Yapacağım konuşma için boğazımı temizleyip yerimde dikleştim.
Fikrimi sunmadan önce Emre'ye "Yalnız Esen'in iki tane abisi olduğundan haberin var değil mi?" diye sordum. Bulut sırıtarak "Allah kolaylık versin kardeşim." dedi ve kahverengi saçlarını geriye doğru düzeltti. Ben Emre'den cevap beklerken Burak "Anlatacaksan anlat. Canım sıkıldı benim." dediğinde "Aman sana çok meraklıydım." dedim.
İçime derince bir nefes çektikten sonra "Yarın Esen'i ve kızları alıp okulun yanındaki parka gideceğiz ve bir banka oturacağız. Ben kızlarla bir bahane uydurup banktan kalkacağım ve o sırada sen geleceksin. Bir kitaptaki repliği okuyarak onu etkileyebilirsin. Hani Esen kitapları çok seviyor ya o yüzden. Sonra da kalem ve boş bir defter çıkartıp ona vereceksin. Yalnız defter seçimini iyi yapman lazım. Esen defterlere de bayılır. Sonra o sana boş boş bakarken sen de ona 'O kitaplarda okuduğun aşk hikayelerini boş ver, biz kendi hikayemizi yazalım.' diyeceksin ve mutlu son." dedim son kelimeyi uzatarak.
Bulut gülerek "Bu anlattığına bakılırsa Esen'in tek sevmediği şey Emre galiba." dediğinde Emre ona kötü kötü baktı. Gözlerimi Burak'a çevirdiğimde yüzünü buruşturarak bana baktığını gördüm. Tek kaşımı kaldırarak "Hadi ya, o kadar kötü değildi." dediğimde Burak "Hayatımda böyle berbat teklif görmedim. Bir de 'Annene sor damat lazım mı?' deseydi." dedi. Düşünürken çenemdeki gamzemi çıkartıp içine parmağımı soktuğumda aklıma gelen ikinci planla gülümsedim.
Emre'ye dönüp "Bence bu dediğimi yapalım, baktık eğer Esen beğenmedi ikinci planı uygulayalım. İkinci planı şimdi anlatıyorum. Muhtemelen Esen aç olacak, ona hamburger tarzı bir şey alıp verirken de 'Yemek arkadaşım olur musun?' diye sorabilirsin. Esen bunu asla reddetmez." dedim. Emre yerinde dikleşirken "Yarın değilde başka zaman yapsak, haftaya mesela. Ya da haftaya değil de ondan sonraki hafta. Ama o zaman da sınav haftası. O zaman sınav haftasından sonra yapalım." dediğinde gözlerimi kocaman açarak "Saçma sapan konuşma. Sınav haftasının bitmesine bir ay var." dedim.
Burak sıkkınca nefes vererek "Yapın işte yarın." dedi. Bulut da onu onayladığında bende "Zaten sevgisini söylemeyi erteleyenler kaybediyor hep." dedim. Burak yüzünü buruşturarak "Böyle şeyleri seninle konuşmak garip geliyor. Nerden öğreniyorsun sen bunları?" deyince iki elimle de yanaklarını sıkarak "Herkes sen gibi odun mu Burkii! Dizilerde, filmlerde, kitaplarda öğreniyorum." dedim. Burak gözlerini abartılı bir şekilde devirirken sınıfa Selim girdi. Kahverengi gözlerini etrafta gezdirirken bende takılı kaldı ve "Buse, Nihal bugün niye gelmedi?" diye sordu. Anam, bu mal kız sevgilisine mesaj atmıyor mu? Unutmuştur kesin.
Ellerimi Burak'ın yanağından çekerken "Doktora gitti, sana mesaj atmadı mı?" dediğimde kaşlarını çatarak "Hayır. O arkadaşına sorar mısın üç gündür niye mesaj atmadığını?" dedi. Telefonumu çıkartınca "Unutmuştur o. Yazar şimdi. Bana bile görüldü atıyor o." dediğimde Selim beni kafasıyla onaylayıp sınıftan çıktı. Bulut sırıtarak "Seninle konuşmak istemediği için görüldü atıyor olmasın." dediğinde "Çok komik." dedim. Nihal'e Selim'e mesaj atmasını söyleyen bir mesaj attıktan sonra telefonumu cebime sıkıştırdım. Uyku pozisyonuma geçmeden önce "Okul bitene kadar beni uyandırmayın." dedim ve gözlerimi dinlendirmeye devam ettim.
××××××××××××××××××××
Burak'la eve doğru yürürken canım sıkılıp ona dönerek "Burki doğum günüme az kaldı, bir şey yapmayı düşünüyor musun?" diye sordum. Burak bana boş bir bakış attıktan sonra "Yoo." dedi. Yüzüm anında düşerken "İyi." dedim ve hızlı hızlı yürüyerek onu geçtim. Arkamdan kahkahasını duyduğumda adımlarımı daha da hızlandırdım. Aramızdaki mesafeyi kapatıp beni kolumdan tutarak kendine çevirdi ve "Ne zaman doğum gününü kutlamadığımı gördün?" dedi. Sinsice gülerek "Kutlayacağını biliyordum, sadece senden duymak istedim." dedim. Kısa bir yürüyüşten sonra eve geldiğimde kızlarla olan konuşma grubuna mesaj attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz
HumorBirbirlerinin kardeşi gibi olan, mutsuzken bile birbirlerini güldürebilen, kavga etseler de iki dakika sonra unutan beş kız. İşte bu hikaye onlara ait. ×××××××××××××××××××× Beşimiz aynı anda sarıldığımızda "Ne olursa olsun ayrılmak yok." d...