90. BÖLÜM

7.9K 856 200
                                    


Dhazra bitmişti.

Daha önce hiç böyle tükenmiş hissettiğini hatırlamıyordu. Hayatında ilk defa bu kadar yorgun ve umutsuz hissediyordu.

Ailesinden biri, küçük yeğeni, gözlerinin önünde ölüyordu.

Yanlarında gelen ağaç ruhunun ona saldırdığını Ayana onu geçmeye çalıştığında fark etmişti. O da Ayana'nın peşinden Rein'e yönelmişti ama ona yaklaşamamıştı. Değişen enerjiden bir şeylerin tuhaf olduğu belliydi ama Dhazra tam nedenini o an anlayamamıştı.

"Oğlumu.. kurtar!" diye konuştu abisi zihnine kesik kesik. Dhazra onun bilincinin geri geldiğini görünce kısa bir an sevindi.

"Yaklaşamıyorum.." diye konuştu onunla. "Sen iyi misin?"

"Beni boş ver.." dedi abisi. Sürünerek Rein'in yanına gelmeye çalışıyordu. Dhazra bir kez daha onu tutan gücü geçmeye çalıştı.

Geçemiyordu.

Ne Ayana ne de etraftaki periler onu geçemiyordu. Rein yere düştüğünde göğsüne elini tamamen sokmuş olan ağaç ruhu da onunla birlikte hareket etti ve onun üstüne oturdu. Dhazra öfkeli bir şekilde kükrerken ejder alevini ona doğru savurdu.

Ejder alevine sahip olduğunu bugün Ayana ile dövüşürken öğrenmişti. Kendisinin asla böyle bir şeye sahip olabileceğini bilmiyordu. Alevler hem korkunç hem de güzeldi. Kendisine ait bir iradesi varmış gibiydi ve bu Dhazra'yı ürpertmişti.

Erimiş altın gibi görünen yoğun dalgalar onların etrafındaki ağaçlara bile ulaşamadan ağır enerji altında kayboldu. Oysa ki onların önüne çıkan her şeyi yakıp yıkma özelliği vardı. Ama tabi ki bu bir güç çekirdeğine karşı işe yaramazdı.

Dhazra kırık kanadıyla güç bela havaya yükseldi ve onların tepesinde dönerken Rein'e ulaşmanın bir yolunu aradı. Ona yardım edeceğini söyleyen Albasyd neden Rein'e saldırmıştı?

Dhazra keskin gözleriyle onun elinin Rein'in göğsünün içinde bir şeyi bulmaya çalışıyormuş gibi hareket ettiğini gördüğünde yerden yemyeşil, kalın ve uzun bitkiler fırlayarak Rein'i sardı. Rein'in bedeni tamamen kıpırtısız bir hal alıncaya kadar bitkiler sıkılaştığında Ayana acıyla kükredi. Dhazra kanadı kırıldığında bu kükremeye benzer bir şekilde kükrediğini hatırladı ve Ayana'nın acısından zevk aldı.

Sonrasında olanlar biraz karmaşıktı.

Rein'in ve üstündeki bedenin etrafındaki yeşillikler hızlıca büyüdü, birdenbire yerden ağaçlar fırladı ve kocaman olana dek uzadı. Rengarenk çiçekler etrafı sardı ve Ayana tekrar acıyla kükredi. Olduğu yerde sarsılarak geriye çekilmeye çalıştı ama hareket edemeden devrildi. Dhazra Rein'in çevresinden hissettiği yoğun çekirdek gücüne dayanamayarak uzaklaştı ve oraya yaklaşmaya çalışan abisinin yanına kaba bir şekilde kendisini bıraktı.

Güç giderek yoğunlaşıyordu ve Dhazra her ne oluyorsa bu duruma karşı bir şey yapamayacağını anlamıştı. Yeğeni bunu kendisi başarmak zorundaydı.

"Hareket edebilir misin?" diye sordu abisinin başını başıyla dürterek.

"Hayır.." diye konuştu abisi umutsuzlukla. Onun umutsuzluğu hareket edememesinden değil Dhazra'nın anladığı şeyden dolayı olmalıydı. Oğluna yardım edemeyeceğini Dhazra bile fark ettiyse abisinin anlamamış olması imkansızdı.

"İnsana dönüş" diye konuştu Dhazra onun boynundaki kanı yalayarak. Ayana bir ara ona dişlerini saplamış olmalıydı ve hala kanayan yarası derindi. "Kanadım kırık, seni bu halinle taşıyamam.. hadi..!"

KIZIL EJDERİN UYANIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin