Rein gerinerek gözlerini açarken yatakta doğruldu. Çok iyi uyumuştu.
Kera geldiğinde Rein büyüyü bırakmış ve ne olduğunu anlamadan yorgun bedeniyle kalakalmıştı. O kadar yorgun hissetmişti ki kucağındaki küçük kızı yanına gelen Hazer'e emanet edip odasının yolunu tutmuştu. Ondan sonra dışarıda neler olduğunu bilmiyordu.
Yan tarafından gelen nefes sesiyle Rein başını çevirdi. Kırmızı saçlı kız kapüşonunu başına geçirmiş ve Rein'in yatağının sağ tarafına yere oturmuştu.
"Senin ne işin var burada?" diye sordu Rein şaşkınlıkla. Hazer'e onu emanet ederken yaraları olduğunu söylemiş olmalıydı. Bir yatakta yatması gerekirken yerde öylece oturuyordu. "Niye yerde oturuyorsun?"
Kız cevap vermeyip kapüşonun altından parlayan kırmızı gözleriyle ona bakmaya devam edince Rein yataktan kalktı. Kızın önüne gelip diz çöktüğünde kızın irkilmesine aldırmadan kir içinde görünen kapüşonu geriye ittirdi.
"Bir şey mi oldu ben uyurken?"
Kız ona cevap vermek için ağzını yavaşça açtı ama konuşmadı. Sonra yer yer pullarla kaplı elini aralanmış dudaklarına götürdü ve dokundu. Rein onun ne yaptığını anlamamıştı.
"E-Efendim? Uyandınız mı? Sesinizi duydum sanki.."
Odanın dışından Hazer'in sesini duyunca geriye, kapalı kapıya baktı.
"Gelebilirsin Hazer, uyandım."
Kapı yavaşça açıldığında Rein önündeki küçük kızın gerildiğini fark etti. Yabancılardan hoşlanmıyordu belki de.
Hazer tereddütle kapıda dururken Rein ayağa kalktı ve kıza elini uzattı. O zaman onun görünüşüne tam dikkat edememişti ama şimdi gördüğü şeyler onu iyice rahatsız etmişti. Koyu ve lekeli pelerinin altından görünen çıplak ayakları yara ve pislik içindeydi. Ellerinde de kesikler vardı. Görebildiği kısımları bunlardı ve içinden bir ses bu yaralardan bütün vücudunda olduğunu söylüyordu. Uzun zamandır banyo yapmadığını düşündürecek kadar kötü bir koku yayması ise Rein'i öfkenin kıyısında dolaştırıyordu.
Onunla konuşmadan önce güzelce onu temizlemeli ve karnını doyurmalıydı. Aç olduğunu tahmin etmek zor değildi.
"Ben de-"
Hazer'in sesini korkutucu bir tıslama sesi bölerken Rein kızın hızla Hazer'in üzerine atıldığını gördü. Kendisinden beklenmeyecek bir hızla düşünmeden ileri atılıp kızı ensesinden yakaladı.
"Ne yapıyorsun?" dedi kaşlarını çatarak. Kız ağzını açtığında odaya yine o tıslama sesi yayıldı. Sanki odada dolanan bir yılan vardı. Ses tüyler ürperticiydi.
Rein kızı yanına çekip hareket etmemesi için ince kolundan sımsıkı tuttu.
"Ona zarar veremezsin" dedi sertçe. Kırmızı gözlerdeki öldürme arzusu hiç hoşuna gitmemişti. Kız ona öylece bakınca Rein daha yumuşak bir şekilde konuşmaya devam etti.
"Anladın değil mi?"
Kız başını salladığında Rein kapının dışına çıkmış, olduğu yerde titreyen Hazer'e döndü.
"İçeri gel Hazer."
Hazer tereddütle ona baktığında Rein onu rahatlatmak için gülümsedi. İşe yaramış olmalıydı ki Hazer içeri girdi ve durdu. Küçük kız sesini çıkarmayınca Hazer Rein'e doğru bir adım attı. İkinci adımında kız yine o tehditkar sesi çıkarınca Hazer hızla iki adım geri gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL EJDERİN UYANIŞI
FantasíaKIZIL EJDERİN KANI hikayesinin 2. kitabıdır. "Baba?" "Ben babamız değilim" diyerek Rein'e doğru bir adım attı Dha. Rein kaşlarını çattı. Babamız sözü kafasını karıştırmıştı. "O zaman.. sen kimsin?" "Ben senim."