BÖLÜM 23

7K 224 5
                                    

Hemen suyu hazırladım ve Tahirin üstünü indirdim. Tamamen soyduktan sonra suyun altına girdi. Su yaralarına değdiğinde canı yanıyordu. Canının yanmaması için suyu biraz kıstım. Dayanamadım ve arkasına geçtim. Ben de suyun altıdaydım. Yaralarını nazikçe okşadım. Ve yüzümü sırtına yaklaştırdım. Gözlerimi kapattım ve yaralarından nazikçe öptüm.  Tahir ellerini fayansa dayamıştı. Öptüğümü hissettiğinde gözlerini kapatmıştı.
Alnımı sırtına dayadım.

N:Sana söz veriyorum. Bu yaraları kendi ellerimle sarıcam ve bir daha asla açılmasına izin vermicem..

Tahirin duşunu aldırdıkktan sonra kendi ellerimle üstünü giydirip yatırdım. Tahir gerçekten yorgun ve bitkindi. Ben de üstümü değiştirip hemen odadan çıkıp aşağı indim. Asiye abla masada oturmuş düşünceli bir şekilde oturuyordu. Istemeden de olsa kalbini kırmıştım onun. Özür dilemem gerektiğini biliyordum. Ben mutfağa girdiğimde beni farketti. Ve birden ayağa kalktı.

A:Nefes! Tahir nasıl oldu?

Pişmandım. Asiye ablanin hiç bir suçu yokken kırmıştım onu. Ama o hala bizi düşünüyordu. Hemen yanına yaklaştım ve yanında ki sandalyeye oturdum. Gözlerinin içine pişmanlıkla baktım.

N:Özür dilerim.

Tekrar sandalyesine oturdu. Şaşırmıştı.

A:Ne için guzum?

N:Dün gece sinirle sert çıkıştım sana. Kalbini kırdım. İstemeden oldu Asiye abla nolur kusuruma bakma. Seni kırmak en son isteyeceğim şey.

Hafif bir tebessüm ederek başımı okşadı.

A:Nefesim benum.. Sen bunları düşünme. O an ben de senin yerinde olsam benumde gözüm bir şey görmezdu.

Hemen kaşlarını çattı.

A:Hem ben öyle bir şey hatırlamiyrım ki sen neyden bahsediysın?

Güldüm. Kalbinin güzelliğini bir kere daha ispatlamıştı bana. Kollarımı açıp "Asiye Ablam" diyerek sarıldım. Sonra birden kendimi geri çektim ve merakla sordum.

N:Sen niye böyle düşüncelisin Asiye abla? Muratla Mustafa abi gelmediler mi hala?

A:Yok geldiler. Geldiler de..

N:Geldiler de..??

Asiye abla tekrar masaya dönüp ellerini masaya bıraktı. Derin bir iç çekti.

A:Tahir söyledi mi sağa bilmiyrım ama Mustafa Muratun gitmesune izin vermiş.

N:Ne? Gerçekten mi? Mankenlik mi yapacak yani?

A:Egı yok! Allah'tan mankenlik yapmayacak.. Konuşup anlaşmışlar. Biraz kafasını dinleyecekmiş. Sonrada Mustafayla Tahir kendi işini kurması için yardum edeceklermiş.

N:Ne güzel işte. Bak gitsin kafasını dinlesin gelsin sonrada tertemiz işinin başına geçsin. Kimsenin de kalbi kırılmaz hem. De... Bunun neyine üzülüyorsun ki ablam?

A:Öyle deme Nefes.. Murat başka yerlere gidince gelmez diye korkiyrım. Yangazlar Mustafamla bağa emanet. Gaynanamın emaneti. Benden öncede Gayınbabamın Mustafama emanetiydi. Bişey olur, başına bisey delir diye korkiyrım.

Asiye ablanın haline üzülmüştüm. Kendi kanından olmasalarda yangazları kardeşiymiş gibi koruyup kolluyordu. Onlar için üzülüp, onlarla seviniyordu. Fatih evlenmişti. Bir tek Murat kalmıştı ve bütün ilgisi son zamanlarda Muratın üstündeydi. Bir de Murat giderse yalnız hissedecekti kendini. Zaten Berrağa sinirinin tek sebebi de Fatihin ondan uzaklaşmasıydı.

Asiye ablanin ellerinden tuttum.

N:Ablam benim.. Üzülme. Korkma da. Hem emin ol o sadece kafasını dinleyip geri gelecek. O bırakmaz ki sizi.

SEVDAYI ANLAT | 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin