Huzur dolmuştu ciğerlerim. Kuş gibiydim sanki o kadar hafif ve sakindim ki.. Yavaşça gözlerini açtım. Sağ tarafıma döndüm. Tahir yoktu. Şaşırdım. Gözlerim onu arıyordu. Sol tarafima döndüm. Ve gördüğüm şey karşısında bir kez daha şaşırdım.
Herkes Tahirin arkasında bana bakıyor Tahir ise önümde eğilmiş bekliyordu. Elinde de bir kutu..
N:Sen.. ne yapıyorsun Tahir?..
Kutuyu açtı ve elinde kuyumcuda beğendiğim yüzük..
T:Benimle evlenir misin Nefes!
N:Ne?
Bocaladım. Biz zaten yalandan da olsa evliydik,yani en azından Tahirin ailesi böyle biliyordu. E peki neden şimdi herkesin önünde diz çökmüş evlenme teklifi ediyordu ki?
N:Tahir iyimisin sen?
T:Hiç olmadığım kadar Nefes.
Anlam veremedim. Gözlerimle işaret ederek *Ne oluyor Tahir ne cevap vereyim ki* demeye çalıştım. Anladı da. Ama bilerek tepki vermedi. Bir şeyler karıştırdığı da çok belliydi. Bekledim. Sonra kalbimden bir ses evet cevabını vermemi söyledi. Yine kalbimin sesini dinleyerek..
N: Ee.. Evet! Dedim sakince.
Tahir çöktüğü yerden kalktı ve yapmacık olarak bana sarıldı. O an nefret etmiştim ondan. Ne kadar yapmacık biri diye düşünmedim değil. Sarıldığında sessizce kulağıma fısıldadı..
T:Kalbinden gelen cevabın bu olduğunu biliyordum. Merak etme bu teklif yalan değildi.
Ne? Ne demek yalan değildi? Resmen şimdi bana evlenme teklifi mi etmişti? İçinden gelerek? Yok artık?
A:Siz zaten evlisunuz. Ama Trabzona gelin geldun. Böyle anlı şanlı düğün de mi yapmayalum? Dedi imalı imalı.
Mustafa abi ve Yangazlar sarıldılar. Mustafa abinin sarılmasının istemeyerek olduğu çok belliydi.
M,F,Y.M: Hayırlı olsun.
Onlar sarılıp tebrik ettikten sonra berrak yaklaştı yanıma ve sarıldı. Sarıldığında sadece tek kelime söyledi.
B:Kendini kaptırıyorsun ve duygularına hakim olmuyorsun bu da sana hata yaptırıyor. Dikkat et nefes.
Berrağın söyledikleri canımı acıtmıştı, aklımı karıştırmıştı.
Olaylar bitti ve Tahir hiç bir şey olmamış gibi beni arabaya bindirdi. Konağa varana kadar ağzımı bile açmadım. Konuşmamı beklediğinden yol boyunca her dakika yüzüme bakıp durdu. Ama söyleyecek bir şeyim de yoktu. Çıkmaza sokmuştu beni. Kabul etsem ezik duruma düşecektim, hesap sorsam söyleyeceği bir kötü söz çok canımı yakacaktı. Susmayı tercih ettim.
Konağa gelmiştik. Eve girdik ve kimse yoktu. Etrafı inceliyordum. Alışmaya çalışıyordum. Çünkü bu konak artık benim yuvamdı. Yani o zaman geçici olarak yuvam zannediyordum. Mustafa abi ve Tahir bir şeyler konuşmak için yukarıya çıkmışlardı. Berrakla bende masada oturuyorduk.Yol yorgunuyduk. Utanarak mutfakla uğraşan Asiye ablanın yanına yanaştım.
N:Şey.. Asiye abla ayıp olmassa bir şey sorabilir miyim?
A:Sor tabi kuzum.
N:Şey.. Biz Berrakla nerde yatıcaz acaba?
A:He ben onu hazır ettim ablam. Sen kocanın odasında, berrakta misafir odasında yatacak.
N: Neden ben Tahirin odasında?
A:Neden mi? Egı kocanla kalmayacaksın da kiminle kalacaksın. Tövbe yarabbim..