Bad Boy

49.Bölüm

Profilimde ki 'Skin' ve 'Amenta' isimli kitapları okursanız sevinirim

Imagine Dragons - Radioactive ile okuyun. Şarkı bitince tekrar açın. 

'' Mutlu günlerin geleceği yok , biz gidelim. ''

 ****

 '' Erken biten tatillerden nefret ediyorum.'' Çocuk gibi dudaklarımı büzüp kollarımı göğsümün altında birleştirdiğimde Zayn kahkaha attı. '' Hadi ama güzelim. Henüz okullar açılmadı. Bir kez daha kaçamak yaparız. '' Ona baktığımda kırık olan koluna rağmen nasıl araba sürdüğüne hayret ediyordum. '' Pekala. Ama şu 3 gün her şeyden uzak kalmak gerçekten çok iyi geldi.  Teşekkür ederim. '' Gülümsedi. '' Asıl ben teşekkür ederim bebeğim. '' Ona sorarcasına baktım. '' Hayatını değiştirdim. Bu gerçekten kötü yönde bir değişim oldu ve hala yanımdasın. '' Yavaşça kırık olan koluna dikkat ederek alçısıyla oynamaya başladım. Daha sonra başımı kaldırıp göz teması kurdum. Sol elimi kaldırıp yüzüğü gösterdim. '' Bu yüzük ben öldükten sonra bile bende olacak. Ölene dek seninleyim. '' Elimi geri çekip koltuğuma yaslandığım sırada bir kurşun arabanın ön camına çarptığında korkuyla çığlık attım. '' Bu ne sikim?!'' Zayn haykırırken silah sesleri otobanda yankı yapmaya ve çoğu kişinin korkudan gaza yüklenmesine sebep olmuştu. '' Sikeyim Lucy! Kemerini tak ve Finn'i ara. '' Siyah bir tane araba yanımıza geldiğinde Zayn bağırdı. '' Lucy kafanı eğ!'' İkimiz aynı anda kafamızı eğdiğimizde Zayn arabayı sürerken siyah arabada olan adamlar bize ateş ediyorlardı. Zayn ve benim tarafımda bulunan camlar kırılırken elimle yüzümü kapadım. Kolumun birkaç yeri kesilirken Zayn'e belli etmedim. '' Bebeğim şimdi senden sakin olmanı ve Finn'i aramanı istiyorum. Ve çok sakin ol çünkü gaza baya yükleneceğim. '' Başımı salladım. '' Zayn ama kolun- '' '' Sokayım koluma Lucy! Dediğim yap. '' Yavaşça başımı salladım ve kotumun cebinden telefonu çıkardım. Arka camın kırılma sesini duyunca acıyla yutkunup rehberden Finn'in ismini bulunca hemen aradım. Zayn torpidodan silah çıkarıp elime verdi. '' Bunu yapabilirsin bebeğim. Şimdi yavaşça kalkıp arabayı süren adamı vur. '' Yutkundum ve başımı salladım. Yavaşça doğrulup mermilerden korunarak sağ taraftaki arabayı kullanan adamı tam başından vurdum. Elimi indirdiğimde dibimden geçen kurşunla çığlık attım. '' Lucy bir şey mi oldu?!'' Zayn hızla sol taraftaki arabanın önüne direksiyonu kırarken telefonu kulağıma tuttum. '' Hey Lucy Ne oluyor? '' Bağırarak konuşmaya başladım. '' Finn bize saldırıyorlar şehir merkezindeki otoyoldayız. Buraya gelin lütfen. '' '' Siktir! 