55. BÖLÜM

8.2K 857 115
                                    


"İyi dinleyin, son kez tekrar edeceğim."

Cynan etrafında topladığı askerlere doğru konuşurken gözleri kapının orada fısır fısır konuşan ikizlere kaydı. Gidip ikisinin de kafasına birer tane geçirmek ve yine ne işler çeviriyorsunuz diye onları fırçalamak istiyordu.

Ama yapmadı. Phandor'a yakınlaşmışken onlarla uğraşamazdı. Bunu hallettikten sonra ise kesinlikle uğraşacaktı.

"Şimdi limanda ineceğimiz noktadan üç farklı yere dağılacağız" diyen Cynan önündeki haritada kırmızı mürekkeple işaretlenmiş yolları gösterdi. Kimin nereye gideceğini yola çıktıktan sonraki gün kodlamıştı ve yolculuk süresinde de haritanın o kısımlarını ezberlemelerini sağlamıştı. Yine de şimdi son bir kez üzerinden geçmek istiyordu. Cynan limandan gidecekleri sokakların tekrar ayrıldığı noktaya parmağını kaydırdı.

"Bu noktalarda her grup planlanan kişilerle tekrar bölünecek."

Cynan cevap olarak baş sallamaları ve mırıltılar aldığında konuşmaya devam etti. Küçük sokakların sonu şehrin göbeği diyebilecekleri meydanda birleşiyordu. Sokaklar haritada dar göründüğünden Cynan kalabalığı paylaştırmayı mantıklı bulmuştu. Çünkü sokakların limanla meydan arasındaki uzunlukları hemen hemen aynıydı. Yani hepsi eş zamanda orada tekrar birleşecekti.

Bu zaman kaybetmeden hepsinin aynı anda meydana varmasının ve çevreyle ilgili yüzeysel bilgi toplamasının en iyi yoluydu.

Planı işte buraya kadardı.

Meydana ulaştığı zamandan sonra duruma göre hareket edecekti. Çünkü nasıl bir şeyle karşılaşacaklarını kimse bilmiyordu. Amaçları Rein'i bulmaktı. Ama Rein hakkında bilgi sahibi olan taraf savaşta olacaktı. Mektupta onlara söylenen şey buydu. Cynan mektubu gönderen kişilerin yani Rohan'ın ve Kera'nın hayatta olmasını umuyordu. Mektupta Rein'i nereye saklayacaklarını yazmışlardı ama sonuçta onlar kaçaktı. Yer değiştirmek ve Rein'i de götürmek zorunda kalabilirlerdi. Öyle bir durumda Cynan Rein'i nasıl bulacaktı?

Bu yüzden onların ölmemiş olmasını diliyordu.

Ve bu yüzden-yani gerekirse onları korumak için- savaşmak zorunda da kalabilirlerdi. Cynan bunun olmasını istemiyordu tabi ki. Ama hazırlıklıydı. Bu gemideki herkes hazırlıklıydı.

Karşılaşacakları savaş için..

Cynan herkesin iyice anladığından emin olduğunda toparlanmaları için onları bıraktı. Odada sadece ikizlerle kaldığında gözlerini ikizlere dikti.

"Ne?" dedi Alin, Cynan'ın bakışlarını fark ettiğinde.

"Ne var?" diye sordu Alon da kaşlarını çatarak.

Cynan hiçbir şey söylemeden ikisine doğru bir adım attığında ikisi de kapının dibinde oldukları yerde sinmişlerdi.

"Bana bakın.." dedi Cynan onlara yakınlaşıp omuzlarını tutarak. "Yanımdan bir kaybolursanız sizi bulduğum an bulduğum yere canlı kanlı gömerim, anladınız mı?"

İkisi de gözlerini kıstığında Cynan konuşmaya devam etti. Çemkirmeyip sessiz kalmaları kesinlikle bir şey planladıklarının kanıtıydı.

"Ya da sizi burada denize mi atsam? Kara ölmeden yüzebileceğiniz kadar yakın olmalı-"

"Saçmalama Cynan!" diye bağırdı Alon omzunu Cynan'ın elinden kurtarmaya çalışarak. "Delirdin herhalde!?"

"Gerçekten yanından ayrılmayacağız be of!" diyerek yüzünü buruşturdu Alin de.

KIZIL EJDERİN UYANIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin