Gömleğimi elleriyle çıkardıktan sonra elini dizlerimin altına aldı ve kendine doğru çekti. Yatağa uzanmıştım. Heyecanım git gide artmıştı. Odadaki nefes seslerimiz kuvvetlenmişti.
Yavaşça üstüme doğru geldi. Dudaklarımdan bir kez daha öperek usulca aşağı doğru iniyordu. Köprücük kemiklerimi koklayarak öptü. Gözlerim kapalıydı.. Biraz duraksadı ve aniden kendini geri çekti.. Nefesi dudaklarımda değildi. Gözlerimi açtım.
Yanağın üstünde dizlerinin üzerinde duruyordu.N:Ne oldu Tahir?
T:Sen korkuyorsun.
N:Hayır korkmuyorum.
Bana inanmadığı yüzünden belliydi. Yattığım yerden kalktım ve boynuna sarıldım.
N:Gerçekten korkmuyorum. Aksine hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
T:Nefes eğer içinde en ufak kuşku varsa..
N:Yok! Dedim sözünü keserek.
Gözlerime uzun uzun baktı. İnanmak istiyordu bana. Ama cesaret edemiyor gibiydi. Benden yana bir korku vardı içinde. Ellerimle okşadım yanaklarını. Ve öpmekten kıpkırmızı olan dudaklarına bir buse kondurdum. Sarılıp ellerimi sırtında gezdirmeye başladım. Gözleri kapanmıştı Tahirin. Artık emindi korkmadığımdan. Sadece 30 saniyedir öpmediği dudaklarıma tekrar hızla yapıştı.
Artık daha da hızlıydı. Sabırsızdı. İki eliyle belimden tutup altına aldı beni. Boynumun kokusunu, nefesini en içine çekerek kokladı.
Gözlerimi kapatmıştım ve hislerim doruktaydı. Beni kucağına aldı. Ellerimle boynuna, ayaklarımla beline sarılmıştım. Beni kucağına alarak ayağa kalktı ve ışığı kapattı.
.
.
.*bip*
.
.
Sabah olmuştu. Kendime gelmeden, gözlerimi açmadan içimdeki mutluluğu hissettim. Gözlerimi açtım ve yanıma baktım. Tahir yoktu. Üstümde kıyafetlerim vardı. Bi dakika?! Yoksa bütün her şey rüyamıydı?! Biz dün Tahirle.. Kesin rüya gördün nefes!? Diyerek vurdum kafama. İçimdeki mutluluk yerini üzüntüye bırakmıştı. Hemen toparladım. Elimi yüzünü yıkadım ve aşağı indim. Tahir de dahil herkes kahvaltıdaydı.N:Günaydın. Afiyet olsun.
Başta Tahir olmak üzere herkes "günaydın" dedi. Ama Tahirin sırtı bana dönüktü.
Tahirin yanına oturdum. Yüzünü görür görmez gördüğüm rüya aklıma geldi. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu utançtan. Tahirin yüzüme bakıp bakıp sırıtıyordu. Asiye abla da bana uzun uzun bakıyordu. *Ne oldu asiye abla* dercesine kafamı salladım.
Ağzını kapatarak güldü ama cevap vermedi. Anlam veremedim.T:Benim bir kaç isim var yenge.
Asiye abla beni işaret etti Tahire dönerek.
T:Hee. Benim isim var karıcım. Bir şey olursa ara.
Yakınlaşarak fısıldadım.
N:Numaran yok ki bende Tahir. Hem zaten telefonum da sende. Ayrıca bana karıcım da deme.
T:"Karıcımm" beni uğurlamiymisın?
Resmen beni sinirlendirmek için yapıyordu. Hem pis pos sırıtıyordu hem de karıcım deyip deyip duruyordu.
N:Uğurlayayım kocacım! Uğurlayayım!
Tahir kapıya doğru yöneldi. Bende koşarak peşinden gittim. Çıktım ve kapıyı arkamızdan kapattım.
N:Bana karıcım diyip diyip durma!
T:Ooo nefes.. Ne bu hareketler? Dün geceden sonra kendine çabuk gelmişsin.
N:Dün gece?...
T:Hatirlamaymisun. Sarhoş da değildin ki. Allah allah. *Dedi gülerek.*
Ne ? Demek gerçekti, rüya değildi!? Nasıl mutlu olmuştum anlatamam.