*HALVET* SÜRPRIZ KISA BÖLÜM

9K 263 16
                                    

T:Bu koku..

Kendini geri çekip yüzüme baktı.

T:Bu koku için 5 yıl nasıl sabretmişim ben? O koskoca 5 yıl nasıl geçmiş kokun olmadan?

Ellerimi Tahirin yanaklarına yasladım. Sakallarında gezdirdim parmaklarımı. Ikimizinde gözlerinde ki yaş bitmek bilmiyordu.

N:Nasıl özledim seni.. Saçlarının her bir telini. Teninin her bir zerresini.. Nasıl açım sana bir bilsen..

T:Susadım dudaklarına nefes. İçeyim mi bir yudum su?

N:Kana kana..

Tahiri bekleyemeden ben bir yudum almıştım dudaklarından. Çöllerden çıkıp bir yudum suya hasretmiş gibi kana kana içmek istiyordum. Dudaklarımın arasında dudaklarını hissetmek.. Ah nasıl bir duygu bu.. Tarif edebileceğim bir cümle yok mu?
Dudaklarından dilime geçen o tat.. Dudaklarının yumuşaklığı.. O pürüzsüzlük.. Dişlerimin arasına alıp sıkmamak için zor tutuyordum kendimi. Bir elim ensesinde bir elim saçlarında geziniyordu. Her zerresi her zerremle bütünleşsin istiyordum. Gömleğime elini attığında tenime değen elleri tüylerimi ürpertiyordu. Iki göğsümün arasına değdiğinde ıstemsizce titredim. O ise bunu farketmiş olacak ki beni belimden tutup kendine daha çok yapıştırdı. Bir bütündük şimdi. Doya doya bal iciyorduk sanki dudaklarınızdan. Gömleğimi çıkardığında tamı tamına 5 yıl sonra açılmıştım Tahire. Benim de içimdeki hasret tetikliyordu beni. Gömleğinin düğmelerini açtım usulca. Tahir dudaklarını benden çekmiş, gözleriyle dudaklarıma kilitlenmişti. Tüm sakinliğiyle karşımda gömleğini çıkarmamı bekliyordu. Gömleğini çıkarırken bir yandan da konuşuyordum. Benim sözümün bittigi an o lafa giriyordu. Bu ise içimizdeki hırçınlığı ortaya çıkarıyordu.

N:Ben seninim.

T:Sen benimsin.

N:Bir tek sana aitim.

T:Bir tek bana aitsin.

N:Sende sadece benimsin.

T:Bu Tahir bir tek senin.

N:Tenimde sadece sen gezindin.

T:Tenime senden başka kimse deymedi.

N:Tenin de sadece benim değil mi?

T:Sadece senin.

Sözünü bitirdiği an yapıştım tekrar dudaklarına. Bu sefer daha da hırçındım. Tahir ise benden de hırçın. O koskoca 5 yılın özlemi vardı içimizde çünkü. Tenimiz birbirine hasretti. Dayanacak gücümüz kalmamıştı. Tahir dudaklarını çekmeden iki kolunun arasına aldı ve beni kendine iyice yapıştırdı. Teninin sıcaklığı tenime geçiyordu. Elini sırtıma atıp sütyen kopçasını bir hamlede çıkardı. Ben ona yapışık halde dururken elini omuzlarıma atıp sütyen askısını omuzlarımdan sıyırdı. Kendini dudakları hariç geri çektiğinde ise sütyen yer çekimine meydan okuyamadan yeri boylamıştı. Tekrar kendine yapıştırdığında bu sefer Tahirin ısısını göğüslerimde hissetmek beni doruklara çıkarmaya yetmişti bile. Göğüslerim onun koynuna değdiğinde ikimizde ürpermiştik. Elini tekrar sırtıma atıp tenimde ellerini gezdirerek kalçama doğru indi. Gözlerimiz kapalı birbirimizi hissederek huzurun kollarına bırakmıştık kendimizi. Gözlerini açmadan konuştu.

T:Senin sadece bir anı olarak kalma ihtimalin bile içimi nasıl yakıyordu..

