İSYANIM AŞKA ( TAMAMLANDI )

On Altıncı Bölüm

Şahranbolu beyi gözleriyle ateş saçıyordu etrafa. Hızla masadan kalktı ve öfkeyle bütün adamlarına ve Evra'ya uyarıcı bakışlar fırlattı.

Evra, duyduğu sözler karşısında en az İlhan kadar öfkelendi. O Şahranbolu hanımı falan olmayacaktı! Öylede davranmayacaktı! Bunu İlhan nerden çıkarıyordu? "Bana herkes Evra diyebilir, buna sen karar veremezsin!" diye bağırdı.

"Evet, ben karar veririm. Onlar benim adamlarım ve benim söylediklerimi yapmak zorundalar." Son sözlerini sert bir ses tonuyla söylerken Kemal ve Kadir'e baktı.

"Ben bana Evra denilmesini istiyorum. Sınırlarımı zorlama İlhan, seninle evleneceğim diye hakkımdaki bütün kararları sen alamazsın. Buna asla müsaade etmem!"

"Benimle evleneceksen davranışlarına dikkat edeceksin. Bende başına buyruk davranmana müsaade edemem!"

İlhan, seri adımlarla masadan uzaklaştı. Evra onun gidişini öfkeli bakışlarla takip etti. Genç adam tam salondan ayrılacakken aniden döndü. "Bu akşam düğün hazırlıklarına başlamaları için yardımcı çağırttım. Onlar işlerini yaparken zorluk çıkarmazsan iyi edersin."

Evra, şaşkınlıkla kaşlarını havaya kaldırdı. "Daha erken değil mi?"

"Düğün tarihini uzatmanın bir anlamı yok. Hazırlıklar biter bitmez düğün yapılır..."

"Ama benim çeyizim daha yok."

"Önemli değil, o sonra da gelir."

"Hayır! Ben çeyizimle evlenirim, onsuz asla!"

"Ne kıymetliymiş senin bu çeyizin. Ağabeyinin göndermesini mi bekleyeceğiz?"

"Evet, bekleyeceğiz."

"Eğer ağabeyin elini çabuk tutarsa zaten bir haftaya gelir çeyizin. O zamana kadar düğün hazırlıkları ancak biter... Bu akşam hazırlıklar başlayacak, başka itiraz istemiyorum."

Evra, yeşil elbisesinin eteğini sımsıkı sıktı elleriyle ve öfkeyle soludu. İlhan'ın gidişini izledikten sonra sesli bir şekilde masaya oturdu. "Ondan nefret ediyorum."

"Sadece biraz geçimsiz, sende geçimsiz olunca hiç anlaşamıyorsunuz," dedi Kemal sakin bir ses tonuyla.

"Ben geçimsiz değilim, sizinle anlaşabiliyorum. Bütün sorun onda... Onun davranışlarından nefret ediyorum. Emirlerinden, isteklerinden, beni zorlamasından nefret ediyorum. Bu adamla evlenmeye mecbur bırakılarak bana en büyük cezayı vermiş olmuyorlar mı? Bu haksızlık..."

"Eminim İlhan da aynı şekilde düşünüyordur." Kadir bu yorumu başını iki yana sallayarak söyledi.

Evra, şaşırdı Kadir'in yorumuna. "Bu konu hakkında seninle konuştu mu?"

"Hayır, ama o da senin gibi evlendirilmeye mecbur bırakıldı. O yüzden fazla üstüne gitme, elinde olsaydı o da evlenmezdi seninle. Böyle emrivakilere alışık değil."

"İyi alışsın o zaman. Bu dünyada sadece kendi emirlerinin uygulanmayacağını öğrensin."

Kemal güldü. "Çok isyankarsın. İlhan'ı çok zorluyorsun... Ama bu durum hoşuma gidiyor, ona karşı çıkan bir genç kız daha önce hiç görmemiştim. Beyliğin genç kızların onun gözüne girmeleri için neler yaptıklarını görsen şaşar kalırsın. Kadir, doğru değil mi?"

Kadir başıyla onayladı. Evra'nın duyduklarıyla kaşlarını çatmasını ve yüzünün asılmasını izliyordu. Genç kızın bu tepkileri dikkatinden kaçmıyordu. İlhan'la ilgili bir konu olduğunda ilgiyle dinliyordu. Biriyle ilgilenmeyen bir genç kız böyle davranır mıydı?