5 dakikaya oradayız. '' Telefonu bıraktığımda benim olduğum taraftaki arka kapı çok fazla kurşundan kırılmıştı. Zayn sol taraftaki arabayı süren adamın önüne direksiyonu her kırdığında araba biraz daha darbe alıyordu. En sonunda araba takla atmaya başladığında Zayn gaza köklendi. O sırada dikiz aynasından arkamıza baktım. Stefan görüş açıma girdiğinde küfür ettim. '' Seni orospu çocuğu!'' Zayn arabanın gazına köklendiğinde cama ilerleyip başımı çıkardım. '' Lucy! Amına koyayim gir içeri!'' Zayn'i umursamayıp Stefan'ın arabasına ateş etmeye başladığımda silahı ile beni korkutmak istercesine ateş etti. Hızla içeri girdiğimde Finn ve arkasında gelen yaklaşık 20 araba görüş açıma girdi. Zaferle gülümsedim. '' Bebeğim beni dinle şimdi. Birazdan yavaşçalayacağım ve sende kapını açıp arabadan atlayacaksın. Anladın mı beni? '' Başımı iki yana salladım. '' Olmaz Zayn seni bırakamam. '' Alçıda olan elini direksiyonun altına sabit tutup sağlam eliyle ensemi kavradı ve dudaklarımızı birleştirdi. Kısa bir öpücüğün ardından mırıldandı. '' Sen arabadan atladığın anda Finn arabaya girmeye çalışacak bebeğim. Ve daha tehlikeli olacak. Şimdi senden atlamanı ve arkadaki orospu çocuğu ile ilgilenmeni istiyorum. '' Başımı salladığımda Zayn ayağını hafifçe gazdan çekmeye başladı. '' Lucy kendine dikkat et tamam mı. '' Dolan gözlerimle ona baktım. '' Sende Zayn yalvarırım dikkatli ol. '' Başını salladı. Araba iyice yavaşladı. '' Şimdi. '' Kapıyı açıp kendimi dışarı attığımda acıyla inledim. Yerde yuvarlandıktan sonra ellerim üzerinde doğruldum. Finn arabasıyla bana çarpacağı sırada fren'e köklenip dibimde durdu. Zaman kaybetmeden ayağa kalkıp koşmaya başladığımda saçımda hissettiğim acıyla inledim. '' Nereye küçük hanım. '' Sırtım göğsüne değerken yanımızdan yavaşça geçen arabadan Luke bana el salladı. Silahımı kaldırıp arabaya ateş ettikten sonra Stefan elimden silahı kaptı. Ayağımı gerip kasıklarına sertçe vurduğumda inleyip beni itti. '' Siktir! Seni orospu!''  Hızla koşmaya başladığımda birkaç dakika sonra Stefan'ın sesini duydum. Biraz daha hızlandığımda yanıma gelen arabaya baktım. David vardı. Kapıyı hızla açıp arabaya girdiğimde derin derin nefesler alıyordum. '' Kemerini tak Lucy. '' Başımı sallayıp kemerimi taktığımda ileride Luke'a yumruk atan Zayn'i gördüm.  David biraz daha ilerleyip arabayı durdurdu. '' Sen burada kal ben Zayn'i alıp geliyorum '' Başımı salladım. David sakin bir şekilde gidip Luke'a tekme atacak Zayn'i tuttuğunda bir şeyler söyledi. Zayn sinirle ona yanıt verirken başını kaldırıp arabaya baktı. Arabada beni görünce başını  sallayıp arabaya gelmeye başladı. Birkaç dakika sonra oturduğum arka koltuğun kapısı açıldı ve Zayn girdi. '' Zayn. '' ağlamaklı çıkan sesimle ona sarıldım. Eliyle saçlarımı okşuyordu. Bu hoşuma gidiyordu. '' Sen iyisin değil mi '' Telaşlı sesine karşılık sakince başımı salladım. '' Gidelim lütfen. '' Başını salladı. David'de geldiğinde ortalığı karıştırmış olduğumuz otoyoldan çıkmak üzere araba hareket etmişti. Gözlerimi kapatıp Zayn'in göğsüne biraz daha sindim. Onu kaybetmekten çok korkmuştum ve başım ağrıyordu. Stefan saçlarımı çok çekmişti sanırım ondandı. Ondan artık nefret ediyordum. Piç kurusu. Beyinsiz yavşak. '' Radyoyu açar mısın David? '' gözlerini açmadan konuştum. Birkaç dakika sonra radyoyu açınca arabayı Katy Perry'nin sesi doldurdu. Huzurla Zayn'e biraz daha sokuldum ve şarkıyı dinlemeye başladım.

