Aşağı indik. Asiye ablayla Berrak yemek yapıyorlardı.
B:Nefees! Sonunda geldin ya! Asiye abla canımı okudu. Bi dakika.. Senin neyin var?
A:Egı noldi! Betin benzin atmuş.
N:Bir şey yok ya. Midem bulanıyor sadece.
T:Yenge bir şey söyle şuna. Üşütmüşsündür hastaneye gidelum diyirım gelmiyi.
A:Ula siz got gafamisunuz! Ne üşütmesu gız hamile demek ki hamile !
T,B,N:Ne?!
A:Hamile tabi!
.
Hamile? Hamile olmak? Ben? Çocuğum mu olacak yani? Tahirden? Tahirle benim çocuğum? Tahirden bir parca benim karnımda mı şimdi?
Asiye ablanın söylediğine başta Tahir olmak üzere hepimiz şaşırmıştık. Berrak hemen bu durumu benimsedi.
B:Yaa! Ben şimdi teyze mi oluyorum!?
A:Teyze olmiysın kuvala, yenge oliysın. Sevunme hemen yeni bir şey değil yani..
Bu durumda bile didişiyorlardı. Hamile olma ihtimalim bütün dengemi bozmuştu.
Tahir gözlerini fal taşı gibi açmış, bana bakakalmıştı. Şaşkınlığını gizleyemiyordu. Zorlanarak yutkundu.T:Yenge. Emin misin. Şimdi ben.. Ben baba mı..
A:Hee paşam hee! Baba oliysın tabi ya.
Asiye abla Tahirin aklına sokmuştu bir kere. Ama benim içimde başka bir duygu vardı. Sevinmedim değil tabi ama.. Bilmiyorum. Tarif edemiyorum bu duyguyu. Sanki iyi bir şey zannediyoruz da aslında kötü bir şeymiş gibime geliyordu. Hiç sesimi çıkartmadım. Hala şaşkındım. Içerden yangazlar geldi.
Y.M: Noliy! Ne bu sessuzluk? Yenge? Iyi misun?
A:Abicuğun baba oliy yangaz!
Y.M: Şaka ediysinız..
Tahir şaşkınlıkla konuşuyordu.
T:He. Baba oliymişim öyle diyiler.
Yangaz bunu duyar duymaz Tahiri kucakladı ve havaya kaldırmaya çalıştı. Arkasından da Fatih geldi.
F:Kim baba oliy ula! Tahir abim mi!?
B:Evet kocacım. Ilk bebek geliyor.
F:Ulaaa!!!
Yangazlar iki koldan tutup Tahiri havaya fırlatıyorlardı. Bebek haberi konağı şenlendirmişti. Ama benim içimdeki tarifsiz his gitmiyordu. Karmakarışık ve anlamsızdı. Asiye abla mutlulukla oturduğum yerde sımsıkı sarıldı bana. Hemen Tahire dönüp...
A:De hayde sevincinizi haberden sonra gösterursunuz! Tahir! Al garunu hayde hastaneye hayde!
T:Hı hı!
Tahir sevinçle ve heyecanla alnımdan öptü ve elimden tuttuğu gibi hastaneye götürdü. İstenilen tahlilleri yaptırdık. Doktorun sonuçlara bakmasını bekliyorduk.
Hastanede sıra beklerken Tahir yerinde duramıyordu. Koridoru başından başına turlayıp duruyordu. Ne olur ne olmaz diye Tahirin aklındaki düşünceleri silmeye çalışıyordum.
N:Tahir bi oturur musun artık?
T:Duramayrum ki Nefes. Duramayrum! Hem bu doktor niye çağırmadı ki bizi? Bi tahlile bakmak bu kadar sürer mi?
Kolundan tutup yanıma oturttum.
T:Sen iyi misin nefes? Ne bu suratının hali?
N:Tahir.. Pek umutlanmasak mı acaba?