"Aç ağzını oğlum, hadi."
Rein babasının uzattığı kaşığa yüzünü buruşturdu.
"İstemiyorum baba ya doydum ben patlayacağım!"
Rein haklı isyanına destek çıkacak şekilde şişen karnını tuttuğunda babası diğer eliyle onun elini karnından çekti ve yavaşça yatağa koydu.
"Bu yemek bitecek, patlamazsın" dediğinde Rein ondan kurtuluş olmayacağını anlayarak ağzını açtı.
Zorla ağzına tıkılan eti çiğnerken pencerenin dibine çektiği masada kağıtların içinde kaybolmuş olan Theo amcasına bakarak yardım istedi. Theo amcası ona gülümseyerek başını iki yana sallayınca Rein tekrar ağzına uzatılan kaşığa baktı.
Kusacaktı.
Ağzını açtığı anda öğürdüğünde içindeki yiyecekleri yerinde tutmak istercesine karnına yapıştı.
Babası elindeki kaşığı hızlıca kucağındaki tepsiye atarak Rein'i tuttu ve endişeyle konuştu.
"İyi misin oğlum?!"
Rein kusma isteğini güçlükle bastırdığında ona cevap verdi.
"Kusacağım.." diye sızlandı geriye doğru yaslanırken. "Baba kaldır o tepsiyi gözümün önünden.."
Babası hemen onun dediğini yapıp tepsiyi odanın dışına çıkardı ve hızlıca geri döndü.
"O kadar çok yiyemez dedik sana" dedi Theo amcası. "Patlayacağım dedi çocuk.."
"Yemesi gerek" dedi babası yatağının dibindeki sandalyesine oturup Rein'e bakarak. "İyileşmesi için.."
"Baba ben iyiyim" dedi Rein gözlerini açarak. Yemek tepsisi ortadan kaybolduğundan kendisini biraz daha iyi hissediyordu.
"Biliyorum oğlum.." dedi babası gülümseyerek. Rein onun mükemmel gülümsemesine hayranlıkla baktı ve karşılık olarak o da gülümsedi. "Ama daha iyi olmalısın."
Rein onun sözleriyle gözlerini devirdi ve kendi kendine gülümsemeye devam etti.
Uyandığından beri babasından gördüğü bu muamele onu çok mutlu ediyordu. Babasının yanı başında olması çok farklıydı.
Rein yanındaki herkesi ailesinden biriymiş gibi seviyordu ama gerçekten, gerçek ailesinin farklı olduğunu söyleyebilirdi. Anlatılamaz bir şeydi aileye sahip olmak.
Babası yanındayken tarifsiz bir mutluluk hissediyordu. Sürekli gülmek istiyordu.. bu benim babam diye etrafına gülerek bağırmak istiyordu. Ama sonra kimsenin onu görmesini istemediğini düşünüp vazgeçiyordu. Bu yüzden babasının aşırı korumacı davranışları Rein'i rahatsız etmiyordu.
Çünkü Rein de tıpkı onun gibi hissediyordu.
Bu onu ilk görüşünden farklıydı. O zaman babasını tanımıyordu ama şimdi geçmişine sahipti ve onu tanıyordu. Neyi nasıl yapacağını anlayabiliyordu. Onu seviyordu.
Babasını çok seviyordu.
"Kendi kendine gülmeyi bıraksana Rein" dedi Dha. Sesi gülmemeye çalışıyormuş gibi geliyordu. "Babam sana bakıp bakıp endişeleniyor.."
Rein babasına baktığında onun çatık kaşlarla, anlamaya çalışırcasına kendisine baktığını gördü.
"Ama ne yapayım.." diye konuştu Rein kafasının içine. "..çok mutluyum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL EJDERİN UYANIŞI
FantasyKIZIL EJDERİN KANI hikayesinin 2. kitabıdır. "Baba?" "Ben babamız değilim" diyerek Rein'e doğru bir adım attı Dha. Rein kaşlarını çattı. Babamız sözü kafasını karıştırmıştı. "O zaman.. sen kimsin?" "Ben senim."