Sonraki bölümlerden size bir kesit getirdim, bakalım çiftimizi neler bekliyor.. :)
Düşüncelerinizi bekliyorum. :)
***
Genç kız kahverengi gözlerini çekingen bir tavırla yere indirdi. "Sizin başınızda durup size yardım etmekten her zaman memnun olurum İlhan beyim."
İlhan, elini Meyra'nın elinden çekti. "Tamam ama dinlenmen gerekiyor. Giderken Nezahat teyze uyanmışsa bana temiz gömlek getirmesini söyler misin?"
Meyra başını sallayarak odadan ayrıldı. Evra, genç kız yanından geçerken onu bir kez daha inceledi. Bu kızın İlhan'a olan ilgisi dikkatinden kaçmamıştı. O odadan çıktıktan sonra İlhan'ın yanına gitti. Tam önünde durdu. İlhan kara gözlerini onun büyülü yeşil gözlerine dikti. "Artık bir Şahranbolu olacaksın Evra, -beline sarılı olan altın sarısı ve siyah renkteki kumaşı gösterdi- bu renkleri taşıyacaksın. Bu beyliğin hanımı olacak ve öyle davranacaksın. Benim karım olacaksın. Bu fikre alışsan iyi edersin..."
"Ben bir Şahranbolu asla olmayacağım, hele o renkleri hiç taşımayacağım. Senin karın hayatta olmayacağım! Sende bu fikre iyice alışsan iyi edersin İlhan Şahranbolu ,ben Evra Kızılkara'yım ve öyle kalacağım."
İlhan öfkeyle genç kızı hızla kendine çekti. Genç kızın bedeni yaralı göğsüne değiyordu. "Benim sabrımı zorlama Evra, kötü yanımla daha tanışmadın. Seni bu söylediklerin için pişman ederim."
Kendini serbest bırakmak için İlhan'ın göğsünden güç alarak arkaya itekledi onu. "Senden korkum yok!"
İlhan, Evra'nın göğsüne baskı yapmasıyla yüzünü buruşturdu. Aynı saniyede Evra yaptıklarına pişman oldu. Onun yarasını tamamen unutmuştu. "İyi misin?" diye sordu endişeyle.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSYANIM AŞKA ( TAMAMLANDI )
Historical Fiction#2 24 Kasım 2017 Kızılkara beyliğinin biricik kızı Evra Kızılkara, küçük yaşta savaşta babasını öldüren gözü kara Şahranbolu Beyinden intikamını almaya kararlıydı. Tüm hazırlıklarını yapmıştı. Gizlice ağabeyi Celal Kızılkara'nın savaşçıların arasına...