6 🎈DUT AĞACI🎈

432 23 5
                                    


Herkese merhaba :)

Uzun zamandır bölüm gelmiyordu farkındayım. Bunun nedeni karakterlerimi hissedemiyor oluşum. Ve zaten bu ikinci kitabımız, ilk kitabın finalini verdim. Bu yüzden içim az da olsa rahat. Bu bölümden sonra biraz ara vereceğiz. Ne zaman onlara ait bir kelime yazabilirsem o zaman da geri döneceğiz.

Keyifli okumalar :)

Uyursam geçer mi diye sormak istiyordum kendime. Dokuz ay boyunca uyumuş olmama rağmen uyumak istemek de ayrı bir ironiydi. Ama belki geri dönebilir ve bir şeyleri değiştirebilirdim. Neyi nasıl değiştirebileceksem?

Kalbim daha ne kadar dayanırdı onu sevmeye ? Onu unutmak kolay olmayacak mıydı ? Asaf 'ı her gün görmek beni kötü hissettiriyordu. Gerçi onunla konuşmak bana iyi geliyordu ama görmek.. onu görmek sürekli Efgan 'ı da görebilir miyim sorusunu kafama yetiştiriyordu.

Asaf 'ın yanından ayrılalı 3 saat olmuştu. Eve gelmiş yemek yemiş ve odama çekilmiştim. Bu akşam ev pek bir sessizdi. Benim iyi olmam eski halimize dönüş yaptığımızın bir göstergesiydi sanırım. Dış görünüş olarak ne kadar iyi olmaya çalışsam da içsel bir çöküşteydim. Aklıma telefonuma gelen mesaj geldiğinde hızla telefonu elime aldım. Ne yazmıştı o ?

Rüyalardayaşayanbiradam
'Sesinin ne kadar rahatlatıcı olduğunun farkında mısın ? Bence değilsin, sabırsızlıkla birlikte şarkı söyleyeceğimiz günü bekliyorum. Neden mesaj yazdığıma gelirsek.. Kendimi hatırlatmak istedim, attığın o şarkıyı da her gün dinlemekten neredeyse ezberledim. '

Mesajı bir kez daha okuduğumda kapı çalındığı için ekranı kapatarak " Gel. " dediğimde yatakta dikleşerek oturur bir hal aldım.

" Müsait miydin ? " diyerek odaya giren annem arkasından kapıyı kapatmayı da ihmal etmedi.

" Evet, gelebilirsin. " dediğimde gelme desem bile geleceğini biliyordum. O bir anneydi. Ne olup bittiğini hissedecek kadar bir şeyler yaşamış, görmüş ve tartmış olmalıydı.

" Bugün psikolog ile görüşmüşsün. " dediğinde kaşlarımı çattım. Hemen de haber mi uçurmuştu bu adam ?

" Haber de çabuk yayılmış, yoksa ben eve gelmeden haberim mi geldi ? " diye sorduğumda hala kaşlarım çatık bir haldeydi.

" Kızdın mı ? " dedi yanıma oturarak.

" Şaşırdım sanırım kızmaktan daha çok. " dediğimde temkinli bir şekilde bana yaklaştı. Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdığında dikkatlice onun yüzünü inceledim. Uyuduğum süre boyunca sanki bir iki yaş daha yaşlanmıştı.

" Kızma ki zaten. " dedi dudaklarını büzerek. Annem hiç büyümeyen bir ebeveyndi. Bizimle birlikte hala oyunlar oynamak ister, küçük bir kız çocuğu gibi davranmaktan hoşlanırdı. Onun bu çocuk ruhunun hiç gitmeyişi öyle güzeldi ki. Bazen ben kendimi onun annesiymiş gibi hissediyordum. " Sadece senin iyi olup olmadığını anlamak için ben ısrar ettim, Asaf ' a. "

" Bu kadar samimi olduğunuzu bilmiyordum. " dedim kaşlarımı sanki daha da çatabilir gibi çatmaya çalışarak. Annem genelde yeni tanıştığı insanlara ismi ile hitap etmezdi. Daha çok bey ya da hanim eki getirirdi. Fakat onun sadece adını söylemiş olması benim de kafamı karıştırmıştı.

" Çatıp durma şu kaşlarını, erken yaşta yaşlanacak böyle kalacaksın. Bak tek kaş diye dalga geçerim. "

" Ama anne.."

" Anneye ama denmez, bir sus bakayım sen. " dediğinde güldüm. Ne olursa olsun mutlu olan yanını hiç bırakmıyordu. Benim durumuma üzüldüğünü biliyordum ama bunu belli etmemek için elinden gelen her şeyi de yapıyordu bunu da biliyordum. Sesimi çıkarmıyordum sadece.

ANON (Bir Varmışım Bir Yokmuşum)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin