KIZIL EJDERİN UYANIŞI

91. BÖLÜM

Rein sabırsızca kıpırdandı.

Bugün onu görecekti. Dha'nın yeni bedenini.

"Kıpırdanma.." diye konuştu yanında duran Jaysen. "Dikkatimi dağıtıyorsun."

Rein Jaysen'ın tuttuğu kolunu biraz daha kendisine çekmesine izin verdi. Jaysen şu anda onu ayakta tutan şeydi. Ölümden döndüğünden beri yanından ayrılmamış ve Rein'in bedenini kendi enerjisiyle besleyerek ayakta tutmuştu. Rein onun moraran göz altlarına ve giderek solgunlaşan yüzüne rağmen inatla Rein'e yardım etmesine karşıydı ama tabi ki onun itirazlarını dinleyen kimse yoktu.

Dha onu kendisine bağlayarak geri getirdiğinden beri bir hafta geçmişti. Rein gözlerini açtığı zamanı tam hatırlayamıyordu. O zaman hissettiği şeyi tarif etmek zordu. Önce boşluk hissetmişti sonra ona uzanan bağı. O bağ ona ulaşmadan önceki boşluk Rein'i çıldırtabilecek bir boşluktu.

Dha'nın olmayışı Rein'i gerçekten çıldırtabilirdi. Neyse ki çok uzun sürmemiş ve Rein Dha ile önceki gibi olmasa da tekrar bağlanmıştı.

Ondan sonra gözünü bu evde açmıştı. Küçük bir evdi. Sadece üç odası vardı. Babasının söylediğine göre Theo amcası burayı ayarlamıştı. Etrafta kimsenin olmadığı ağaçlarla çevrili bir yerdi. Yanında küçük bir de akıntı vardı. Rein burayı sevmişti. Şu anki durumunda onun ihtiyacı olan huzurlu bir yerdi.

"Onu görünce sakin ve yavaş ol tamam mı Rein?" diye konuştu diğer kolunu tutan ve yürümesine yardımcı olan Yuran. Rein ona dönüp heyecanla gülümsedi. Onun söylediğini yapması tabi ki imkansızdı. Yuran iç geçirerek başını salladı.

Rein onlarla olan bağının koptuğunu biliyordu. Kimse ona söylememişti ama perilerin yüzündeki üzgün ifadeden Rein anlamıştı. Artık aralarında bir bağ yoktu. Buna rağmen Rein'in yanından bir an olsun ayrılmıyor, ona öncekinden de fazla sadakatle bağlı görünüyorlardı. Rein onlarla arasındaki ilişkinin kusurlu olan bağlarından daha fazlası olduğuna daha önce hiç dikkat etmemişti. Dikkat edecek zaman bulamamıştı belki de. Ama şimdi halinden memnundu. Özgür kalan element perilerinin onu terk etmemiş olmasından çok memnundu. Onlarla bir kez daha bağlanıp bağlanamayacağını bilmiyordu ama onların ölene kadar yanından hiç ayrılmayacağını biliyordu. Birlikte olmak için bağa ihtiyaçları yoktu.

Evin kısa koridorunu geçip açık bırakılmış demir kapısına kadar gelmeleri çok uzun sürmüş gibiydi. Dha gittikten sonra Rein'in bedeni biraz işlevsiz hale gelmişti. Yeni doğmuş bir bebek gibiydi. Kasları zayıftı, hareket yeteneği çok azdı. Kendi başına ayakta duramıyordu ya da yemek yiyemiyordu. Ama Jaysen onun günden güne iyiye gittiğini söylemişti yani bu durum geçecekti. Rein bir an önce kimseye tutunmadan kendi ayaklarının üzerinde durmak istiyordu.

Ama bu durumundan da şikayetçi değildi. Çünkü Dha'nın kendisine ait bir bedeni olması için Rein ömrünün sonuna kadar bu halde yaşamayı bile kabul edebilirdi.

Kapıdan geçerken üçünün de sığması için Jaysen onu iyice kendisine çekti ve Rein bedenine dolan ani güçle sendeledi.

"Affedersin" diye mırıldandı Jaysen.

"Sorun değil" dedi Rein.

Evin bahçesine onu birkaç kez çıkarmışlardı. Rein evin etrafını çevreleyen yemyeşil çimenlere yavaşça bastı ve Yuran'ın onun oturması için serdiği örtüye oturdu. Jaysen ona güç aktaran elini kolundan kaydırıp eline indirdi ve elini tuttu.

"Dha geldiğinde ellerimin boş olmasını istiyorum" dedi Rein ona dönerek. Jaysen ona kaşlarını çatarak baktı ama bir şey demedi ve elini Rein'in omzuna çıkardı.