"Phandor bildiğin gibi küçük bir ülke, Saleran veya Elosar kadar büyük değil. Bizim ülkemiz yeni yeni gelişiyor. Bu gelişmelerin çoğu da dedemin zamanında oldu. Dedemden sonra tahta amcam geçti. O da taht için elinden geleni yaptı ama.. işler sonradan değişti-"
"Nasıl yani?" diye sordu Rein araya girerek. Üçü küçük bir odada yemek yedikten sonra bu geniş odaya gelmiş ve büyük masanın bir ucuna dizilmişlerdi.
"Anlatıyorum, acele ettirme. Baştan anlatmamı sen istemiştin unutma."
"Peki tamam, devam et."
Rohan onun kendisine emir vermesini görmezden gelerek devam etti. Onun sözleri emir gibi olsa da Rohan'ı rahatsız etmemişti.
"Amcam tahta çıkmadan önce evlenmişti. Sevdiği kadınla evlendiği için mutlu bir adamdı. Evlilikleri boyunca karısını da hiç aldatmamıştı tabi biz öyle biliyorduk neyse.. Kraliçe Eilee ilk kez hamile kaldığında tüm ülkede şölenler düzenlenmişti. Kraliçe Eilee çok iyi bir kadındı ve halk tarafından çok seviliyordu.Hayal meyal ben de hatırlıyorum o şölenleri, herkes çok mutluydu. Ama varisimiz olacak çocuk dokuz aydan önce doğmuştu ve çok zayıftı. Sadece bir yıl yaşadı. Herkes üzüldü ama kısa süre sonra kraliçe tekrar hamile kaldı. Yine aynı şeyler oldu ve bebek bir yılını bile doldurmadan öldü-"
"Çok üzüldüm.." diye mırıldandı Rein.
"Biz de çok üzüldük.." dedi Kera kaşlarını çatarak. "Kraliçe Eilee kadar olmasa da.."
"Öyle.." dedi Rohan da başını sallayarak. "İki erkek çocuğunu böyle kaybetti, iki kız çocuğu da doğar doğmaz öldü. Kraliçe ve kral yaşadıkları bu evlat acısından dolayı günden güne değiştiler. Amcam acımasız biri olurken karısı içine kapandı, kimseyle konuşmaz oldu. Her şeyin başlangıcı o gün oldu-"
"Hangi gün?" diye sordu Rein hemen.
"Amcamın başka bir kadını saraya yeni kraliçe olarak getirdiği gün" dedi Rohan. Rein şaşkınlıkla hızlı bir nefes aldığında Rohan konuşmaya devam etti.
"O kadının yeni kraliçe olacağını söyledi ve Kraliçe Eilee'yi sürgün etti."
"Böyle bir şey yapabilir mi?" diye sordu Rein kaşlarını çatarak. "Ama kraliçeye ne oldu? Onun da çocukları öldü! O da acı içindeydi! Neden-"
"Herkes aynen böyle düşünüyordu Rein" dedi Rohan. "Ancak kralın sözüne kimse karşı gelemedi. Kraliçenin ailesi çok da önemli kişiler olmadığından arkasında kimse duramadı ve kraliçe sürgün edildi."
"Çok üzüldüm" dedi Rein tekrar. Kraliçeni durumu onu gerçekten üzmüştü. Rohan Kera'ya bakınca Rein kaşlarını çattı.
"Ne oldu? Yanlış bir şey mi de-"
"Hayır, hayır!" dedi Kera hızlıca. "Sadece seni daha da fazla üzmek istemezdik ama kraliçe gideceği kaleye varamadan yolda öldü."
"Ne! İnanamıyorum.." diye fısıldadı Rein şaşkınlıkla.
"Ve hamileymiş, kendi hizmetlisi öyle söylemiş. Dört aydan büyükmüş karnındaki bebek-"
"Bu çok acımasızca! Hamile eşine nasıl bunu yapabilir!?"
"Hamile olduğunu kimseye söylememiş Rein, sadece yardımcısı biliyormuş."
"Hem eşinin hem de doğmamış çocuğunun ölümüne sebep oldu" dedi Rein hayretle. Sonra üzüntüyle ekledi. "Belki bu kez bebekleri yaşayacaktı.."
"Bunu bilemeyiz" dedi Rohan. "Kralın yaptığını kimse onaylamıyordu ama olduktan sonra da geri alamazdık. O zamanlar sarayda da işler karışmaya başlamıştı. Kral bu yaptıklarından ötürü halkın güvenini kaybetmişti. Çoğu arkadaşı ona sırtını döndü ki babam da bir süre onunla konuşmadı. Onu ikna etmek için çok uğraşmıştı ama amcam kimseyi dinlemeyip kafasına eseni yapmıştı. Neyse.. amcam günden güne çökünce babam dayanamayıp onunla tekrar konuşmaya başlamıştı."
![](https://img.wattpad.com/cover/55372263-288-k233992.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL EJDERİN UYANIŞI
FantasyKIZIL EJDERİN KANI hikayesinin 2. kitabıdır. "Baba?" "Ben babamız değilim" diyerek Rein'e doğru bir adım attı Dha. Rein kaşlarını çattı. Babamız sözü kafasını karıştırmıştı. "O zaman.. sen kimsin?" "Ben senim."