Uykusuzluktan şişen gözlerimi ovarak sınıfa girdim.
Esen, Eylül ve Nihal çoktan sınıfa gelmişti. Onların yanına doğru yürürken Nihal beni görüp "Tövbe bismillah!" diye bağırdı. Esen gülerek "Nihal'i imana getirdin." dediğinde Eylül "Kanka bu tip ne?" diye sordu. Elimi yanağıma koyup "N'oldu yüzüme?" dediğimde Nihal "Gece duvara kafa mı attın?" dedi. Elimi alnıma koyup morluk var mı diye yoklarken "Yoo." dedim. Esen gözlerimi göstererek "Şişmiş ve kızarmış gözlerin." deyince bende "He, alerjidendir o." dedim.
O sırada Merve sınıfa girerken Nihal telefonundan attığım balık resmini açıp Merve'nin yanına tuttu fotoğrafı. Esen ve Eylül ona kahkahalarla gülerlerken Nihal "Aynısı." dedi gülerek. Kollarımı masaya koyarak yattığımda sınıfa birkaç kişi girdi. Kızlar gülüşerek bir şeyler konuşurken yattığım yerden sadece onları izliyordum. Çünkü dinlesem bile beynim ne dediklerini algılayamıyordu. Aklım hâlâ Alya'yla Burak'ın mesajlaşmasındaydı. Onu düşündükçe karnıma ağrılar giriyordu.
Telefonumu çıkartıp Alya'nın gönderdiği ekran görüntüsüne bakıp mesajları tekrar tekrar okuduktan sonra oflayarak telefonu kapattım. Aklım o kadar bulanık ki ne düşüneceğimi bile bilmiyorum. Benim Burak'la aramda arkadaşlıktan başka bir şey olabilir mi? Düşüncesi bile karnımı ağrıtıyor, tüm vücudumu titretiyordu. Dersin başlamasına yakın Burak sınıfa girince nefes alış verişlerim hızlandı.
Yattığım sırada dikleşip kızlara döndüğümde Esen "Buse bugün sende bir şey var, mutsuz musun?" diye sorunca onu "Yoo, iyiyim ben." diyerek yanıtladım. Şu an onların bundan haberi olmasına gerek yoktu, işleri sadece daha da kötü yapardı. Esen kaşlarını kaldırarak "Peki." deyince derin bir nefes verdim.
××××××××××××××××××××
Tenefüs zili çaldığında kızlarla bahçeye çıkmak üzere ayaklandık. Tam kapının önüne gittiğimizde arkadan bir el kolumu tutup beni durdurdu. Kızlar beni beklemeden aşağıya indiklerinde yavaşça beni durduran kişiye döndüm. Tüm gün kaçmaya çalıştığım yeşil gözlerin sahibini karşımda gördüğümde vücuduma bir titreme girdi. Burak elini kolumdan çekerken "İsimsiz'i sabah parka bıraktım." dedi. Yüzüne bakmadan kafamla onayladığımda "Beni beklersin diye düşünmüştüm dünden sonra." deyince dün bana söylediklerini düşündüm. 'Sadece bazı duygular değişti. Daha da büyüdü, derinleşti, anlam kazandı.'
Ellerim titremeye başlarken gözlerim doldu ve görmesin diye gözlerimi sıkıca kapatıp kafamı olumsuzca salladım. Burak bir elini çeneme koyup başımı sabitlediğinde "Buse iyi misin sen?" diye sordu. Gözlerimi yavaşça açtıktan sonra kaşlarını çatmış bana baktığını gördüm. Titreyen ellerimle Burak'ın elini ittirip hızlıca sınıfımızın karşısında bulunan kızlar tuvaletine gittim. Lavaboların önünde durup suyu açtım ve yüzümü yıkamaya başladım.
Son kez yüzümü yıkadıktan sonra ağzımdan istemsizce bir hıçkırık kaçtı. Köşedeki duvarın dibine çöküp ellerimle yüzümü kapattım. Etrafımı saran sessizlikten tuvalette kimsenin olmadığını anlayınca rahatladım. Şu iki günde sinirlerim alt üst oldu. Kalbim sanki hızlıca yokuş inip çıkıyormuş gibi atmaya başladığında bir hıçkırık daha kaçtı dudaklarımın arasından. İçimde bir sıkıntı var ve bu beni her dakika daha da kötü yapıyor. Ben Burak'ı kaybetmek istemiyorum, çocukluğumuzu, anılarımızı, birbirimizle uğraştığımız zamanları... Ben büyümek istemiyorum.
Kendimi daha fazla tutmayıp ağlamaya başladığımda tuvaletin kapısından kızların "Buse?!" diye bağırdığını duydum. Benim yaslandığım duvarın yanına gelip dördü de benim gibi çömeldiğinde Esen önüme gelen saç tutamımı geriye atarak "N'oldu?" diye sordu. Onlara şu anlık gerçeği anlatamazdım. Anlatacağım, ama şimdi değil. Onlara "Ben İzmir'deki akrabalarımı özledim. Teyzemi, dayımı anneannemi, dedemi... Görmeyeli uzun zaman oldu." diyerek aklıma gelen ilk şeyi söyledim. Gerçi söylediğim şey yalan değildi, gerçekten özlemiştim. Üç aydır görmüyordum onları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz
HumorBirbirlerinin kardeşi gibi olan, mutsuzken bile birbirlerini güldürebilen, kavga etseler de iki dakika sonra unutan beş kız. İşte bu hikaye onlara ait. ×××××××××××××××××××× Beşimiz aynı anda sarıldığımızda "Ne olursa olsun ayrılmak yok." d...