Sonrasında Tahir hiç bir türlü benim bir şey yapmama izin vermedi. Delirmiş gibiydi. Tek yavaş yaptığı şey, gelinliği omzumdan sıyırması oldu. Gelinliğimi çıkardıktan sonra ilk defa beni açık bir şekilde öyle görmüştü. Işık açıktı ve ben öylece Tahirin karşısındaydım..
Nefeslerimizin hızı artmıştı. Elimi Tahirin kemerine doğru uzattım. Kemerini açmaya başladım. Tahir ellerimi geri çekti. Ve dediğim gibi bundan sonrasında hiç bir türlü bir şey yapmama izin vermemişti artık. Benim yapmak istediğimi o yapmıştı ve artık ikimizde çırılçıplaktık. İkimiz de birbirimizi ilk defa böyle görüyordur. Öncesinde ışık kapalıydı ve sadece birbirimizi hissetmiştik. Ve ilkti. Yani duyduğumuz en önemli duygu heyecandı. Şimdi ise birbirimize az da olsa alışmıştık. Ve biliyorduk birbirimizi. Tahir karşımda, ben Tahirin karşısında tek yaptığımız şey yutkunmaktı. Yutkunmadan duramıyordum.Tahirin gözlerinin içine bakarak bir şey yapmasını bekliyordum. Deli gibi istiyordum ama utanç hat safadaydı. Onu arzuladığımı dile getiremiyordum.
Tahire kalsa o an sadece beni izleyebilirdi. Göğüs kafesi hareketli, hızlı hızlı nefes alıyordu. Tam cesaretimi toplayıp istediğimi söyleyecektim ki fırsat vermeden elleriyle boynumu tutarak beni kendine çekti.
O an korktum. Ama dudaklarıma yapıştığı an sanki bütün vücudum hafiflemişti. Allahım nasıl özlemişim! Nasıl sabredebilmişim! Asiye ablanın 1 haftadır bizi birbirimizden uzak tutmasının sebebi buymuş meğer. Şimdi farkettim. O özlem nasıl kurutmuş içimi! Dudakları dudaklarıma değdiğinde o içimdeki ateşe bir damla da olsa su serpmişlerdi sanki. Ama yetmiyordu. O içimdeki harlı ateş çok büyüktü..
Tahirin dudaklarının, dudaklarımdaki hareketleri beni mest ediyordu. Aldığım hazdan olduğum yere bayılabilirdim. Gözlerimiz masumca kapalıydı. İkimizde sanki orada değildik. Bende karşılık vermeye başlayınca Tahir kendine geldi ve dudakları dudaklarımdayken bana doğru adım attı. Bende geriye doğru. Sırtım dönük şekilde geriden geriye yatağa doğru ilerliyordum. Tam yatağa yaklaşmışken Tahir ellerini belime sararak beni aniden kendine çekti!
Tüm tenim tenindeydi. Hani derler ya *tek vücut olmak* diye.. İşte tam da öyleydik. İkimizin teninin sıcaklığı da yakıyordu bizi. Benim vücudumdaki sıcaklık Tahiri, Tahirin yanan teni beni kavuruyordu. Bu beni daha da yükseklere çıkarmıştı.Ellerimle yüzünü tutarak dudaklarımı iyice Tahire yapıştırıyordum. İçimde bitmek bilmeyen bir istek vardı. Sabırsızlık da olabilirdi bu. Tüm gücümle Tahirin dudaklarına bastırıyordum dudaklarımı. Bastırdıkça dudaklarının yumuşaklığını hissediyordum ve bu da daha da hırslanmama sebep oluyordu. Beklenmedik bir hareketle alt dudağımı ısırdı. Tahirin aniden bir hamle yaparak alt dudağımı ısırması canımı yakmıştı. Gözlerimi açmıştım acıdan. Ne kadar yükseklerdeyse, dudağımı çok sert ısırmıştı. Ve farkında değildi.Onunki de ani bir istekti, belliydi. Gözlerimi açtığımda, dudağımı ısırıyordu ve gözlerini sımsıkı kapatmıştı.
Ben dudağımın acısıyla aniden bağırınca, hızlıca kendi yükünü bana vererek üstüme oğru attı kendini. Kendiyle birlikte beni de yatağa itmişti. Tüm tenini tenimde, hatta her zerremde hissediyordum.
Kendini hiç bozmadan tek elini uzatarak komidinin üstündeki tokayı aldı ve saçlarımı hızlıca üstten alelacele topladı. İki elimi de tuttu ve başımın hizasına kaldırdı.
Resmen çaresizce onundum artık. Ellerimi bileklerimden tutmuş, hareket etmeme bile izin vermiyordu. Kafasını boynuma doğru eğdi ve kokladı. O her boynumu kokladığında nefesini içine, ciğerinin en son derinine kadar çekiyordu.
Kokladı, ve aniden emmeye başladı. Tahirin bu hırsı canımı yakıyordu. Çekmişti içine ama bırakmıyordu. Acıdan çıkardığım o ani sesle bıraktı boynumu. Kafasını kaldırdı ve yüzüme derin derin baktı.Burnu burnuma değiyordu. Nefesinin kuvvetini yüzümde hissediyordum.
Biraz soluk aldıktan sonra nefes nefese konuşmaya başladı.T:Acırsa kolumu sık. O an sesini duymayabilirim.