Tahirin sırtındaki, yüzündeki yaralar ve dudağımda hissettiğim yarası çıkmıyordu aklımdan. Sırtımı duvara yaslayıp ağlamaya başladım. Tahirin sesimi duymaması için ağzımı tüm gücümle kapattım. Içimde birikiyordu sanki gözyaşlarım.
Toparlanmam lazımdı. En önemlisi Tahirin yaralarını sarmam lazımdı. Hatta abisinden onu uzaklaştırmak lazımdı. Hemen toparlandım, banyodan çıktım ve Tahirin karışısında dikildim. Gözlerimdeki kırmızılığı farketmişti.
T:Ağladın mı sen?
N:Tahir!
T:Ne oldu Nefes? Neden ağlaysun?
N:Gidelim mi buralardan?
T:Ne?
N:Gidelim burdan.
Tahir oturduğu yerden kalkıp karşımda dikildi. Elleriyle yüzümü tuttu.
T:Nefes. Biraz sakin olur musun?
N:Tahir.. Bak abin sana neler yaptı. Bak ne haldesin. Sırtın, ellerin, yüzün..
T:Nefes!
Diyerek sözümü kesti. Elleriyle omzundan tutup yatağa oturttu. Başını öne eğdi ve zorlanarak konuşmaya başladı.
T:Nefes.. Abim değildi.
Şaşırmıştım. Ne demek abisi değildi?
N: Nasıl? Bu yaraları açan abin değil mi şimdi?
T:Hayır.. Değil.
Başını yerden kaldırmıyordu hala. Içimi kuşkulandırıyordu. Korkuyordum artık. Tahiri kim bu hale getirebilirdi ki?
N:Ne demek abin değil? Tahir o zaman kim yaptı bunu sana?!
Yutkundu. Derin derin nefes alıp gözlerini sımsıkı kapattı ve istemeyerek söyledi.
T:Baban.
Zaman durmuş, dünya donmuyordu sanki. Yüzümde bir donukluk. Gözlerim Tahirin yüzünü seçmeye çalışıyordu. Kaşlarımı çatmış, bu söylediğinden vazgeçmesini beklercesine bakıyordum. Zorlukla yutkunup..
N:Babam.. Benim babam?..
T:Hı hı..
Başını hala yerden kaldırmamakta ısrarlıydı. Beynime sanki bir balyozla vurmuşlar da nevrim dönmüş gibiydi. Tepki veremiyordum. Ellerim dizlerimde yaşadığım o korku ve ağır suçlulukla üstümdeki pijamamı sıkıyordum. Nefesim yavaşlamış, gözlerim koyulaşmıştı.
Birazca zaman geçince, ilk şoku atlatıp sordum.
N:Babam.. Babam bizi.. nerden bulmuş?
T:Bilmiyorum.
Tahir hemen başını kaldırıp beni sakinleştirmeye çalıştı.
T:Ama bak sakın korkma tamam mı! Sakın! Zaten..
N:Zaten?
T:Evlendiğimizi duyunca bıraktı. Yani işkence etmeyi.. Bundan sonra karşına çıkmayacak tamam mı? Korkma sakın.
N:Sana işkence etti?..
Söylediğine pişman olurcasına bir sima takındı yüzüne.
T:Bak unut bunları. Tamam mı?
Tahirin yüzüne baktığımda yaralarına göz gezdirdim. Yaralarına baktıkça utanıyordum kendimden. Hiç bir şey söylemeden tekrar banyoya koştum. Tahirin yanında olmadan, yüzüne bakmadan durabileceğim tek yer orasıydı çünkü. Tahirin sesimi duymaması için suyu sonuna kadar açtım ve bu sefer kendimi tutmadan ağladım.
Her yerimi parçalamak istiyordum. Bu olanlar sadece benim yüzümdendi. Sadece benim. Tahirin o işkenceyi görürken çektiği acıyı düşündükçe kendi canımı acıtmak istiyordum. Ağlıyordum hıçkıra hıçkıra. Ellerimle kafama kafama vurup "tek suçlu sensin, o yaraları sen açtın" diyerek konuşuyordum kendi kendime. Üstümü parçalamaya çalıştım. Kendime olan sinirim bitmek bilmiyordu. Yer yarılsaydı da içine girseydim keşke diye düşünüyordum.