Tahir kulağıma eğilerek fısıldadı.
T:Yapacağım şey için şimdiden özür dilerum.
Aniden omzumdaki sağ elini çekip, sol eliyle beni döndürüp belimden tutarak kendine çekti ve dudaklarıma yapıştı. Gözlerim açık bakakalmıştım. Tahirin gözleri kapalıydı. İki eli belimde, beni kendine yapıştırarak dudaklarını dudaklarıma doğru bastırıyordu. Kitlenmiştim. O an ne yapacağımı bilemedim. Ellerim iki yanda açık donakalmıştım. Ama hislerim açıktı.
Dudaklarının sıcaklığını ve yumuşaklığını hissediyordum. Daha fazla ileri gitmez diye düşünürken aniden bir hamle daha yaparak sola yatırmış olduğu kafasını sağ tarafa yatırdı. Ve resmen öpmekle öpüşmenin farklı şeyler olduğunu öğretmişti bana. İlk hamlesi öpmekti evet. Ama öperken dudaklarını oynatarak kafasını hareket ettirmesi başka bir duygu kazandırıyor insana. Işte bu tam olarak öpüşmek.
Ama ben Tahirin bana kazandırdığı o büyülü anı bozarak aniden onu ittim. Ve yapmam gerekeni, tokat atmayı seçtim.
Tahir de şaşırmıştı. Belli ki benim oyununa devam edeceğimi sanmıştı. E öyle de oldu zaten..
N:Tahir ne yapıyorsun ailenin yanında!
Tahirin beni öptüğünde ki şaşkınlığımı şuan Tahirin ta kendisi yaşıyordu. Hatta bir tek o değil evdeki herkes olaya anlam vermeye çalışıyordu. Tahir beni öptüğünde arkamda istemesem de duyduğum tek ses "uuuuu" oldu. E bende zamanla öğrendim tabi Asiye ablanın bu hallerini..
Tokat attıktan sonra toparlamaya çalıştım olayı. Tahir bana bir iyilik yapıp babamdan saklamıştı. Bende ne kadar saçma olsa da kısa sürer diye düşünerek oyuna devam etmeye karar verdim.
N:Ailen burda kocacım. Ayıp değil mı? Kusura bakmayın lütfen tabi siz Tahiri daha iyi tanıyorsunuzdur. Böyle ani şeyleri olabiliyor değil mi?
Herkes anlamsızca bana bakıyordu. Tahir bile. Kolumla Tahiri dürttüm. Ve fısıldadım.
N:Daha ne kadar toparlamaya çalışacağım. Yardım edecek misin yoksa açıklayayım mı gerçeği!
Şaşkınca kafasını sallayabildi sadece.
T: Inandın mı şimdi abi! Nefes benim karım!
Mustafa abinin derin derin sinirli nefes alması beni korkutuyordu. Elinden gelse Tahiri vururdu bence o sinirle. Onu az da olsa dindiren, Tahirin yengesi Asiye abla oldu.
A:Mıstafam! Tamam işte etmişler bi hata ama olan olmuş dimi.. dedi korkarak.
M:Ben bunu unutmam Tahir! Unutturmam! Şimdi madem evlendin, topliysın eşyalarını, aliysin karını memleketine geri döniysın. Bu konuyu da orda halledecuk!
T: Beni memleketimden eden sensin! Karadenizi bırakmamın en büyük sebebi sensin abi. Sen önce bunu unutma!
Mustafa abi aniden Tahirin kolundan tutarak yanımdan çekip dışarı götürdü. Bizde berrakla, asiye abla ve yangazlarla birbirimize boş boş bakıyorduk. Asiye abla gülümseyerek yanıma geldi.
A: Egı Tahir seni nası öptü öyle! Tam dizilerdeki gibi!
N:Şey..
A:Tamam tamam utanma. Hem ben sizin evli olmadığınızı biliyrım. Ne parmağınızda yüzük var ne de sizde evli tipi. Sen gel otur bakalım nefes. Anlat bana her şeyi.
Elimden tutup koltuğa oturttu beni.
N:Anlatacak bir şey yok ki..
A:E sen tanimiysın tabi beni. Ama korkma ben Mustafaya bisey belli etmeyecim. Söz..