Bad Boy

55.Bölüm

Profilimde ki 'Skin' ve 'Amenta' isimli kitapları okursanız sevinirim

Yorumlarınız için teşekkür ederim iyiki varsınız eheh. Yeni bölüm facebook ta sınır geçtiğinde ve cumartesi günü gelecek. Ayrıca arkadaşlar aranızda bir kaç kişi 2.kitap çıkacak diyormuş 2.kitap diye bir şey söz konusu değil. Hikayeyi Mayıs-Haziran ayına kadar uzatmayı planlıyorum. 2.Kitap olmayacak yani. Her neyse. İyi okumalar. 

Selena Gomez - Ghost Of You ile okuyun. 

'' Ne kazandığını bilmiyorum , ama umarım beni kaybettiğine değmiştir. ''

****

-Stefan'ın Anlatımı-

'' Metil alkol zehirlenmesi. Hastanın bünyesi zayıf olduğu için zehir etkisini hemen göstermiş. Biraz daha geç kalınsaydı komaya girebilirdi ve onu zor uyandırırdık. '' Başımı olumlu anlamda salladım. ''Şu an için dinlenmesi en sağlıklısı olacaktır. '' Tekrar doktoru başımla onayladıktan sonra yanımdan geçip gitti. Oldukça derin bir nefesi dışarıya salıp odaya ilerledim ve beyaz ahşap kapıyı sessizce aralayıp içeriye süzüldüm. Birkaç dakika etrafı süzdükten sonra beyaz çarşaflar arasında sararmış teniyle yatan Lucy'e adımladım. Carly ve Lilly'i güç-bela yollamış ve baş başa kalmamız gerektiğini söylemiştim.Ona sormam gerekenler vardı. Ona güveniyordum fakat o ibne Zayn'e en ufak güvenim yoktu bu bir gerçekti. 

Usulca yanına ilerleyip yatağın ucuna oturarak soğumaya yüz tutan ellerini avuçlarım arasına alıp ufak öpücükler kondurarak ısıtmaya çalışıyordum. Derince bir nefes verip saçlarıyla oynamaya başladığım sıralar bacağımda titreyen telefonumu elime alıp arayana bakmadan açtım. '' Nerdesin?'' Yataktan kalkıp pencereye ilerledim.

'' İşim var Luke. ''

 '' O işin ne? ''

'' Özel hayatım seni ne zaman ilgilendirir oldu. ''

'' Ayağını denk al Morgen. ''

'' Hayatıma karışma Cuthbert ''

'' Dilin uzamış Stefan. Dikkat et dilini kesmesinler ''

Telefonun yüzüme kapanış sesiyle sinirle elimi saçıma daldırdım. Yanan boğazımı temizleyip arkamdan gelen cılız sesle başımı omzumun üstünden çevirip arkama baktım. Lucy sorgulayıcı bakışlarını odada gezdirirken bakışlarımız buluştuğunda çatık kaşları bu sefer havaya kalkmıştı. '' Stefan? '' Topuklarım üzerinde dönüp ona ilerledikten sonra yatağın boş kısmına oturup gözlerimi-gözlerine diktim. Rahatsızca kıpırdanıp gözlerini kaçırdığı sırada derin bir nefes aldım. '' Onun burada olduğunu biliyor muydun? '' Başını umutsuzca iki yana salladığında gözlerinde gezmeye başlayan acı bulutlarıyla yüzümü buruşturup soğumuş ellerini avuçlarım arasına aldım. '' Bana ne oldu? '' Tebessüm ettim. '' Metil alkol zehirlenmesi '' sessizce mırıldandıktan sonra dudaklarını ısırıp başını salladı. '' Onun burada olduğundan en ufak haberim yoktu. '' Gözlerine baktığımda gördüğüm acı kalbimin sızlamasına yol açmıştı. Bozuntuya vermeden sordum. '' Peki onu kızla gördüğünde ne hissettin. '' Gözlerimiz buluştuğunda uzun süren sessizliğin ardından mırıldandı. '' Yaşarken ölmeyi ''

-Lucy'nin Anlatımı-

'' Ben iyiyim Finn. Geldiğiniz için teşekkür ederim. '' Finn oturduğu yerden kalktığı sırada bir çift ela göz görüş açıma girdi. Gözlerimi boğucu elalardan kaçırıp bana bakan Carly'e çevirdim. Deniz mavisi gözlerindeki hüznü görünce iç çektim. '' Beni yalnız bırakır mısınız? '' Carly ne demek istediğimi anlamıştı ve durumu toplamak adına konuştu. '' Birazdan Stefan gelecekmiş. Sizi burada görmesi hoş olmayacaktır çocuklar '' Çocuklar ayağa kalktığı sırada David gelip alnıma ufak bir öpücük kondurdu. Daha sonra Finn gelip bana sarıldı. O ise sırtını dönüp odadan en ilk çıkmıştı. Kızlar ve çocukların gittiğine dair kapının kapanma sesi kulağıma dolarken göz yaşlarım serbest kaldılar. Aklıma gelen ani fikirle güçlükle sızlayan bacaklarımı hareket ettirip ayağa kalktıktan sonra dolaba ilerledim. Cam dolabı elimle ittikten sonra eğilip kasanın şifresini girdim ve açtım. Takılarımın ve paralarımın olduğu kutuyu elime alıp açtığımda nişan yüzüğümü ve dün Zayn'in o aşüfteye taktığı kolyemi Londra'da bıraktığım aklıma geldi. Tabii ya. Gitmeden önce odamızda bir şey alıyordu. Beni görünce telaş yapıp cebine bir şey tıkmıştı ve sorduğumda geçiştirmişti. Demek aldığı şey kolyemdi. Siktir. Ondan nefret etmeye çalışıyordum ama bunu bile başaramıyordum. Lanet olsun. Ondan nefret edemediğim için kendimden nefret ediyordum.