Bu Lukan'dı.
Rein onun büyüsünün titreşimlerini az da olsa algılayabiliyordu. Az miktarda da olsa büyüsü güçlüydü. Çarpıcı hatta vahşi bir gücü vardı. Ama neden Rein onu daha fazla hissedememişti? Burnunun dibine gelene kadar ondan haberi olmamıştı!
Lukan kendisini çok iyi gizlemişti.
Rein Kathra'nın tıslamasının iyice artması ile kısa şaşkınlığından sıyrıldı ve öne geçip Kathra'yı arkasına çekti.
"Arkamda kal!"
Kathra'nın bedeninin öfkeden mi yoksa korkudan mı titrediğinden emin değildi ancak titremesi Rein'in hissedebileceği kadar şiddetliydi. Kathra onun sözünü dinlemeyip önüne geçmek istediğinde Rein onu tuttu ve yanında sabitledi. En fazla yanında durmasına izin verebilirdi.
"Dikkatli ol Rein.." dedi Dha gergin bir sesle. "Büyüyü sakla, gizli kalması daha iyi olur."
Rein Dha'nın da kendisiyle aynı şeyleri düşünmesiyle duraksamadan büyüyü kendine çekti. Odada sadece az bir büyü kalmıştı. Bunun da göze çarpmayacağını düşünüyordu.
Kapıya bir gölge düştüğünde Rein kaşlarını çattı. Lukan ile ilgili bir şey hissedemiyor oluşu gerçekten kötüydü.
Kapıdaki gölge kocaman oldu ve kapıda bir şekil belirdi. Rein ateşinin onun yüzünü aydınlatmasına izin vermeden önce onun saçlarından tuttuğu, yerde sürüklenen cansız bedeni görmüştü. Bu, buradan son gönderdiği kişiydi.
Rein gözlerini artık nefes almadığından emin olduğu bedenden çekti ve Lukan'a baktı.
Ateşin ışığında bile solgun görünen beyaz bir tene sahipti. Rein'den çok az uzun görünüyordu. Kıyafetleri baştan aşağıya simsiyahtı. Cynan da sürekli siyah giyinirdi ama en azından düğmeleri ya da şeritleri renkli olurdu. Lukan'ın ise her şeyi simsiyahtı. Küçük yüzünün hatları kemikleri çıkıntı yapmadığından yumuşaktı. Yüzüne bakılarak ne kadın ne de erkek denilebilecek bir yüze sahipti. Simsiyah düz saçları belinin ortasına kadar uzundu.
Rein onun gözlerini sona bırakmıştı. Her ne kadar gözlerine bakmak istemese de birini tanımanın en güvenilir yolunun gözler olduğunu biliyordu. Bu yüzden bakışlarını onun saçlarından çekti ve gözlerine kaldırdı.
Lukan'ın gözlerine baktığında onun da kendisini incelediğini gördü. Lukan'ın gözleri onu hissedip Rein'inkilerle buluştuğunda Rein ürperdi.
Lukan... boştu. Gözlerinde hiçbir şey yoktu. Rein hayatında gördüğü en donuk ifadeyi Cynan'ın kara gözlerinde görmüştü ve bundan daha ötesini göremeyeceğini düşünmüştü.
Yanılmıştı.
Lukan'ın kapkara gözleri hiçbir duygu, hiçbir ifade barındırmıyordu. Sadece iki tane siyah küreydi, o kadar.
"Rein bu şey.. insan değil."
Dha'nın gergin sesi kafasının içinde dolaştığında Rein gözlerini o kara çukurlardan ayırdı. Biraz daha bakarsa delirebileceğini düşünüyordu.
"Dha bu-"
"Hiçbir insan bu ifadeye sahip olamaz Rein" dedi Dha. "Böyle bir güce sahip olması bile en başından tuhaf gelmişti. Şüphelerim vardı ama şimdi eminim. Olamayacağını düşünmüştüm, sadece yasaklı güçleri kullanan bir büyücüdür demiştim ama değil. O insan bile değil.."
"Öyleyse ne?" diye sordu Rein.
"Öğreneceğiz.." dedi Dha. "Ne olduğunu ve neler çevirdiğini öğreneceğiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL EJDERİN UYANIŞI
FantasíaKIZIL EJDERİN KANI hikayesinin 2. kitabıdır. "Baba?" "Ben babamız değilim" diyerek Rein'e doğru bir adım attı Dha. Rein kaşlarını çattı. Babamız sözü kafasını karıştırmıştı. "O zaman.. sen kimsin?" "Ben senim."