Unconditional, unconditionally

Mutlaka,mutlaka 

I will love you unconditionally 

Seni mutlaka seveceğim 

There is no fear now 

Şimdi orada korku yok 

Let go and just be free 

Rahatla ve sadece özgür ol 

I will love you unconditionally 

Seni mutlaka seveceğim. 

Şarkı bittiğinde ardından Rihanna Stay başladı. Gözlerimi araladım. Bu şarkıyı ne zaman dinlesem ağlardım. Çünkü Stefan bir kızla sevgili olmuştu bir aralar. Ben bu haberi duyduğumda Stay dinliyordum. Acıyla gülümsedim. Eskisi gibi değildim. Özgür değildim. Kısıtlanmıştım ama mutluydum. Huzurluydum. Gerçekten aşık olduğum adamın kollarında huzuru , güveni ve en önemlisi mutluluğu bulmuştum.

Not really sure how to feel about it

Bunun hakkında nasıl hissettiğimi bilmiyorum

Something in the way you move

Bazı şeyler senin yolunda ilerliyor

Makes me feel like I can't live without you

Beni tıpkı sensiz yaşayamam gibi hissettiriyor

It takes me all the way

Tüm bu yollar beni alıyor

I want you to stay

Kalmanı istiyorum

Yerimde kıpırdanıp şarkıyı mırıldanmaya başladım. Gözlerim şimdiden dolmuştu.

It's not much of a life you're living

Senin yaşadığın hayat çok birşey değil

It's not just something you take, it's given

Bu sadece katlandığın birşey değil,bu verilmiş

Round and around and around and around we go

Etrafındayız,etrafındayız ve etrafındayız ve etrafına geliyoruz

Ohhh now tell me now tell me now tell me now you know

Şimdi bana söyle,şimdi bana söyle,şimdi bana bildiğini söyle

Saçlarımda gezinmeye başlayan dudaklarla irkildim. Zayn sakin bir sesle konuştu. '' Sakin ol güzelim. '' Başımı salladım. Bu gerçekten rahatlatıyordu. Onun sakin ol demesiyle nasıl bu kadar sakin olduğumu anlamıyordum. O ne derse elimde olmadan yapıyor ve sonucunda onu mutlu görüyordum. Onu mutlu görmek hayatımda ki en güzel şeydi. Onun kurallarına ayak uydurmak bazen zor olsa da kolu iyileştiğinde bana zaten ceza vereceğini söylemişti. Dediğine göre ceza listem baya kabarıkmış. Yani en azından bana kötü bir şey yapmayacağını umuyorum. Yapmaz değil mi? Yok canım kıyamaz. Telaşla sordum. '' Zayn sen bana kolun iyileştikten sonra ceza mı vereceksin. '' '' Cezalar güzelim. '' Ona korkuyla baktım. '' Vermesen? '' Başını iki yana salladı. '' Seni rahat bıraktıkça sınırımı zorluyorsun güzelim. '' Gözlerimi devirdim. '' Domuz. '' '' Seni duyuyorum. '' '' İyi. '' Başımı göğsünden kaldırıp ondan uzaklaştım. Kıkırtısını duydum. '' Sen gerçekten gıcıksın. '' Eliyle çenemden kavrayıp beni kendine çevirdi. '' Ve sende böyleyken fazlasıyla becerilesisin . '' Gözlerimi abartıyla devirdim.  '' Senden nefret ediyorum Zayn. '' '' Bende seni seviyorum bebeğim. '' Ah. O beni gerçekten sinir ediyordu.