86. BÖLÜM

8.5K 790 88
                                    


"Üç kişi gitmek çok mantıksız" dedi Cynan.

"Sizin bizimle gelmeniz daha mantıksız" dedi Rein'in babası.

"Uçarak gideceğiz zaten" diye ekledi Dhazra. "Bize yük olursunuz."

Cynan, Theo amcası, Rein, babası ve amcası gecenin köründe küçük çalışma odasında toplanmış ne yapmaları gerektiğini tartışıyorlardı. Gün içinde yapmaları gereken toplantının tüm sarayın uyuduğu vakte kalmasının sebebi Rein'di. Gündüz vaktini babası ve amcası ile dövüşerek geçirmişti. Aslında bedenini o şekilde kullanmaya alışması için bu biraz iyi de olmuştu. Şimdi kendisini daha güçlü hissettiğini söyleyemezdi ama elinde olan şeyleri kullanabileceği için savunmasız da olmayacaktı.

Tekrar odadaki tartışmaya odaklandı.

Henüz kaç kişi gidecekleri konusunu bile aşamamışlardı. Rein onlar tartışırken üzerine harita serilmiş olan masanın etrafından ayrıldı ve pencereye doğru yürüdü. Pencereyi açıp içeri soğuk havanın süzülmesine izin verirken derin bir nefes aldı.

Sırt ağrısı bir türlü geçmiyordu. Yussereaq onu rahat bırakmamaya kararlıydı. Rein onunla arasındaki bağı hissedebiliyordu. Bağa odaklanmamaya ve bağı olabildiğince baskılamaya çalışıyordu. Çünkü odaklanınca gitmek istiyordu.

Çağrıldığı yere.. Yussereaq'ın yanına gitmek istiyordu.

"Sen ne diyorsun Rein?" diye sorduğunda Cynan tartışan sesler kesildi ve oda sessizleşti. Cynan bugün ondan bedeniyle ilgili sakladığı şeyleri öğrenmişti ama ona kızmamıştı. Rein bunun için mutluydu.

Rein gökyüzünde parlayan ayı izlemeyi bıraktı ve arkasına döndü.

"Dördümüz gideceğiz" dedi yavaşça.

"Dördümüz?" diye sordu babası.

"Neha dördüncü kişi" dedi Rein pencereye yaslanarak. Sırtına esen rüzgar iyi hissettiriyordu. "Böylesi en iyisi olur."

"Ağaç ruhunun ne işi-"

Adının anıldığını biliyormuş gibi kapı açıldı ve Neha içeri girdi.

"Burada olduğunu söylediler" dedi doğrudan Rein'e bakarak.

"Nereye kayboldun?" diye sordu Rein.

Sabah kalktığında Neha halletmesi gereken bir işi olduğunu söyleyip ortadan kaybolmuştu. Tüm gün yoktu ve şimdi geri dönmüştü. Rein'in bugün babası ve amcası ile yaptığı dövüşü de kaçırmıştı.

"Ağaç meseleleri işte" dedi Neha yorgun bir sesle. Rein onun daha fazlasını söylemeyeceğini anlayarak bekleyen diğerlerine döndü ve babasının yarım kalan sorusunun cevabını verdi.

"Neha Albasyd ile bağlantı kurabilir" dedi Rein. "Albasyd bana yardım edeceğini söyledi. Neha bu yüzden bizimle geliyor."

"Albasyd de çok meraklıymış yardım etmeye" diye homurdandığında babası, Rein dudaklarını ısırdı. Bu kaba bir davranış olmuştu. "O da mı seni istiyor yoksa?"

"Baba bunu nereden çıkardın?" diye konuştu Rein. "Albasyd dengeyi korumaya çalışıyor."

"Evet" dedi Neha kaşlarını çatarak. "Rein'i almak isteseydi Mytras'tayken alırdı ve siz de hiçbir şey yapamazdınız."

"Neha!" diye bağırarak Neha'ya döndü Rein. "Biraz uzlaşmacı ol lütfen!"

"Uzlaşmacı ne demek ki?" diye mırıldanan amcası ile odada yükselecek olan gerilim dağıldı ve herkesin suratında bir gülümseme oluştu. Rein onun babasından daha az kelime bilgisine sahip olduğunu anlamıştı. Sık kullanılmayan kelimeleri anlamıyordu. Deyimlerden bahsetmesine ise hiç gerek yoktu çünkü o konu babasında bile tam bilgili değildi.

KIZIL EJDERİN UYANIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin