"Çok küçük görünüyor.."
Rein karanlıkta duyduğu sesle irkildi. Bu sesi bir yerden tanıyordu.
"İnsan yavruları böyle küçük oluyor. Doğduğunda bundan da küçüktü."
Rein babasının boğuk sesini duyduğunda rüyada olduğunu anlamıştı. Anılarından birindeydi. Sadece sesler vardı ve görüntü yoktu. Etraf karanlıktı. Bu kez küçük bedeninin içindeydi. Her anısında hatırlama şekli değişiyordu. Bazen küçük bedeninin içindeyken bazen uzaktan izliyordu. Ve Rein bunu uzaktan izlemenin daha iyi olacağını düşünüyordu. Babasının kiminle konuştuğunu yani kafasının içindeki güçlü sesin sahibini merak ediyordu.
"Niye uyuyor?" diye sordu kadınsı tonlara sahip güçlü ses. Duyduğu ses etrafa güç yayarak Rein'i uyarıyor ve onun tam uykuya dalmasını engelliyordu. Küçük Rein kafasının içinde duyduğu bu sesle babasının göğsüne iyice sokuldu.
Rein babasına sarılıyormuş gibi hissettiği için mutlu olmuştu. Şu anki durumunda böyle bir şeye çok ihtiyacı vardı. En son hiçbir şeyi başaramayıp uykuya dalarken ne kadar yalnız olduğunu düşünmüştü. Babasının sesini hatırlaması bile yalnızlığını silip süpürmeye yetmişti.
"Bedeninin buranın enerjisine uyum sağlamaya çalıştığını düşünüyorum" dedi babası. Babası sesli konuşurken karşısındaki kişinin sesi kafasının içindeydi. "Aksi takdirde seni gördükten sonra uyumazdı."
"Neden?"
"Seninle oynamak isterdi" dedi babası.
Rein onun güldüğünü anlamıştı. Hemen sonra küçük Rein'in saçları okşandı. Rein gözlerini açıp babasının yüzüne bakabilmeyi çok istese de küçük bedeninin etrafına baskı yapan ve bedenini ağırlaştıran enerjiyi hissedebiliyordu. Gerçekten babasının dediği gibi bu ağır enerjiye alışmaya mı çalışıyordu? Burası neresiydi ki? O ses kafasının içine konuştuğuna göre.. ejderha mıydı?
"Oynamak?"
"Oyun yani.. boş ver. Zaten sana soru sormaktan oyun falan aklına gelmezdi. Benim hatam."
"Senin küçüklüğün gibi mi?" dediğinde diğer ses Rein onu nerede duyduğunu hatırlamıştı. Bu babasına 'yuvana hoş geldin' diyen sesti. O halde şimdi o anısının devamını hatırlıyor olmalıydı. "Sen de çok soru sorardın. Hala öylesin."
"Oğlum benim gibi değil Ayana" dedi babası. Rein babasının neden sesli konuştuğunu, kafasının içine konuşmadığını merak etti. Anılarına sonradan sahip olmak garipti. O zaman fark etmediği şeyleri şimdi sorguluyordu. "O çok zor sorular soruyor. Cevap bulmakta zorlanıyorum bazen."
"İnsan dünyasına uyum sağlayamadığın içindir.."
Bu sesten sonra sessizlik olunca Rein anısının kaybolduğunu düşünmüştü. Bu ses babasına evine geldiğini söylemişti. Rein neden böyle söylediğini merak ediyordu. Ses biraz kadınsı olduğundan Rein onun bir dişi olduğunu düşünmüştü. Acaba.. bu ejderha babasının annesi miydi? Babası ona Ayana diye seslenmişti.
"Uyum sağladım" dediğinde babası, Rein anının devam ettiğini görerek sevindi. "Bu konuyu kapattığımızı sanıyordum."
"Sana istediğin şeyleri yapma iznini versem de bu durumdan hoşlanmıyorum Dhakear. Senin yerin burası."
"O Diana ile tanışmadan önceydi" dedi babası. Sert ses tonu Diana derken yumuşamıştı. Rein onun annesine olan sevgisini konuşmasından anlayabiliyordu. "Benim yerim onun ve oğlumun yanı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL EJDERİN UYANIŞI
FantasíaKIZIL EJDERİN KANI hikayesinin 2. kitabıdır. "Baba?" "Ben babamız değilim" diyerek Rein'e doğru bir adım attı Dha. Rein kaşlarını çattı. Babamız sözü kafasını karıştırmıştı. "O zaman.. sen kimsin?" "Ben senim."