '' Zayn ben onu öpmedim. Hem o beni dudağımdan öpmedi '' Başını iki yana salladı.  '' Biz bitmişiz güzelim. Ama seni en güzel ben sevdim. Seni ilk ben sevdim. Bir daha kimse seni benim gibi sevemez '' Yenilgiyle omuzlarımı düşürdüm ve başımı eğip parmaklarımla oynayama başladım. '' Bebeğimiz için beraber olalım. Onun babasız büyümemesi için gitme. '' başımı kaldırıp ona baktığımda ayağa kalktı. Bende hızla kalktım. '' Senin istediğin gibi olsun Lucy. Bitti. Hoşça kal. '' Ellerini yanaklarıma yerleştirdi. Dudaklarıma eğilirken durdu ve vazgeçip alnımdan öptü. Bir şey demeden yanımdan  çekip giderken acıyla çığlık attım ve koltuğa oturup ağlamaya devam ettim. Biz tamamen bitmiştik.

In another life, I would be your girl

Başka bir hayatta, senin sevgilin olurdum


We'd keep all our promises, be us against the world

Bütün sözlerimizi tutardık, dünyaya karşı kendimiz olurduk


In another life, I would make you stay

Başka bir hayatta, senin kalmanı sağlardım


So I don't have to say you were the one that got away

Böylece senin, giden o kişi olduğunu söylemek zorunda kalmazdım


The one that got away

Giden o kişi...

Bad BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin