Tahir doğrulup hızlıca bana döndü. Döner dönmez donup kaldı. Gözleri pörtleyecekti şaşkınlıktan.
T:Ula nefes.. Bu nee..
Utana sıkıla o geceliklerden bir tanesini giymiştim. Ellerim önde birleşmiş, kafamı eğmiş Tahirin karşısında bekliyordum.
Tahir hala donuk bir şekilde bana bakıyordu. Şimdiye kadar onun karşısına gecelikle çıkmamıştım. Bana kalsa hiç böyle bir şey yapmayacaktım da. Ama belli ki Tahirin dudakları düğümlenmişti. Tahir şaşkınlıkla bir ıslık patlattı. Tahirden böyle bir şeyi asla beklemezdim.
N:Terbiyesizsin Tahir.
T:Uf.. Yaktın be kızım.
Tahirin bu lafları beni daha çok utandırıyordu. Anî bir hareketle oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi. Alt dudağını ısırarak, arsızca gözleriyle önce gözlerime, dudaklarıma, boynuma, göğüslerime, karnıma sonrada bacaklarıma baktı. Gözleri koyulaşmıştı. Nefesi hızlanmıştı.
T:Nefes.. Ç-Çok güzelsin.
N:Tahir söyleme öyle utanıyorum.
T:Utanma güzelim. Utanılacak bir şey yok. Kocanım da ben senin.
N:Olsun..
Derin bir iç çekerek bana daha çok yaklaştı. Kafamı kaldırıp yüzüne bakmaya çalıştım, o da kafasını eğerek bana.. Elleriyle yüzümü nazikçe tutup baş parmağını yanağımda gezdirdi. Gözleri gözlerime kilitlenmişti. Sessizlik hakimdi. Ardından gözlerini dudaklarıma çekti. Uzunca dudaklarımı ısırmamı izledi. En sonunda dayanamayıp bastırdı dudaklarını dudaklarıma. Gözlerimi kapatmış, -en çok sevdiğim şeyi- dudaklarının yumuşaklığını hissetmek için tüm dikkatimi dudaklarına vermiştim. Dudaklarının dudaklarımda hareket etmesi benim mayhoşlaşmama neden oluyordu. Bende karşılık vermeye başlayınca Tahir yüzümdeki ellerinin birini belime, birini boynuma koyup daha tutkulu ve yoğun öpmeye başladı. Bende ellerimi yüzüne yerleştirdim ve daha sert öpmesini istedim. Tahir bu sefer sakin davranmaya kararlıydı.
Yavaşça ellerini çekip omzuma yerleştirdi ve geceliğin askılarını omzumdan sıyırarak yere düşmesini sağladı. Dudaklarını dudaklarımdan çekip saten geceliğin üstümden kayışını izledi. Geceliği yerde görünce gözlerini arsızca üstümde gezdirdi. Sadece üstumde siyah iç çamaşırlarım vardı ve utanıyordum. Bildiğim Tahirin direk dayanamayıp icraate geçeceğini düşünürken o omzuma uzunca bir öpücük kondurmayı seçti.Kıkırdadım. Hemen kaşlarını çatıp merakla bana baktı.
T:Ula şu ânı niye bozaysun?
N:Tahir.. Şaşırtıyorsun beni. Normalde böyle sakin olmazdın?
Arsızca gülümsedi.
T:Ânın tadını çıkariyrım nefes.. Baktın mı hiç kendine sen? Nasıl güzelsin bir bilsen..
Utanarak gülümsedim ve dudağına bir öpücük kondurdum.
T:Yakaysun beni Nefes. Kül ediysın.
Boynuma eğilip kokumu ciğerlerinin en derinine kadar çekti. Gözlerimi kapattım, ve boynuma değen nefesini hissettim. Nefesi o kadar kuvvetliydi ki sesini bile duyabiliyordum. Boynumu koklarken elini belime atıp sütyenimin kopçasını çıkardı ve geri çekilerek sütyeni üstümden çekti. Utançla ellerimi göğsümün üzerine koydum. Elini belime atarak beni sertçe kendine çekti. Dudağını alnıma dayayarak saçımı derince kokladı. Ve kısık sesle konuştu.
T:Utanma be nefesim. İzin ver de keşfedeyim seni artık.
Kekeleyerek konuşabilmiştim.
N:E-Elimde değil ki. İstemeden oluyor.
Alnını alnıma dayayıp burnunu burnumun üstünde gezdirdi. Ve sırtımı yatağa döndürdü. Gögüslerimdeki ellerimi çekti. Ve tek elini belime koyarak usulca beni yatağa doğru eğdirdi. Üstümde doğruldu ve gözlerini gözlerimden ayırmadan üstündekileri çıkardı.
Tekrar üstüme doğru eğildi. Ve elini karnımda hissettim. Yavaş yavaş yukarı doğru çıkıyordu. Avuçlarını dolduran göğsümü tuttuğunda kulağıma eğildi ve fısıldadı..
T:Hazır mısın?