74. BÖLÜM

9.5K 878 161
                                    


"Kesinlikle olmaz!" diye bağırdı dedesi. "Saleran'dan ayrılmanı istemiyorum!"

Saleran'a geleli çoktan bir hafta olmuştu. Yolculukları genel olarak -Rein'in gördüğü Lukan'lı kabuslar dışında- sorunsuzdu. Geldiklerinden beri saraya ve başkente şenlik havası hakimdi. Rein burada gerçekten mutluydu ama yapması gereken şeyler kafasını kurcalayıp durduğundan zaman kaybetmek istemiyordu. Ayana ile görüşmeliydi ve bunun için de Saleran'dan ayrılması gerekiyordu.

Şimdi dedesinin çalışma odasında tartıştıkları sorun buydu. Dedesi gitmesini istemiyordu. Babası da öyle.

"Ama dede.." dedi Rein ciddiyetle. "Bu sandığın gibi bir konu değil. Geri geleceğim-"

"Anlattıklarından sonra sen buna gerçekten inanıyor musun?" dedi dedesi öfkeyle gözlerini kısarak. "Senin gitmene izin vermeyecekler.. baban bile böyle düşünüyor!"

Rein bakışlarını sağ tarafında sessizce bekleyen babasına çevirdi. Ondan habersiz dedesiyle bu konuyu mu konuşmuştu? Üstelik Yussereaq'tan kesinlikle kimseye bahsedemem diyen kendisiyken?

"Baba?" diyerek onun kendisine bakmasını sağladı Rein. "Ona ne anlattın?"

"Olan şeyleri.." dedi babası sakince. "Ona senin hakkında ondan hiçbir şey saklamayacağıma dair söz vermiştim. Sözüm sözdür. Ne biliyorsam.. ve ne düşünüyorsam onu anlattım."

Rein gerginlikle nefesini saldı ve odadaki pencereye doğru yürüdü. Pencereyi açıp serin havanın yüzüne çarpmasına izin verdi ve bahçeye baktı.

"Biz kendi isteğimizle ona gitmesek bile o bizi kendisine götürecek bir şey mutlaka yapacaktır" dedi Dha sessizce.

Lukan'ı birkaç kez rüyalarında görmek fikrini değiştirmesini sağlamış ve Rein'e karşı aldığı konuşmama kararını bozdurmuştu. Yine de önceki kadar sık konuşmuyordu.

Ne çok konuşuyordu ne çok susuyordu. İkisinin ortalarında bir yerdeydi.

"Biliyorum.." dedi Rein sıkıntıyla. Babasını da dedesini de üzmek istemiyordu. Ne yapmalıydı?

"Gitmek zorunda değilsin oğlum.." diyerek sessizliği bozdu dedesi. Bakışları yumuşamıştı. "Oraya gitmene gerek yok.."

"Evet oğlum.." diyerek devam etti babası. "Senin gitmene gerek yok. Bunu ben halledeceğim tek başıma gitmem yeter-"

"Benim de gitmem gerekiyor" dedi Rein inatla. "Kendim görüp kendim konuşmalıyım. Biraz bana güvenin.. ben kimsenin beni alıkoymasına izin vermeyeceğim, geri döneceğim."

"Rein bu seninle ilgili değil" dedi babası. "Ona karşı koyamazsın.. gerçek olan bu. Bir kere oraya gittiğinde oradan ayrılmana izin vermeyecek. Bunu hissediyorum oğlum, seni istiyor."

Rein elini şakağına götürdü ve hafifçe ovdu. Onlara laf anlatmaya çalışmaktan başı ağrımaya başlamıştı.

"Kaçmamı mı istiyorsunuz?" dedi Rein dayanamayarak.

"Ne?" dedi dedesi.

"Kaçmak mı?" dedi babası.

"İkiniz bir olup beni vazgeçirmeyi planladınız ama olmaz" dedi Rein onların şaşkın suratlarına. Rein'den bunu beklemedikleri belliydi. "Bu konuda olmaz. Oraya gitmem gerektiğini siz de benim kadar iyi biliyorsunuz! Bana yapmaya çalıştığı her neyse bunu kendim halledeceğim. Bunu yapabilecek kadar güçlüyüm.. ve şu an oturup anlaşamazsak kaçma planları yapacağım!"

"Oğlum.." dedi babası sertçe. Kusursuz yüzü gerginlikle korku arası bir duyguyla kasılmıştı. "..bizi tehdit mi ediyorsun?"

"Evet" dedi Rein biraz utanarak. Ama utansa da geri adım atmayacaktı. Kendisiyle ilgili bir şeyleri halletmesi bir yana bu.. Dha için yapabileceği tek şeydi. Bedeninin değişmesi Rein'i Dha konusunda endişelendiriyordu. "..sizi tehdit ediyorum."

KIZIL EJDERİN UYANIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin