İsimsiz

35. Bölüm - Öpücük

Burak'la karşılıklı koltuklarda oturuyorduk.

Kuzenim saat geç olmasına rağmen uyumamıştı. Etrafta "Uyumayacağım ben!" diye geziniyordu. En son eline telefon verip internetten video açmıştım. Tatlıydı ama tatlı olduğu kadar da cadıydı. Gruptan gelen mesajla telefonumu çıkardım.

BULUT: Burak, kanka kızı yemedin yolda değil mi?

BEN: Sapasağlamım.

BULUT: Özelden yazacaktım yanlış yere yazmışım. Neyse artık.

BURAK: Ne biçim soru oğlum bu? Ben sana soruyor muyum sevgilinle ne yaptığını?

BULUT: Ooo, sevgilim dedii! Gördün mü Emre?!

EMRE: Gördüm tabii, gözümden kaçar mı?   ;)

BURAK: Emre sen de mi ya?

NİHAL: Hayır, anlamadım. Burak orada nerde Buse'ye sevgilim dedi?

EYLÜL: Dese ne olacak zaten? Bulut'un saçma sapan abartıları işte.

BEN: Aynen.

BULUT: Kız sen sus, hiç konuşma.

BEN: Sen sus.

ESEN: Gereksiz konuşmalar yapmayın artık.

BULUT: Bana ne, agresif kelebeğimi elimden aldı.

BURAK: Bulut, kardeşim sen kafanı bir yere felan mı çarptın yoksa bize şaka mı yapıyorsun?

BULUT: Sen şimdi hep Buse'yle vakit geçirirsin, orda unutursun bizi.

EMRE: Kanka, tamam abarttın biraz.

BULUT: Üff tamam, susun.

MERVE: Bende ne zaman susacak diyordum.

NİHAL: Ooo, Merve Başkan! Seni buralarda görecek miydik?

EYLÜL: Bulut'uma laf sokunca iyi bir şey mi yaptığınızı sanıyorsunuz?

BULUT: Beni senden başka düşünen yok kız.

EMRE: Düşünüyoruz, ama boş yapmadığın zamanlarda.

ESEN: Saat olmuş gecenin yarısı, siz hâlâ lak lak. Azıcık susun uyuyayım.

BEN: Size iyi uykular da bana uyku yok galiba.

BURAK: Aynen.

Bakışlarımı kuzenime çevirince hâlâ uykusuz bir şekilde telefona baktığını gördüm. Uyu artık ya!

BULUT: Tövbe estağfurullah. Fesat anlamamam lazım, fesat anlamamam lazım...

BURAK: Allah aşkına git uyu Bulut.

BEN: Benim yerime kafanı duvara vur. Ben gelince telafi ederim.

EYLÜL: Yoo senin yapmana gerek kalmayacak. Ben onu gördüğümde kafasını koparacağım zaten.

ESEN: Niye uyku yok?

BEN: Bir yakınımı hastaneye kaldırmışlar da. Kuzenim, ben ve Burak evde kaldık. Kuzenim de hâlâ uyumuyor.

EMRE: Çocuk uyutacaksınız yani.

BURAK: Evet.

BULUT: Öyle deyince aklıma değişik şeyler geliyor.

ESEN: Ne gibi?

BULUT: Sanki bunların çocuğu var da uyutmaya çalışıyorlar gibi.

Esen Bulut'u gruptan çıkardığında güldüm.