BÖLÜM 7 🎈BİLGİLİ🎈

1.1K 50 4
                                    

Durmadan yağan kar gibi, soğuğa esir olan rüyalardık. Bazılarımız tamamen kendini içe kapatmışken, zamanın gövdesinde esir olanlar şanslıydı. Kafaya hiç bir şeyi takmayan insanlar nasıl olabiliyordu da bunca derdin içinde hiçbir şeyi yokmuş gibi davranabiliyordu?

Ben yapamıyordum, derdim varken derman bulamadan başka şeye ilgimi veremiyordum. Ve aklıma taktığım şeyi yapmazsam da kendimi suçluyor o gece rahat bir uyku çekemiyordum. Ben, aklıma geleni yapan biriydim. Bu engellenirse hayata küsebilirdim.

İngilizce kitabının işlediğimiz kısmındaki sayfayı kalemin ucundaki marifetlerimi kullanarak renklendirmiştim. Hocanın ne anlattığını umursayacak durumda değildim. Zihnim kalabalık, duygularım durgunluk geçiriyordu. Bir günlüğüne hiç bir şey düşünmeden durabilen bir insan var mıydı ? Ki varsa bende böyle bir şeyi nasıl yapabildiğini öğrenmek ve uygulamak istiyordum. Ama şu ana kadar öyle bir duyum olmamıştı.

Karaladığım sayfa hüzün dolu bir macera gibi kendinden geçmiş görüntüsünü gözlerimin önüne sermişken, acı badem yemiş gibi irkilmiş hissettim. Bugün sabah pek de iyi uyanmamıştım. Rüyalarım beni korkutuyordu. Evet buna rüya diyemezdik aslında kabus gibiydi bazıları için adı. Kötü değildi elbette gördüklerim. Belki de sadece zihnimin bir oyunuydu bu. Ama beni etkisi altına alabilmeyi başarmıştı. Kafam sürekli rüyaya gidiyor, sanki bir daha dönmeyecekmiş gibi tüm ayrıntılarını hafızama yer ediyordu. Bu durum tekrarlanmaktan bıkmamış, bana eziyet ettirmek niyetindeymişcesine her on saniye de bir tekrar tekrar görüntüleri gözlerimin önüne sızdırıyordu.

Siz, sizi etkisi altına alan bir rüya gördüğünüzde ne yapıyordunuz? Ben kolay kolay unutmadığım gibi bir de aynı senaryoyu tekrar tekrar yaşıyordum. Sanırım dün onunla konuştuklarımızdan etkilenmiş olmalıydım. Çünkü bu rüyanın başka hiçbir açıklaması olamazdı.

" Karalamayı kesmelisin. " diyen sesle oldukça irkildim. Öyle böyle değildi. Kendi ruh alemimdeyken birinin bana seslenmesi beni ürkütmüştü. Gözlerimi büyüttüğümün farkında olarak yanımdaki sese döndüm. " Yoksa, kitaptan eser kalmayacak. "

" Bunun seni ilgilendiren kısmı? " diye sordum sertçe. İrkildiğimi görmüş olmalıydı. Normal bir şekilde tepki vermemiştim çünkü. " Yani ben göremiyorum da. "

" Asi kız modu etkin. " dedi elliylr yanaklarını kavrayarak. " Korkuttum seni değil mi ? Ondan bu tavırların. "

" Herhangi bir tavır takındığım yok. " dedim direterek.

" Belli, " dedi kendinden emin bir sesle. " O yüzden her an derimi deşebilirmiş gibi bakıyorsun. "

" Öyle falan bakmı.."

" İnatçısın. " dedi, kelimeler boğazıma yapıştı kaburgalarım derin bir öksürüğün habercisiyle sarsıldı. Birinin benim hakkımda olan düşüncelerini duymak ve beni benden iyi tanıdığını dinlemek sarsıcıydı.

" Bu.."

" Bunun beni ilgilendiren kısmı ? " dedi ne diyeceğimi bilmiş, zihnimi okumuş gibi. " Bilmiyorum, şu an düşünemiyorum pek. Senin gibi dalgınım ama senin dalgınlık, ağaçlara zarar veriyor. Ben zararsız takılanlardanım. " Göz kırparak önüne döndü. Varlığından zerre haberim olmayan biri benimle konuşmuş muhattap olmuştu. Genelde biriyle konuşan biri değildim. Samimiliğin getirisi konuşmalarım tabi ki oluyordu ama bu samimi bir kişi değildi. Geçen gün edebiyatçının sınıfa dahil ettiği o çocuktu. Tamamen bir yabancı.

Bugün de sanki hiç yer kalmamış gibi dibimdeki sıraya oturmuştu. Yan yana değildik elbet ama yakındı. Bu yakınlık beni her türlü rahatsız ederdi. Alışkın değildim ve sanırım böyle bir şeye alışmak da istemiyordum.

ANON (Bir Varmışım Bir Yokmuşum)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin