84. BÖLÜM

8.3K 812 128
                                    



Rein küçük salona girerken kapıyı biraz sert açtığından kapı duvara çarptı ve boş odada büyük bir gürültü çıkardı. Açık pencereden dışarıyı izleyen ejderha amcası gürültüyle arkasına döndü ve kaşlarını çatarak Rein'e baktı.

Amcası da en az babası kadar göz kamaştırıcıydı. Altın sarısı saçları güneşin ışığını çalıyormuş gibi etrafına parlıyordu. Babasınınki gibi kusursuz olan yüz hatlarına ve bakmaya kıyamayacağınız narin yeşil gözlere sahipti.

Ama sakin görünen dış görünüşünün aksine etrafa yaydığı enerji sakin değildi.

"Merhaba amca.." diyerek ona yaklaştı Rein.

Yol boyunca gergin olan sinirleri onu görünce yatışmıştı ama yine de ona nasıl davranması gerektiğinden emin değildi. Acaba ona sarılmalı mıydı? Yoksa sarılmamalı mıydı?

Diğerleri de arkasından odaya girerken ikizlerin fısıltılı sesi odada çok net duyuluyordu.

"Neye benziyor?"

"Kızıl değil, sarışın.."

"Dövecekmiş gibi bakıyor sanki.."

"Sizi duyabildiği için olmasın!" diye bağırdı Cynan masanın üzerindeki elmalardan birini onlara fırlatarak. Theo amcasının küçük toplantı odasında olduklarından odadaki tek şeyler geniş bir masa, sandalyeler ve dolaplardı. "Kapayın artık çenenizi!"

Alin ve Alon arka arkaya fırlatılan elmaları yakalarken Rein gözlerini devirdi. Neha'yı onları beklemesi için kendi odasına göndermişti. Onun buna bulaşmasını istemiyordu. Ama ikizler amca ejderhayı merak ettiklerini söyleyip görmek istediklerinde ısrarcı olunca Rein onları kıramamıştı.

"Bu çocuklar uslanmaz" dedi Dha.

"Katılıyorum" dedi Rein ona. "Üçü de uslanmaz."

"Nereye gittiniz?" diye soran Dhazra ile odadaki anlamsız karışıklık bir anda düzeldi. Cynan ikizlere elma fırlatmayı bıraktı. İkizler kucaklarında biriken elmalarla açık kapıyı kapatıp içeri girdi ve herkes birinin ona cevap vermesi için sustu.

"Ağaç ruhlarıyla görüşmem gereken bir mesele vardı o yüzden dışarı çıktık" dedi Rein kimse konuşmayınca.

Babası hala öfkeli görünüyordu. Yol boyunca ağzını açıp kimseye tek kelime etmemişti. Rein'in ise yüzüne bile bakmamıştı. Öfkesini bir türlü bastıramıyor gibi görünüyordu. Rein her ne kadar onunla konuşup onun endişelerini azaltmak istese de bunu yapmamıştı. İçinden bir ses bunu yaparsa daha kötü tartışacaklarını söylüyordu. Dha da konuşma deyince Rein onun kendi kendine sakinleşmesini beklemeye karar vermişti.

"Beklemekten sıkıldım" dedi Dhazra bunalmış bir sesle. Babası ona yaklaşıp açık pencereden dışarı bakarken Dhazra'nın gözleri onlara sırtını dönmüş olan babasına kaydı. "Bir şey mi oldu?"

"Maalesef.." dediğinde Theo amcası, Dhazra'nın gözleri kısıldı.

Dhazra Theo amcasına bakmaktan hoşlanmıyormuş gibi dudaklarını büzdüğünde yüzündeki masumiyet Rein'i gülümsetti. Onunla insan halindeyken konuştuklarında amcası pek insancıl durmuyordu ama şimdi mimikleri ve davranışları daha yumuşaktı.

İnsanlara ve insan gibi davranmaya alışmış olmalıydı. Rein buna sevindi. O da Rein'in ailesinden biriydi sonuçta. Onun da yanında olmasını istiyordu. Bunun olması için de insanlara alışması şarttı.

Babasının ve amcasının enerjileri değişip birbirlerine yakınlaştığında Rein kaşlarını çattı. Onların birbirleriyle konuştuklarını anlamak için amcasının düz tutmaya çalıştığı yüzüne bakmasına gerek yoktu.

KIZIL EJDERİN UYANIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin