Elimdeki patlamış mısırla merdivenleri çıkıyordum.
Yanımda yürüyen Merve montunun kapşonunu kafasına geçirmişti. İlk Eylül ve Nihal koltuklara oturdu, onların ardından da biz. Şimdi Esen bizi karanlıkta görmese bile boy ölçülerinin tuttuğu dört kişiyi bir arada görse hemen anlar. Film başladığında her şey çok güzeldi ama ilk yarının ortalarına doğru çok sıkılmıştım. Aksiyon tarzı bir filmdi. Ama Bilim kurgu yerleri vardı ve bilim kurgu filmlerinden nefret ederim.
Emre bir ara kafasını yavaş yavaş Esen'e yaklaştırırken "Lan!" diye fısıldadım. Acelece elime geçen bir patlamış mısır tanesini Emre'nin kafasına fırlattım. Kafasına çarpıp yere düştü ama Emre hafif olduğu için hissetmedi bile. Emre kafasını biraz daha yaklaştırdıktan sonra başını onun başına dayadı. Filmin yarısına geldiğimizde birden ışıklar yandı. Molaya girmiştik. Emre oturduğu yerde ayaklanınca "Çökün lan, Çökün!" diye fısıldadım. Merve, Nihal ve Eylül de benim gibi yere eğilince içim rahatladı. Bizi böyle hayatta göremezler.
Çaktırmadan koltukların arasından baktığımda Esen'le Emre'nin sinema salonundan çıkmış olduklarını gördüm. Kafamı hafifçe kaldırıp kızlara bakarken "Bugün yakalanmazsak iyi valla. Şuna bak göreceklerdi bizi." dediğimde Nihal "Buraya gelmemiz saçmalıktı zaten, harbiden biz niye geldik?" dedi. Eylül gülerek "Mal Buse ve işleri işte." deyince elimi kalbimin üstüne koyup abartılı bir şekilde "Alınıyorum ama." dedim. Merve elini sırtıma koyup destek olurcasına "Ben arkandayım Buse." dediğinde "Merve valla sen olmasan bunlar beni yer burda." dedim.
Herkes dediğime gülerken Merve "Ohaa geliyorlar, hem de el ele." dedi. Gözlerimi pörtleterek açtım ve onun baktığı yere baktım. Hızla ayağa kalkınca hem kızlar hem de Emre ve Esen şaşkınca bana bakmaya başladı. Elimdeki telefonu gösterip Emre'ye "Hemen elini çek. Arkanda üç grup polis seni takip ediyor. Eğer elini beş saniye içinde çekmezsen Ömer Abi'yi arıyorum." dedim ciddi bir şekilde. Ömer Abi, Esen'in ikinci abisiydi.
Esen kaşlarını çatarak "Sen niye geldin buraya?" diye sorduğunda Nihal "Kızlar kaçalım bizi görmeden." dedi. Sırıtarak "Yalnız değilim." deyince diğerleri de eğildiği yerden ayağa kalktı. Esen bize boş boş bakarak "İnanamıyorum size." derken Emre hiçbir şey anlamamış gibi gözlerini kırpıştırdı. Eylül "Kanka valla bak eğlencesine geldik. Siz bizi takmadan devam edin." dediği sırada Esen sinirli bir şekilde saçlarını geriye savurdu.
Hepimiz Esen'in yanına gidip şirin şirin sırıtmaya çalışırken Nihal Esen'in yanaklarını sıkarak "Ama sen bize kıyamazsın ki." deyince Esen ellerini itleyip "Üff tamam, eski yerinizde izleyin filmi." dedi. Emre'nin elinden tutup çekiştirerek kendi yerlerine oturduklarında biz de yerimize oturup izlemeye devam ettik.
××××××××××××××××××××
Salı sabahı uzun bir tören yaptıktan sonra ders programlarının değiştiğini öğrendik. Beden bugüne alınmıştı ve son iki dersti. Bedenin son iki ders olmasını çok seviyorum. Çünkü yorulunca ders çıkışı direk eve gidip dinlenebiliyorum. Törenin bitimi dersin son on dakikasına denk geldiği için öğretmen sınıfa gelip ders işlemedi. Herkes kendi kafasına göre takılırken Esen "Hadi kantine inelim, susadım ben." dediğinde hepimiz kantine inmek için ayaklandık. Merve, Nihal, Esen ve ben önden giderken arkadan büyük bir gürültü koptu. Hemen arkama döndüğümde Eylül'ün yerde yattığını ve üstüne sandalye devrildiğini gördüm.
Tutmaya çalıştığım kahkahamı serbest bıraktığımda Nihal gülerek Eylül'ün yanına koştu. Esen de kıkırdarken Eylül saf saf etrafa bakmaya başladı. Sınıftaki herkes bize bakıyordu, durumumuz bakılmayacak gibi değil zaten. Eylül oturduğu yerden ayağa kalkmaya çalışırken tekrar düştüğünde "Sandalye pusu kurmuş bana ya." dedi. Nihal gülerek Eylül gibi yere oturduğunda "Oğlum nasıl düştün sen?" deyince Eylül "Çantanın kolu sandalyeye takılmış, bende ona takıldım. Ayağımı ondan kurtarayım derken sandalyeye takıldım, sonra hep birlikte düştük." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz
HumorBirbirlerinin kardeşi gibi olan, mutsuzken bile birbirlerini güldürebilen, kavga etseler de iki dakika sonra unutan beş kız. İşte bu hikaye onlara ait. ×××××××××××××××××××× Beşimiz aynı anda sarıldığımızda "Ne olursa olsun ayrılmak yok." d...