BÖLÜM 24 🎈PROFİTEROL🎈

554 25 5
                                    

Karanlıkta kaldım kurtar beni, biliyorum sende karanlıksın ama beraber kurtulabiliriz belki.

Griyi sever miydiniz ?

Yoksa siyahla beyazın ortada kalmış hali diye onu ayırt mı ederdiniz ? Ben bir zamanlar ederdim. Hatta derdim ki ya siyah ol ya da beyaz. Ortada olmanın nr anlamı varki ? Düşüncelerim onunla tanışmadan önceydi. O, işte tam o noktadaydı. Ortada, gride.

Şey, ben artık griyi sevmeye başlamıştım. Kızmamalıydı bana siyahlar, küsmemeliydi mesela beyazlar..

Sizde birini severseniz anlardınız beni. Kusura bakma siyah ya da beyaz, ben artık grinin ortasında siyaha yakın rengim. Çünkü o da öyle. Belki de birlikte olabilmemizin tek seçeneği. Bizi ilk defa biz yapacak olan renk gri. Ama siyaha o kadar bağlıydım ki bu pek de mümkün olamayacak gibiydi. Griye alışma aşamam biraz beni zorlayacaktı. Ama alışırdı insan değil mi ? Gri yapabilir miydim sence ? Alışabilir miydim sana, sende o var diye ?

Kafam o kadar rahattı ki uykuya kaldığım yerden devam edebilmek için yastığa sürtündüm. Bu hep yaptığım şeydi. Tekrar uykuya dalmak için birebir terapiydi. Ama öyle olmadı. Gözlerime değen güneş ışıkları pencereden değil de sanki yanı başımdan direk karşımdan geliyor gibiydi. Hafif aralıklarla titreyerek açılan göz kapaklarım belleğine kazıldığı bu anı unutmayacaktı. Gözlerim tamamen açıldığında kaşlarımı çattım. Neresiydi burası ? Bir yatak değildi ya da bir oda. Hele ki Elif 'in odası hiç değildi. Kafamın altındaki yastık olarak umduğum şey hareket edince korkuyla açılan gözlerime hakim olamadım. Kafamı yasladığım yerden kaldırırken göz bebeklerim iri iri olmuş karşısındaki şeyin şokunu yaşıyordu.

Balkonda uyumuştum.

Hemde onunla birlikte. Hatta onun omzunda. Yastığım cidden muhteşemdi. Yavaşca uzaklaşmaya çalıştığımda üzerimize serilmiş olan örtüyü görünce şaşırdım. Bunu da kim getirmişti ? Elif? O olabilir miydi ? O değilse seçeneğini düşünmek bile istemiyordum. Ayağa kalkarak yeni yeni aymaya başlayan günün ilk ışıklarıyla uyanmış olduğumu anladım. Saat çok da geç olmamalıydı. Sabaha karşı zaman diliminde uyanmıştım ve de gecesinde onun omzunda uyumuştum. Yüzümde bir gülümseme belirdi. Ama sonra bu gülümseme hemen silindi. Ne yapıyordum ben ? Hani...hani o sadece bir arkadaştı ? Ötesi olamaz dediğim ne varsa yaşamak zorunda mıydım? Hayır, buna izin vermemeli kendi kurallarımdan dışarı çıkmamalıydım. Açılmış örtüyü onun üzerine doğru örterek yerimden doğruldum. Arkamı döndüğümde bileğime sarılan ellerle birlikte geriye düştüm. Çevrilmiştim. Bir el tarafından. Nefes nefese ne olduğunu anlamaya çalışırken onun gözlerini gördüm. Açıktı, hatta şey sanki çok önceden açılmış gibi bakıyordu. " Korkma. " dedi sakin bir tonda. Onun kucağına doğru düşmüştüm. Avuçlarındaydım adeta.

" Şey ben.."

" Ben çektim, sorun yok. "

" Sen uyanık mıydın ? " diye sorduğumda bir müddet beni izledi. Gözlerinin koyuluğunda kaybolacağımı hissettiğim o vakit dudaklarındaki tebessümle yerle bir oldum.

" Çok oldu. " dedi dudaklarındaki tebessüme devam ederek.

" Beni neden uyandırmadın ? Yani biri görebilirdi hatta belki gördü bile. Bunu " dedim elimle üzerimize örtülmüş olan bez parçasını gösterirken. " bunu biri getirmiş. Hayır hayır kesinlikle gördü. Sen neden uyandırmadın ki sanki ? Yaa...."

" Nefes al. " dedi dudaklarımın ortasına parmağını indirerek. " Yoksa soluk vermek zorunda kalacağım, sana. "

Onun dediğini yapıp derin bir nefes aldım. Ama hiç de rahatlamadım. İkinci günün sabahında onunla burada uyuduğumu görmeleri ne kadar güzel bir duyguydu öyle? Sevinçten çığlık atabilir miydi birileri ? Çünkü ben kendimi az sonra balkondan aşağıya bırakacaktım. Cidden yapsam biter miydi ? Ben nasıl bakacaktım evdekilerin yüzüne? " Kim getirdi bunu ? Elif mi ? " dedim endişeli tavrım onun kaşlarını çatmasına neden olunca daha da bir gerginleştim. Ne diye kaşlarını çatıp beni endişe aleminden endişe alemine sokuyordu ki ? " Gördün mü? "

ANON (Bir Varmışım Bir Yokmuşum)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin