Marketin içinde sığır gibi koşuyorduk.
Etrafa bakınıp "Merve!" diye bağırırken Esen en son "Nihallerin yanına gidelim, onları da kaybetmeyelim sonra." dedi ve Nihal'i aradık. Telefon açıldığında Nihal "Abi yok hiçbir yerde, nasıl kaybolur bu kız?" deyince "Kasaların orda buluşalım birlikte ararız." dedim. Telefonu kapatıp kasaya doğru yürürken görüş açıma Merve girdi. Büyük bir kahkaha kopartarak "Merve?!" diye bağırdım. Nihal ve Eylül de Merve'nin bulunduğu yere geldiğinde herkes gülmeye başladı.
Eylül gülmesinin arasından "Merve, ben dört yaşımda annemi kaybettiğimde kasada gelip beklerdim. Sen kaç yaşındasın Allah aşkına?" dediğinde Esen "Bir daha kaybolursanız sizi en son gördüğüm yerde bekleyin. Çok korktum be!" dedi. Aldıklarımızı kasiyere verirken "Kayıp çorap mıyız biz Esen? En son gördüğün yeri nerden bilelim?" diye sordum. Esen gözlerini devirirken kasiyer çoktan aldıklarımızın barkodlarını okutmuştu. Parayı ödeyip marketten çıktığımızda filmin başlamasına az kalmıştı. Yiyecekleri çantamıza koyup koştura koştura sinema salonuna çıktık.
Filmin oynatılacağı salona girdiğimizde çok kalabalık olduğunu fark ettim. Nihal'e "Oha burası çok kalabalık. Koltuklarımız nerde?" diye sorduğumda "En önden üçüncü sıra." diyerek beni cevapladı. Önden?! Hem de üçüncü sıra?! Boynum mu kopsun benim? Gözlerimi kocaman açarak "Felçli Ali Rıza Bey gibi mi hayatıma devam etmemi istiyorsunuz?" dediğimde de Eylül "Kanka ne yapalım, arka koltukları erkenden kapmış şerefsizler." diyerek beni yanıtladı. O sırada arkadan bir ses "Hoop, yavaş gel güzelim." dedi. Hepimiz o yöne baktığımızda Umut'un yanında gördüğüm arkadaşlarından biri Eylül'e göz kırpıyordu.
Eylül sinirden neredeyse moraracakken "Sen kime güzelim diyorsun lan?! Piç!" diye bağırdı. Yukarıdaki koltuklara yönelmiş olan Can arkadaşına dönüp kaşlarını çattı. Çocuk tam ağzını açıp bir şey diyeceği sırada Umut salona girerek "Ne oluyor burda?!" dedi. Eylül daha çok sinirlenerek "Al, geldi süper kahramanımız da! Şu arkadaşına sahip çık!" diye bağırdığında Can "Kızım ilk sen bulaştın." dedi. Merve tepkisiz bir şekilde Can'a bakarken "Kızım dediğin kişilere dikkat et istersen." dedi ve hemen ardından Nihal Can'a "Sen hayırdır ya?! Biz karışıyor muyuz olaya? Sende karışma." dedi.
İçime derin bir nefes çektikten sonra "Tamam, dağılın konu uzamadan!" dedim. Adını hâlâ bilmediğim çocuk "Eylülcüğüm bana 'Piç' dediği için özür dilerse uzatmam." dedi. Bu Eylül'ün adını nerden biliyor kız? Şimdi ben sana gösteririm özürü! Sinirle tam ağzımı açtığımda Esen kolumu cimcirerek "Geç koltuğuna." dedi ve beni koltuğa yönlendirdi. Merve de benimle koltuğumuza doğru giderken arkasında Esen'in olduğunu fark ettim. Eylül sinirle çocuğa bir adım attıktan sonra "Özür dilemeyeceğim, pezevenk!" dedi sakin ama tehditkar bir şekilde.
Nihal gözlerini Eylül'e çevirip mırıldanarak "Ona 'Pezevenk' diyemezsin! Çünkü sizin pezevenginiz benim!" dedi. Nihal'e öyle dememiz aramızda bir şakaydı ve her sözü geçtiğinde kahkahalarla gülerdik ama şimdi gergin bir ortamdı. Eylül'ün de lakabı vardı. Ona sinek diyoruz çünkü okulun kapşonlusunun şapkasını kafasına geçirip iplerini sıktığında tam bir sineğe benziyordu. Çocuk yüzünü değişik bir ifadeye sokarken "Abi yürüyün gidelim, biri değil hepsi deli bunların! Hepsi!" dedi.
Can gülerek çocukla üst koltuklara çıkarken Umut da Eylüllere dönerek "Onun adına özür dilerim." dedi. Eylül göz devirerek bizim bulunduğumuz koltuklara doğru ilerlerken Nihal de onu takip etti. Umut mahcup bir şekilde bana bakınca 'Boşver' dercesine omuz silktim. Umut da arkadaşlarının yanına gidince arka koltuklardan bir erkek sesi "Film izlemiş kadar oldum, hadi eve gidelim abi." dediğinde kimin dediğini bilmesem de arka koltuklara ters bir bakış attım. Işıklar kapandığında yanımda oturan Esen "Filmde konuşmayın Nihal." dedi. Çünkü Nihal ve Eylül korku filminde korktukları yerde korkularını gidermek için saçma sapan şeyler hakkında konuşuyorlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz
HumorBirbirlerinin kardeşi gibi olan, mutsuzken bile birbirlerini güldürebilen, kavga etseler de iki dakika sonra unutan beş kız. İşte bu hikaye onlara ait. ×××××××××××××××××××× Beşimiz aynı anda sarıldığımızda "Ne olursa olsun ayrılmak yok." d...