Bad Boy

64.Bölüm

Profilimde ki 'Skin' ve 'Amenta' isimli kitapları okursanız sevinirim

Efendim selamlar size. Şimdi baştan söyleyimde sonra sormayın. Hikayenin son kısmında Lucy , Zayn'in sonra ki bölümde öğreneceğiniz şeyi söyleyecek ona şaşırıyor. Yani karışıklık olmasın. Henüz adını öğrenmediğim okuyucumun doğum günüymüş doğum günün kutlu olsun bebek. Depremden haberiniz vardır umarım tam ben yeni bölüm yazarken oldu bir ekşın yaşadım of of. Neyse konuşmuyorum  bu bölüm beni instagram'dan takip ederseniz allama mutlu olurum (@rihfectt  ) onun dışında yazım hatam varsa üzgünüm. Yeni bölüm haftaya facebook'ta da sınır geçerse gelecek iyi okumalar öptüm :* 

 Tavsiye : Babanız evdeyken yeni bölüm yazmayın. 

Rihanna – What Now ile okuyun

'' Benim için bütün dünyayı karşına alabilir misin?

****

Yaralı burnumdan akan kanlar kurumuş ve nefes almamı zorlaştırmıştı. Kanla dolu burnumu bir kez daha çektim ve başımı kaldırmaya utanırcasına o kokuyu tekrar içime çektim. Ardından yavaşça başımı kaldırıp aşığı olduğum ela gözlerle karşılaştım. Beni görünce parlayan ela gözler halimi görünce büyük bir boşluğa düşerken  yutkundu. '' Lucy? '' Diye fısıldadı usulca. Kim bilir ne kadar canı acımıştı bu halime? Ona bakmayı sürdürürken sıra halinde biriken göz yaşlarım daha fazla dayanamayıp tane-tane gözlerimden akmaya başladı. Ela gözleri bu sefer daha parlaktı lakin sebebi gözlerine doluşmuş göz yaşlarıydı. '' Aman tanrım Lucy '' usulca yüzümü kavradı ve nane kokan nefesini yüzüme saldı. O an gözlerimi kapatıp ölmeyi diledim tanrıdan. Beni böyle görmemesini istedim. '' Zayn '' titrek sesim güçsüzdü. Acıyan ve yaralar içinde olan kolumu güçlükle kaldırıp ona doladığımda beklemeden beni sarmaladı. Yaşadığım tüm acılar bir-bir bedenimi terk ederken güven hissi ile sarsıldım. Küçük bedenim onun iri bedeni arasında usulca kaybolurken , kalbimin savrulmuş parçaları bir-bir yerine geldi. Günlerdir hızlı atmayan kalbim yaralı bedenimden çıkarcasına hızlanmış , gerçek sahibine sarılıyordu adeta. Onun sol yanı benim sol yanımı sarmalarken gerçek aşkı bir kez daha hissettim.  '' Geldin Zayn '' diye mırıldandım. '' Geldim bebeğim '' diye fısıldadı kulağıma. Ona biraz daha sokulurken kokusunu ciğerlerime doldurdum bir kez daha. Hiç bırakmak istemezcesine sarılmaya devam ederken konuştum. '' Gitmeliyiz buradan Zayn '' Başını sallayıp benden istemeyerek ayrıldığında David ve Carly birbirine sarılmışlardı. Buna karşılık gülümsediğimde Zayn'i bana bakarken yakaladım. Benim ona baktığımı görünce gözlerini kaçırdı ve elimi kavradı. Ellerimizi kenetleyeceği sırada morluk ve yaraları görünce yutkunup elimi usulca bıraktı ve kolunu omzuma atıp ilerlemeye başladı. Gelen cesaretle sağ kolumu beline sarıp ona ayak uydurmaya başladım. Çok geçmeden uzun zamandır hasret olduğum güneşin ışıkları bedenimi yakarcasına göründüğünde Finn bize doğru geliyordu. Zayn durdu. '' Yoklar. İkisi de kaçmış. '' Finn bana bakacağı sırada arkamda Lilly'i görmüş olacak ki çatılan kaşları şaşkınlık içerisinde havaya kalktı. Zayn anlamışçasına beni ilerletirken bu sefer mutluluktan akan göz yaşlarımı saklamadım. Ait olduğum yerde , kocamın yanında güvendeydim.

-Zayn'in Anlatımı-

Özlemek. Vücudumda yoğun bir şekilde hissettiğim özlemek hissi onu görünce yerini acıya devretmiş arkasına bakmadan uzaklaşmıştı benden. Onu görünce , ona sarılınca , o kokusunu içime çekince mutlu olacağımı sanmıştım ama tek hissettiğim şey acıydı. Canım her zamankinden daha çok yanmıştı. Onun o halini görmek canımı o kadar yakmıştı ki yüzüne bakamıyordum. Gözlerimi ondan kaçırıyor , öpmek için can attığım dudaklarına kavuşamıyordum. Ta ki sol yanım onun sol yanını bulana kadar geçti acım. Bir süreliğine olsa tekrar hayatına döndüğümü hissettim fakat kollarım arasından çıktığında canım daha çok acımıştı. Güneş ışığının  bedenine vurmasıyla belirgenleşen yaraları ile kala kalmıştım yerimde. Sesimi bile çıkarmadım o iki orospu çocuğunun olmayışına. Çünkü dudaklarımı araladığımda önce acı bir hıçkırık kaçacak ardından göz yaşları bir-bir akacaktı gözlerimden. Sustum onu daha fazla üzmemek adına ve narin bedenini daha sıkı sarmalayıp arabamıza ilerlemeye başladım. Evimize gitmek üzere arabamıza ilerlerken göz ucuyla ona baktığımda sessizce ağlıyor olduğunu görmek beni daha üzmüştü.