Pantolonumu usulca eğilmeden indirdi. Düğmesini açmasıyla pantolon yeri boylamıştı bile. Ayaklarımı pantolondan çıkarttıktan sonra sıra Tahirin pantolonuna gelmişti. Bir çırpıda boxerıyla birlikte onu da çıkartmıştım. Boynuma eğilip kokumdan bir parça daha alırken o anki uyuşmuşlukla konuşmaya çalıştım.

N:Ben seni en derinlerimde hissetmek istiyorum Tahir.

Kafasını kaldırdığında kokumun ona verdiği huzurla gözleri mayhoş bir şekilde bana bakarak konuştu.

T:İstiyor musun gerçekten? Benim kadar istiyor musun Nefes?

Der demez cevap vermemi bile beklemeden ellerini belime atıp havaya kaldırdı beni. Zorlanmıyordu bile. Ben havada o aydınlık yatağa ilerlerken sanki o yatak beyaz ışıklarla beni bekliyordu. Elleriyle beni havada taşıyarak yatağa uzandırdı. Yatağın soğukluğu ürpertmişti beni. Ama Tahir üstümde yerini aldığında vücudunun sıcaklığı içimi bile ısıtmıştı. İkimizin teni de yanıyordu sanki. Tahir dizlerinin üstünde durmuş tüm bedenimi uzunca izliyordu.

T:Nasıl hasretim.. Bu tene dokunmaya kıyamıyorum ki..

Masumca gülümseyerek açtım kollarımı. Tahir tereddüt etmeden üstümdeki yerini almıştı. Yerini aldığında bacak aramda hissettiğim erkekliği, duygularımı ansızın içime batmıştı. O kadar yoğundu ki..
O duygularla dişlediğim dudağımı giren Tahir yine eski Tahire dönmüştü. Hırçın, sabırsız Tahire..
Hızlıca başını göğsüme gömüp ardarda öptü. Dudaklarını tenimde hissetmek tarifsizdi. Tahir başını göğsüme gömmüş işini görürken ben ise kafamı iyice yatağa bastırmış, ellerimle yatağı sıkıyordum. Çıkardığım sesler ise cabası.. Bu sesler ise Tahir de bardağı taşıran son damla olmuştu belli ki. Hızla kadınlığıma yöneldi ve kafasını gömüp, dudaklarını deydirmesiyle inlemelerimi daha da arttırdı.

N:Tahir! Ta-hir! Ah! Gücüm kalmadı artık ! Ah! Hadi!

Tahirin canına minnet tabi. Direk kafasını kaldırıp yüzüme yaklaştı ve uzunca dudaklarımda gezdirdi bu sefer dudaklarını. Ve ansızın içimde Tahiri hissetmemle istemeden basmıştım çığlığı. Tahirin dudakları dudaklarımda, inlemelerimi hissediyordu. Sesim, nefesim ağzında yayılıyor, dışarıya çıkan ses ise boğuk bir ses olarak kalıyordu. Tahir yavaş başlamıştı ama çok beklemeden hızlanmıştı. Ama bu ikimizin de açlığını dindirmeye yetmiyordu. Ikimizde nefes nefese kalmıştık bile. Tahir son sûrat hızla gelgitlere devam ederken konuştu.

T:Olmuyor! Yetmiyor!

N:Yetmiyor! Doyamıyorum!

Tahir aldığı hızla insanlıktan çıkmış gibiydi. Ama ikimizde de güç kalmamıştı. Sonunda ikimiz de birbirimize karışmıştık. Tahir soluk soluğa durduğunda içimden çıkmadan kendini üstüme bıraktı.
Ellerimle yüzünü tuttum ve nefes nefese masum bir öpücük kondurdum dudaklarına. Ve yorgunlukla kafamı tekrar yatağa bıraktım.

Yine huzurun boşluğuna düşmüştüm. Ben mutluluktan bayılacak gibiyken Tahir içimden çıkmadan yüzünü yüzüme yasladı ve fısıldadı.

T:Bu susuzluk bende hiç bitmeyecek. Bu açlık hiç bitmeyecek..

SEVDAYI ANLAT | 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin