Profilimde ki 'Skin' ve 'Amenta' isimli kitapları okursanız sevinirim
Merhaba arkadaşlar ben geldim! Şimdi geçen bölümlerin yorumlarına bir göz atıyordum bazı yorumlar dikkatimi çekti ama en çok İngiltere'de kullanılan Pound yorumu vardı o dikkatimi çekti. İngilterenin para biriminin Sterlin/Pound olduğunu ingiltere aşığı birine söylemeniz bence biraz komik :D Ama tabi ben Navy olduğum ve doğal olarak Pour It Up'ı çok sevdiğim için para birimini dolar olarak kullanmayı tercih ediyordum bundan sonra dikkatli olurum. Neyse. Susmadan önce instagram'dan beni takip ederseniz tanışırız diyecektim. ( @rihfectt) yazım hatalarım varsa kusura bakmayın iyi okumalar!
Skylar Grey — Words İle Okuyun
'' Geçmişini unutamayan birinin geleceği olamaz. ''
****
Henüz küçük bir kız çocuğu iken ebeveynlerimin dediklerine göre onlar gibi zamanı geldiğinde aşık olacaktım. Babamın anneme hayranlıkla baktığı her saniye küçük kalbim hızını arttırıyordu. Bir gün babamın anneme bağırdığını duyduğumda gözlerimden akan yaşları küçük ellerimle silmeye çalışırken babam ilk defa o zaman kalbimi kırmıştı. Hemen ardından 6.sınıfa giderken yapmadığım bir şey ile suçlanmış ve babamdan bir ton azar işitip ev cezası almıştım. Onlar beni küçükken dadımla bırakıp işleri yüzünden New York'a giderken ben dadıma babam beni asla affetmeyecek der dizlerinde ağlardım. Kısa bir zaman sonra geldiklerinde babama resim çizmiştim beni affeder düşüncesiyle. O ise çok önemli işi ile ilgilenirken resmimi önemsememiş beni sert bir dille odama yollamıştı. Yıllar geçti aradan ben liseye başladım ve babam hiçbir özel günümde yanımda olmamıştı. Toplantı , Mezuniyetim , Okuldaki şarkı yarışmam , Tiyatro gösterim ve daha bir çok etkinliğimde beni desteklememişti. Liseye geçtiğimde derslerim iyi olursa ve okursam ileride çok mutlu olacağımı söylerdi. Bende onlardan kurtulmak için sabah-akşam çalışırdım. Ta ki bir gün arkadaş ortamında uyuşturucu kullanmaya başladığım zamana kadar sürdü bu. Nereden bile bilirdim bağımlı olacağımı? Nereden bilebilirdim Stefan'ı etkilemeye çalışıyorum sanıpta benimle kavga eden kızı öldüreceğimi? Sonrasında zaten babam uyuşturucu kullandığımı öğrenmiş ve beni evden kovmuştu. O zaman babamla barışsak bile eskisi gibi olamayacağımızı anlamıştım. Çünkü babam kalbimi kırmakla kalmamış parçalara ayırmıştı.
'' En kısa zamanda Londra'ya dönmemiz lazım. '' Ela gözleri endişeyle parlarken derin bir nefes alıp gıcırdayan tahta sandalyeden kalkıp karşısına geçmek üzere adımladım. Kaslı kolunu kavrayıp onu hafifçe kendime çevirdiğimde gözleri-gözlerime odaklanmıştı bile. Yutkunup kuruyan dudaklarımı aralayarak kısık bir ses tonuyla konuştum. '' Annem ne olacak peki? '' Derin nefes verdi. '' Bilmiyorum lanet olsun bilmiyorum. '' Ellerini başında birleştirip iç çekti. '' Sadece gitmemiz gerek Lucy. Ve seni burada tek başına bırakamam. '' Onu onaylayan mırıltılar çıkardığımda gözlerimi yumup kaslı gövdesini sıkıca sardım.'' Her şeyin geçecek olmasına inanmalıyım? '' Beni sıkıca kavrayıp saçlarıma öpücük kondururken konuştu. '' İnanmalısın güzelim. Çünkü ben her zaman senin mutluluğun için uğraşacağım. '' Ona güveniyordum. Benim için her zaman en iyisi yapardı. Fakat ben dışarıdakilere güvenmiyordum. Zayn'in tek düşmanı Luke değildi ve Luke ölse bile diğerleri ortaya çıkacaktı. Sadece bu durum gerçekten çok can sıkıcı bir hal almaya başladı. Yani biz nişanlandık ve bunu doğru-düzgün kutlayamamış sorunlarımızla başa çıkmaya çalışmıştık. Artık gerçekten yorulduğumu hissediyordum. Bir süre birbirimize sarılı şekilde durduktan sonra kollarımı gövdesinden çekip gece olduğu için bomboş hastanenin terasında rahatsız sandalyelerden birine ilerledim. Çok geçmeden sandalyesini kendi sandalyeme yaklaştırıp kolunu omzuma attıktan sonra başımı göğsüne yasladım. Uzun süren sessizlik ve geçmek bilmeden zaman birbirine girince gerçekten ölecek gibi hissediyordum. Bu yüzden aylardır merak ettiğim tek şeyi sordum. '' Babanı hiç özlemiyor musun Zayn? '' Sorduğum soru ile tüm kasları gerilirken cevapladı. '' Nereden çıktı bu şimdi? '' Omuz silktim. '' Bunu gerçekten merak ediyorum. '' Kısa bir süre sustuktan sonra titrek çıkan sesiyle konuştu. '' Bilmiyorum. Çoğu zaman ona ihtiyacım oluyor. Çünkü çocukken babama adeta tapardım. Onun gibi olmak isterdim. Ailesini her türlü zorluktan koruyan ve güçlü bir erkek olmak isterdim. Ama tabii zamanla bu düşüncelerim değişti. Şimdi ise yapa yalnız bir adamım. Tek ailem kollarım arasında . '' Gülümsedim. '' Peki bir gün seni bırakırsam? '' Çok geçmeden cevapladı. '' Seni öldürürüm sanırım. Gerçekten öldürürüm Lucy. Ve ardından kendimi öldürürüm. '' Bu düşüncesiyle vücudumdaki tüm tüyle diken-diken olurken sordum. '' Sen kıyamazsın ki bana? '' Güldü. '' Ya sen giderken bana kıyacak mısın? '' sustum. Haklıydı. '' Biliyorsun Zayn. Seni bırakmam. Bırakamam. '' '' Biliyorum bebeğim. '' Onu bırakamazdım. Hiçbir insan hayatının aşkını öylece bırakamazdı değil mi ama? Bu düşüncelerle kafamı daha fazla doldurmak istemediğim için sustum. Gecenin karanlığında sevdiğim adamın kollarında güvende iken yapılacak en güzel şeyi yapıp gözlerimi kapadım ve ona biraz daha sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Boy
Fanfiction... ''Bana bir söz ver '' nefesi yüzüme çarparken zorlukla yutkunup ela gözlerine baktım. Bakışlarında o kadar çok duygu besliyordu ki saatlerce gözlerine bakmak istiyordum. Aşk-Nefret-Özlem-Hüzün-Acı ve daha bir çok duygu dolu bakışları dudaklarıma...