Bad Boy

76.Bölüm

Profilimde ki 'Skin' ve 'Amenta' isimli kitapları okursanız sevinirim

SA BEN GELDİİİİİİİİİİM. Gelirken Bad Boy getirdim la yanımda. Evet 2.sezona geçiş bölümü olduğu için kısa. Biliyorsunuz ki yeni bir hikayeye başladım ve bundan sonra 1 gün arayla yeni bölüm atacağım. Ehm. Herkes birden bölümü okumak isteyeceği için çok konuşmuyorum. Yeni hikayemi mutlaka okuyun ' Suicide Room ' profilimde bulabilirsiniz eminim onuda çok seveceksiniz. Facebook'ta bölüme koyduğum sınır geçince yazmaya başlarım bu yüzden hikayenin sınırı geçmesi için One Direction Team Hikayeleri sayfasından +50bin beğenisi var dış bağlantıda link var açamayanlar profilimde mevcut. Bana ulaşmak için instagram hesabı'mı takip edebilirsiniz [@rihfectt  ]. Yazım hatalarım varsa kusura bakayın bölüme geçerbilirsiniz   

♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬♬

Dinleyin : Hurts - Illuminated 

'' Her son yeni  bir başlangıçtır. ''

****

Her olayda bir suçlu bir kabahatli mutlaka vardır, evet. Ama hepsinin arkasında anlaşılamamış kendini başkalarının karşısında bir türlü doğru ifade edememiş insanlar vardır. Her son yeni bir başlangıçtır. Çünkü en karanlık sonlarda bile hayatı devam ettirecek bir tohum vardır. O tohumun adı İnsandır.

Rüzgar acımazsızca saçlarımı dağıtırken gözlerimi korkuyla araladım. Karşımda beklediğim manzaranın aksine Zayn şaşkınca arkama bakarken Luke yerde kanlar içinde duruyordu. Yutkundum ve başımı yavaşça çevirip arkamda silahla şaşkınca Luke'a bakan Austin ile göz-göze geldim. '' L-Lucy '' Austin güçlükle konuştuğu sırada kendine gelebilmiş ve koşarak yanıma diz çökmüştü. Başımı elleri arasına aldığında bir damla gözyaşını serbest bıraktım. Titriyordum. Kaybetme hissi ile karşı-karşıya gelmiş güçlükle olsa da bu savaşı Zayn kazanmıştı. Açık ağzımı kapamak istercesine yutkundum ve güçlükle ayağa kalkıp elimi karnıma yerleştirdim. Yavaş adımlarla şaşkınlık içerisinde bana bakan Zayn'e ilerlerken yerde cansız bedeniyle yatan ve hayatımızı mahveden Luke'a baktım. Yüzümü buruşturdum ve Zayn'e yaklaştım. Yutkundum ve dizlerim üzerinde çöküp bağlı olan ipleri yavaşça çözmeye başladım. Zorlamadan dolayı kesilen bilekleri gün yüzüne çıkarken son düğümü çektim ve elleri serbest kaldı. Ellerim kucağımda parmaklarımla oynarken 2 güçlü kolun etrafıma sarılmasıyla irkildim. Akmak için zaman kollayan gözyaşlarım serbest kaldığında ellerimi omzuna sarmış ve ağlamaya başlamıştım. Kaç dakika öyle kaldık bilmiyorum ama Zayn yavaşça benden ayrıldığında saçlarımı çekti ve alnıma bir öpücük kondurdu. '' Se-Sen iyi misin? '' Güçlükle konuşabilmiştim. '' Ben iyiyim güzelim. Sen iyi misin? '' derince bir nefes verdim. '' Biz iyiyiz. '' Kaşlarını kaldırıp bana sorgularcasına baktı. '' Biz derken? '' Austin'e baktığında başımı salladım. '' Hayır Zayn. '' Bakışları beni bulduğunda güçlükle fısıldadım. '' Zayn ben... '' Devam etmem için bana bakarken Austin'e döndüm. Yere oturmuş bir elini saçından geçirmiş diğer eli hala sıkıca silahı tutuyordu. Ona baktığımı gördüğünde onaylarcasına başını salladı. Derin bir iç çekerek Zayn'e baktım. '' Zayn ben hamileyim. ''

