"Uyuyor."
Cynan odasına girdiğinde Yuran ona sessiz olmasını işaret etmişti. Cynan'ın gözleri yatağında örtünün altında kaybolan Rein'e kaydı.
"Gerçekten uyudu mu?" diye sordu yatağa yaklaşarak. Yuran yatağın sol tarafında beklerken Raviel de sağ tarafında bekliyordu. Cynan yaklaşınca Yuran bir adım geri çekilerek ona yol açtı.
"Evet" dedi Yuran sessizce. "Odaya girer girmez yatmak istediğini, uyumaya ihtiyacı olduğunu söyledi."
"Başını koyar koymaz uyudu" dedi Raviel de. İlk zamanlarda konuşmasalar da yavaş yavaş birbirlerine alışmaya başlamışlardı. Arada sırada konuşuyorlardı ama konu genelde Rein oluyordu.
"Ne oldu?" diye sordu Cynan perilere. İkisinin suratı da asıktı. Raviel soruyla Cynan'a bir bakış atıp Yuran'a döndüğünde Cynan da Yuran'a döndü.
"Uyurken pek.. iyi görünmüyordu" dedi Yuran endişeyle Rein'e bakarak. "Az önce büyü yaptı yani büyüden çok bir güç dalgası gibiydi ve-"
Yuran'ın sesi Rein'den patlayan güçle kesilmişti. Cynan ona yakın olduğundan çıkan büyü dalgasıyla geriye doğru sendelerken Yuran ve Raviel gücün yayılmasına izin vermeden Rein'in çevresine bir kalkan örmüşlerdi. Cynan hızlıca kalkanın içinden çıktı.
"Bu seferki daha şiddetliydi" dedi Yuran şaşkınca. "Neler oluyor?"
Cynan bariyerdeki hava ve toprak uyumuna bir an hayranlıkla baktı. Hava ve toprak dengeli bir şekilde Rein'in etrafını sarmıştı. Böyle bir şeyi yapmak için uzun bir süre birlikte çalışmaları gerekirdi. Ama onlar daha yeni Rein'e bağlanmışlardı.
Bu inanılmazdı.
"Uyandırmalı mıyız?" diye sorunca Raviel, Cynan hızla gözlerini incelediği bariyerden çekti.
"Kesinlikle hayır" dedi başını iki yana sallayarak. "Geçen günkü olaydan sonra.. olmaz. Uyandıramayız."
Saleran'a gelmek için gemiye bindiklerinde Rein uyurken gemiyi sallamaya başlamıştı. Cynan o zaman Rein'i uyandırmaya çalıştığında Rein gözlerini açmıştı ama kendinde değildi. Gözleri bir sarı bir yeşil parlamaya başladığında Cynan ne yapacağını bilememiş ve yatağın yanındaki bardağı kaptığı gibi içindeki suyu onun yüzüne boşaltmıştı. Neyse ki bu Rein'i kendine getirmiş ve gemiyi batmaktan kurtarmıştı.
Kaptanlar dalga olmadığı halde geminin neden sağa sola yattığını anlayamasalar da babası sayesinde bu olayın üzerinde fazla durulmamıştı.
O zaman, büyü yaparken Rein'i uyandırmaya çalışmalarının zararlı olduğunu anlamışlardı. Çünkü uyandığında kim olacağı belli değildi.
Dha mı olacaktı yoksa Rein mi?
Bu riski göze alamayacakları için büyünün etkisini azaltmak en güvenli çözümdü. Elosar'daki odalarına yaptıkları büyü son zamanlarda Rein'in gücünü bastıramadığından onu geliştirmeye çalışıyorlardı. Saray işlerinden büyüye ayırabildikleri vakit kısıtlı olduğundan onlar gerekeni yapabilene kadar geceleri Yuran ve Raviel Rein'i beklemeyi teklif etmişlerdi.
Zaten geceleri odada kalmamalarının sebebi Cynan'ın uyurken onlardan rahatsız olmasıydı. Cynan kabul edince ise Rein'i kontrol etmek perilerine kalmıştı.
"Her geçen gün güçleniyor" dedi Yuran. Yüzü yaptığı işe odaklanmıştı. "Bunun bir sonu olacak mı?"
"Bilmiyorum Yuran" dedi Cynan sıkıntıyla. "Bir sonu olması gerekir.. yani beden.. her bedenin kaldırabileceği kadar gücü olması gerekir. Bu büyünün değişmez kuralıdır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL EJDERİN UYANIŞI
FantasíaKIZIL EJDERİN KANI hikayesinin 2. kitabıdır. "Baba?" "Ben babamız değilim" diyerek Rein'e doğru bir adım attı Dha. Rein kaşlarını çattı. Babamız sözü kafasını karıştırmıştı. "O zaman.. sen kimsin?" "Ben senim."