****

'' Peki şimdi ne olacak seninle bir daha kalamayacak mıyım? '' Austin güldü ve bizi izleyen Zayn ve diğerlerinden bakışlarını çekip mavi gözlerini onun gözlerinin aksine kahverengi olan gözlerime dikti. '' Sen benim küçük kız kardeşimsin prenses. İstesen de bırakmam seni. Ama bebeğin sağlığı açısından benimle kalman tabii ki tehlikeli olur. '' Güçsüzce omuzlarımı düşürdüm. '' Burada olmak istemiyorum. Onu hala affetmedim. Affedemem. '' Austin dudaklarını ısırıp kolunu kaldırdı ve omzuma koyduktan sonra beni kendine çekip saçlarıma öpücük kondurdu. '' Ben her zaman yanındayım. Bu günleri atlatacağımıza söz veriyorum. '' Gülümsedim. '' Sana güveniyorum biliyorsun. '' güldü ve omuz silkti. '' Güvenmek zorundasın güzelim yoksa gıdıklarım. '' Kıkırdadım ve başımı kaldırıp Austin'e  sordum . '' Bu evde kalsan sende? '' Austin bir süre bana baktıktan sonra alayla sırıttı. '' Bana ahlaksız teklif mi ediyorsun üstü kapalı bir şekilde , ha? ''  Gözlerimi kocaman açtım ve cırladım. '' Ne? '' Austin güldü. '' Bebeğim beni herkes arzular kimse elde edemez. Bu gün ahlaksız teklif eden yarın si-'' Hızla kafasına vurduğumda kahkaha attı '' Domuz '' diye tısladığımda parmağını burnunun ucuna koydu ve burnunu kaldırıp domuz sesi çıkarmaya başladı. Elimi karnıma koyup kahkaha attığımda birisi adımı söyledi. '' Lucy? '' sesin geldiği yöne baktığımda Carly bana bakıyordu. Gülümsedim ve konuştum. '' Gelsene Carly. '' Hızla yanıma gelip boynuma atladığında kollarımı sıkıca ona sardım. '' Seni çok özledim '' iç çektim ve kollarımı ondan çekip sarı saçlarını okşayıp konuştum. '' Bende seni özledim. '' Carly gözlerine biriken yaşları havaya bakarak geri ittikten sonra Austin'e baktı. '' Hey '' diye seslendi. Austin , Carly'e baktığında konuştu. '' Siz beraber miydiniz ?'' başımı salladım. '' Austin bana baktı. 1 aydır onunlaydım. '' Carly kaşlarını kaldırıp indirdi  ve konuştu. '' Peki siz beraber misiniz? '' Ona anlamsızca bakarken konuştu. '' Ya işte şey anlamın da. '' İkimizde birbirimize baktıktan sonra güldük. '' Hayır Lucy benim küçük kız kardeşim gibi. '' Carly ' ha ' dedikten sonra mide bulantısıyla yüzümü buruşturdum. '' Midem bulanıyor. '' Austin telaşla ayağa kalktı. '' Lavaboya git kusasın varsa kus. '' Başımı iki yana salladım. '' Bence git yat kendine gelirsin. '' Carly haklıydı. Başımı salladım ve ayağa kalktım. '' Ben gitsem iyi olur. Yarın görüşürüz prenses. '' Austin yanaklarımı öpüp  bahçeden çıkmak üzere ilerlerken Carly koluma girdi ve eve girmek üzere bahçeye açılan kapıya ilerlemeye başladık. Depoda ona hamile olduğumu söylediğimden beri benimle konuşmaya çalıştığı her fırsatta kaçmıştım. Sanırım kaçmaya devam edecektim. En azından bir süre.

Odaya girdikten sonra kapıyı kapatamadan araya konulan ayakla irkildim. Kapı açıldığında Zayn görüş açıma girdi. '' Hey ehm.  Odamıza gelmeyecek misin? '' Kaşlarımı kaldırdım. '' Neden gelmeliyim ? '' tuhaf bir şekilde bana bakarken kısık bir tonda konuştu. '' Ben sen buraya döndüğün için sandım ki- '' Sözünü kestim. '' Hayır Zayn. Benim buraya dönme sebebim karnımda ki bebeğin babasız büyümesini istememem. Bu bencilce olurdu. Biz diye bir şey yok artık. O ikimizin bebeği ve sizi ayıramam. Şunu bilmelisin ki aynı evde iki yabancıyı oynayacağız. Çünkü seninle tekrar birlikte olamam. '' başını eğip suçlulukla konuştu. '' Ben sanmıştım ki- '' Tekrar sözünü kestim. '' Sen ne sandıysan unut. Çünkü bundan sonra biz diye bir şey yok. '' Kapıyı kapamadan önce gözyaşlarının parlaklaştırdığı ela gözlerine baktım ve kapıyı kapattım.